Geriye dönüp bakınca, bütün bir hafta mutlu olmak için küçük sebeplerle geçmiş...
Pazartesi hava biraz kapalı ve soğuktu. Kakaolu kek yaptım. Tam hayal ettiğim gibi oldu. Bu kadar basit malzemelerden insanı böylesine mutlu edebilecek bir lezzet çıkması mucize gibi...
Salı günü pek sevdiğim ama uzun zamandır dinlemediğim bir şarkı internette çıkıverdi karşıma: Güneye giderken... Hani "Zefir radyoları var ya, briket duvarlarda" diye başlayan şarkı... Bir anda bir şehirlerarası otobüste, bir gece yolculuğundan sonra güneş doğarken hedefe yaklaşmışların çocuksu neşesi kaplayıverdi yine içimi :-))
Çarşamba günü eve dönerken farkettim. Bahçede, mutfak penceresinin tam altında kendiliğinden beyaz çiçekler açmış. Normalde bir-iki ay sonra yağacak son karın altından başlarını uzatmaları gerekiyordu. Ama hiç şikayet etmiyorum. Bu yıl da böyle...
(Fotoğraf: Wikipedia- Bernd Haynold)
Perşembe günü ekmek yaptım. Zaten başkaca hiç bir şeyin olmadığı günlerde bile fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu başlıbaşına bir mutluluk sebebidir.
Cuma gününün, yani bugünün payına ise güneş düştü! Biraz kapalı, puslu başlar gibi olmuştu gün. Ama öğleye varmadan harika bir güneş kaplayıverdi şehri. Bir günü kurtarmaya kendi başına yeter de artar bile...
The Joy of Taking Care of My Life
18 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder