"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Salı, Şubat 20, 2007

Kireçle mücadele günü

Dünü kireçle mücadele günü ilan ettim. Kullandığımız su öyle kireçli ki en azından iki ayda bir böyle bir mücadele gününü gerekli kılıyor. Öncelikle alışverişe gitmek gerekti tabii. Bir süredir nerdeyse tüm temizlik alışverişimi süpermarketlerin gıda reyonlarından yapıyorum. Bu iş içinde en ucuzundan üzüm sirkesi ve bir kaç paket kabartma tozu yeterli oldu.
İlk iş olarak dibindeki kireç tabakası yüzünden uzun süredir alarm veren su ısıtıcısı temizlendi. Isıtıcıya minimum su seviyesine kadar su doldurup (0,5 litre) üzerine yarım bardak sirke ekledim. Bazen duruma göre bir bardak eklediğim de oluyor. Sirkeli su ısıtma işleminin sonlarına doğru köpürüp taşma eğiliminde olduğu için, ısıtıcıyı ağzı açık olarak çalıştırdım ve gerektiğinde hemen kapatabilmek için başında bekledim. Zaten kaynama aşamasında kireç tabakasının çoğu kalktı. Biraz daha inatçı olan kısımlarda da bir çatal ya da kaşık kullanmak yeterli. Çünkü zaten büyük ölçüde yumuşamış oluyor. Bütün temizlik sadece 10 dk. sürdü. Bittiğinde ısıtıcının su kaynatma süresinde gözle görülür bir fark oluştu her zamanki gibi... Aynı teknik çaydanlıklarda da işe yarıyor.
İkinci olarak suyu sağa sola çapraz akıttığı için sinirimi bozan musluğu ele aldım. Musluğun ucundaki filtre hafif bir çevirmeyle çıkarıldı. Son temizlikten beri ne kadar kireç tuttuğu hayretle gözlendi. Bir bardak sulu sirkeye (çoğu sirke, azı su) biraz kabartma tozu eklendi. Filtre bu karışım içinde mümkün olduğunca uzun bekletildi (bu sefer 3-4 saat). Süre sonunda kalan kireç tabakası da mutfak bezi yardımıyla tamamen silinip filtre yerine takıldı. Musluktan sağa sola sıçramadan aksırıp tıksırmadan dosdoğru akan su zevkle izlendi. Filtresi olmayan veya çıkarılamayan musluklarda sirke emdirilmiş bir bez veya kağıt havluyu musluğun başına sarıp, bazen düşmemesi için ters çevrilmiş bir kavanoz ile destekleyip bir gece bekletiyorum.
Son olarak sudaki kireçten en çok nasibini alan yer olan mutfak evyesine el attım. Özellikle kirecin yoğun olduğu bölgelere bol bol sirke döküp üzerlerine biraz da kabartma tozu serptim. Burada da bir süre bekleyip (mesela 15 dk.) sonra bir bulaşık bezi ile girişmek gerekiyor. Sirkenin asitli olduğu için mermer gibi hassas yüzeylerde kullanılmaması gerektiğini söylemeye gerek var mı?

Sonuç?
Daha az elektrik ve zaman harcayan su ısıtıcısı...
Doğru düzgün akan ve az açmanın yeterli olduğu bir musluk...
Mutfakta temiz ve gözü rahatsız etmeyen bir çalışma ortamı...
Lavabodan akıp giden ise sadece sirke ve kabartma tozu!
Zaten kalan sirke de kireç ve sabun artıkları yüzünden sık sık tıkanmaya meyleden banyo lavabosuna boca edildi! Tek başına büyük tıkanmalarla baş edemese de sirke bu şekilde düzenli olarak kullanılırsa lavabolardaki tıkanmaları baştan önleyebiliyor. En azından ben faydasını gördüm.

3 yorum:

  1. Bu yontemleri unutmamaliyim, ben de kimyasal temizleyecilerden kacmak icin bir cikis noktasi ariyorum,,

    YanıtlaSil
  2. iyi ki bu girdiyi bir yere not etmişim. iş yerimdeki su ısıtıcının kirecini nasıl kimyasalsız temizlerim diye düşünürken yardımıma koştun :)

    YanıtlaSil
  3. Harika! Oysa ne kadar basit degil mi? :)

    YanıtlaSil