Gerçek bir dergi ya da gazeteyi okumanın keyfi nerededir?
Eline bir kahve alırsın, sayfaları şöööyle tek tek çevirmeye başlarsın. Başlı başına bir keyiftir sayfalara dokunmak...Güzel fotoğraflar görürsün, ilginç yazılar okursun. Bazen iki sayfaya yayılmıştır fotoğraf. Bir an geriye çekilir, öyle bakarsın. Bütünlük duygusu hoşuna gider. E, arada bir reklamlara rastlarsın. Ama yanıp sönmeden, dikkatini çekmek için taklalar atmadan, okuduğun yazının üzerine atlamadan edeplice dururlar oldukları yerde.
Peki, bir web dergisini ya da gazetesini okumak?
Web'de durağanlık son bulur, hareket başlar. Bazen çok abartırlar. Güzel yanı, altı çizili (çoğunlukla) mavi yazılardır. Yani hyper-text...Yani çapa...Yani link...Bir anda alıp dünyanın başka bir köşesine atıverir insanı. Şimdi kahve üzerine yazılmış Türkiye kaynaklı bir yazıyı okurken, bir anda hoooop kendini Coffea Arabica bitkisinden bahseden İngiliz kaynaklı bir botanik sayfasında bulursun. Barabashi'ye bakılırsa bütün web dünyası birbirinden en fazla 19 adım uzaktadır zaten! İyidir , hoştur da bu; bazen kafan karışır, nereden gelmiştin, nereye gidiyordun unutuverirsin.
Başka ne güzeldir web dünyasında? Evde birikip duran dergi-gazete yığınlarından kurtulursun. En sevdiğin dergiye her zaman, her yerden erişebilirsin. Bazen beğendiğin yazının yazarına hemen iki satır yorum yazar, beğenmediğin yazara dünyayı dar edersin.
Bi dergi gördüm sanki?
İyi bir tasarımın başarısı nerededir?
Gerekli herşeyi içermesi, gereksiz herşeyi dışlamasında...
Basit ve fonksiyonel olmasında...
Herşeyin yerli yerinde olmasında...
Tekrara yer bırakmamasında...
Bence böyledir.
Web dergileri (ya da gazeteleri) pek başaramaz bunu. Elde tutulmuş, sayfaları çevrilen bir derginin hazzını veremez. Sınırları farklıdır. Yatayda olabildiğince sınırlıyken, düşeyde sonsuza kadar gidebilir. Bir tuhaf kopukluk duygusu yaratır insanda. Reklamları bazen sinir bozucudur. Ağız tadıyla okutmaz bir yazıyı. Ekranın sağ ve solunda konuşlanmış, ilgiyi başka yerlere çeken bir dolu detay gidilen her sayfada tekrarlar kendini üstelik.
SankiDergi gerçek bir dergiye web teknolojisinin avantajlarını ekleyerek sanal ama bal gibi de gerçek bir dergiyi okuma imkanı sunuyor internet kullanıcılarına.
İlginç yazılar, güzel fotoğraflar...
Bir dergiyi elinde tutuyormuş ve sayfalarını çeviriyormuş hissi...
Her yerden, her zaman erişim...
Gerekli yerlerde linkler...
Yerini bilen reklamlar...
Üstelik herkese açık!
Ben sevdim.
Böyle başka e-dergiler var mı webde?
Ben talibim!
Not: SankiDergi'yi sadeyasam tartışma grubunda paylaşan Sayın Umur Gürsoy'a teşekkürler!
China syndrome?
8 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder