"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Cuma, Ağustos 13, 2010

Oyuncaksiz anaokullari ve Patagonya yolcusu oyuncaklar

Oyuncaksiz Anaokullari konusunu biraz daha arastirmaya karar verdim ve projeyi gelistirenlerin web sitesini daha detayli okudum. Projeyi gelistirenlere göre, oyuncagin cocugun gelisimindeki yeri yadsinamaz. Ancak bugünün dünyasinda cocuklarin gereginden fazla oyuncakla karsi karsiya. Ayrica oyuncak satin almak cocugun  baska konulardaki hayalkirikliklarini ve karsilanmamis ihtiyaclarini örtmek icin bir yöntem olarak kullanilabiliyor. Oyunlar gittikce daha az, cocugun ihtiyac ve hayalgücünden doguyor, buna karsilik daha cok hazir satilan oyuncaklarla önceden belirlenmis oluyor. Bu acidan cocuklara gecici bir süre icin de olsa yeterince serbest alan saglamak ve alisik olduklarinin disinda bir deneyim yasatmak önem kazaniyor. 

 Önemli yapitaslari ise söyle aciklanmis:
+ Oyuncaksiz ve materyalsiz! 

Kisitli bir süre icin -örn. 3 ay- ortamdaki tüm oyuncaklar kaldiriliyor. Sadece hazir oyuncaklar degil, kalem ve kagit gibi akla gelebilecek her türlü materyalde kaldiriliyormus, sadece mobilyalar kaliyormus sinifta. Bu kadarini ben de beklemiyordum dogrusu! Ancak "temizlik" uzun bir hazirlik döneminden sonra ve cocuklarin da katilimiyla yapiliyormus. Bugünden yarina oyuncaksiz bir ortamla karsilasmiyor yani cocuklar.  Projenin oyuncaga karsi olmadigi önemle vurgulaniyor. Amac cocuklara belli bir süre icin becerilerini, yeteneklerini, zayif ve güclü yönlerini kesfedip taniyabilecekleri yeni bir hareket(oyun) ve tecrübe alani sunmakmis. Ben konsepti gelistirenlerin yalancisiyim!  Örnegin cocuklar böyle ortamlarda grup dinamiklerini daha iyi taniyabiliyor, grup icinde belli roller edinmek ve grupla beraber hareket etmek gibi becerileri gelistiriyorlarmis. Iletisim becerilerinde ve yaraticilkta artis da cabasi. Projenin asil yola cikis noktasi da yetiskinlige uzanan nesnelere bagimli davranis sekillerini önlemek.

+ Ögretmenlerin yeni rolü:
Is oyuncaklari kaldirmakla bitmiyor tabii. Ögretmenlerin de bu yeni sarta göre yeni roller edinmesi gerekiyor. Artik oyun temalari sunmak, hizli cözümler getirmek, göstermek yerine bir tür sessiz, ilgili ve sadece gerektiginde destek veren "gözlemci "rolü biciliyormus onlara da. Montessori yöntemin de oldugu gibi.

+Anne babalar:
Elbette anne babalarin projenin temelleri konusunda bilgilendirilmesi ve okula sürec hakkinda gözlemleri ve deneyimleri ile geribildirim saglamasi gerekiyormus. Asil hosuma giden, büyük anne ve babalarin projeye dahil edilmesi. Bir ögleden sonra torunlariyla oynamak ve kendi cocukluk anilarini paylasmak üzere anaokuluna davet ediliyorlarmis :)

Tüm bunlar Ingilizce olarak suradan da okunabilir.

Her ne kadar evlerin oyuncaktan temizlenmesi projenin kapsaminda olmasa da, bazi cocuklar böyle olmasini bekliyormus. Proje sirasinda cocuklar evden okula oyuncak götüremiyormus. Peki sıkıldıkları olmuyor muymuş? Oluyormuş tabii. Ama bunun 'oyuncaksız anaokulu' konsepti icinde anlamli oldugu ve cocugun bu durumda kendi cözümünü kendi bulmasinin amaca uygun oldugu savunuluyor. Buna kesinlikle katiliyorum. Zamane cocuklarinin hic acikmadan sürekli atistirmaliklarla ve ara ögünlerle mesgul edilmek gibi, bir de her sıkıldıklarında yetiskinlerin sundugu oyun, oyuncak ve eglencelerle mesgul edilmesi sorunu var bence. Aynen siteden alintiliyorum: " Eglence, sıkılmak, hicbir sey yapmamak, fonksiyon görmemek biz yetiskinlerin cokca özlem duydugu gerekli aralardir. Cocuklarimiza bu yasamsal ihtiyaclari tecrübe etme firsati vermeliyiz."
 
Surada bir oyuncaksiz anaokuluna dair Almanca bir video var. Bu uygulamada sadece satin alinan hazir oyuncaklar "tatile gönderilmis",  oyuncaksizlik her yil bir kac hafta sürüyormus. Videodaki ögretmenin ifade ettigi gibi biz yetiskinlerin kafasinda "oyun esittir oyuncak" gibi bir yargi var ki, o kadar da dogru degil aslinda.
 
Biliyorum bazi yönleriyle kulaga tuhaf geliyor ama üzerinde düsünüp degerlendirmeye, uygulanabilir yanlarini alip kullanmaya deger bir konsept bu. Evdeki uygulamasina gelince, sincap bir seylerle oynamaya basladigindan beri düzenli olarak ortamdaki oyuncak sayisini sınırlı tutmak ve eldeki bütün oyuncaklari dönüsümlü olarak sunmak gibi bir aliskanligim vardi. Son zamanlarda ipin ucu biraz koptu. Evin nasil kaotik bir durumda oldugunu tahmin edebilirsiniz. Belirgin olarak tercih ettigi oyuncaklari var ve onlari kaldirsam bile farkedip hemen soruyor. Arabalari böyle. Legolarin yoklugunu bazen farketmiyor ama tahta oyuncaklarini da kaldirsam hemen sorar, eminim. Anaokuluna basladiginda evde gecirecegi süre azalacagi icin, yeni bir rotasyon plani yürürlüge koyabilirim diye düsünüyorum. Yasina uygun olmayan (büyüdü artik onlar icin) ve ilgilenmedigi bazi oyuncaklar var ki görsel, duyusal fazlalik yaratmaktan baska bir ise yaramiyorlar kanimca. Sadece onun icin degil, bizim icin de... Onlari tatile falan degil, temelli yerlesmeye Patagonya'ya göndermeyi düsünüyorum.

4 yorum:

  1. Valla ben tuttum bu projeyi :) Burda bulsam kesin gonderirdim :))

    Biz sabahtan aksama, sokakta, "oyuncaksiz" oynayarak buyuyen bir nesildik. Top, ip ve sansli olanlar icin bisikletten baska hic bir "fabrikasyon" oyuncagimiz yoktu. BButun agaclar, taslar, topraklar, cesmeler, sular, duvarlar, otlar, bocekler, karincalar, bahceler, balkonlar, merdivenler, tahtalar, civiler, evin duvarindan kopmus-koparilmis seramikler... bizlerin oyuncaklariydi. Hayal gucumuzle neler uretirdik neler. Ilkokul bahcesindeki jimnastin icin koyulmus demirleri agac dallari ve yapraklari ile orter cadirlar yapardik. Onlarin, planlama, gorev dagilimi, uretim, sonra da icine girip hayali yasam asamalarini bugun hangi satin alinmis cadir verebilir ki cocuklara? Bir cadir yapiminda neleri ogreniyorduk iste ortada. Planlamayi, malzeme bulmayi, gorev dagilimini, kriz yonetimini.. en sonunda da ondan sonsuz bir zevk almayi...

    YanıtlaSil
  2. Supermis! Ama bilincli aileleri de gerektiriyor bu proje. Sonradan gormelerden uzak, egitimli, bilgili ebeveynleri.
    Dusundum, nesnelere bagimli olmak. Evet dogru! Cok sevdigi oyuncagina baglanan cocuk ondan vazgecemiyor. Benim hala tahta oyuncak bulsam oynarim demem gibi(tamam tamam itiraf ediyorum, sakladim hala duruyorlar!)

    Esra'nin dedigi gibi, biz neler oynardik. Apartman merdivenleri bazen ucak olurdu, bazen gemi, bazen denizalti hatta uzaya bile giderdik o merdivenlere oturup! O siralar hangi dizi gundemdeyse artik. Bizim eski araba saklanbac kalemiz ayni zamanda evcilik evimizdi. Erkekler baba ve agabey olurlardi, onlar da oynarlardi bizimle. Istop oynardik, lastik oynardik, ip atlardik. Saatlerce sek sek oynardik. Gece olurdu, balkon taslarinda oynar, yanan digerine haber ederdi, durusttuk de yani. Daha neler neler... Kizimin da ayni sekilde oynayabilmesini ne cok isterim. Ama bazen bunlari ogretmek, yonlendirmek de lazim cocuklari.

    YanıtlaSil
  3. merhaba,
    Oyuncaksız anaokulu projesini evde hic denediniz m? Sonuçları ne oldu?
    Benim kızım 2 yaşında. Genel olarak oyuncakları sırayla kaldırıp yeniden çıkartarak çok fazla oyuncağının göz önünde olmasını engellemeye çalışıyorum. İpin ucu kaçıyor elbette :) Yazdığınız kadarıyla ilginç bir yöntem.
    Paylaştığınız için teşekkür ederim.

    Gülüm

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Gülüm,
    Hayir evde tam bir oyuncaksiz ortam yaratmayi denemedim. Özellikle kisin , disarida daha az zaman gecirdiginde zorlayici olabilir diye daha uygun bir mevsimde denemeyi düsünüyorum. Oyuncak rotasyonu ve temizligi yapmaya devam ediyorum ama.

    YanıtlaSil