Eskisi gibi keyifle, bir elimde kahve veya cay, diger elim klavyede internet gezintilerim yok artik. Yine de mümkün oldugunca cesitli blog, web sayfasi, tartisma grubu ve forumlari dolasip bilgilenmeye calisiyorum her gün. Insanlarin bildiklerini sunus sekillerini gözleme olanagim oluyor haliyle.
Bazilari "bildiklerini sergiliyor", bazilari zerafetle "paylasiyor bildiklerini".
Aradaki farkin korkunclugunu izledikce, bildiklerimi/ögrendiklerimi birinci türden sundugum zamanlar olmus mudur diye endiseye kapiliyorum. Geriye dönüp okusam bulurum öyle yazilarimi diye korkuyorum. Yaparsam öyle bir sey, parmaklarima vur emi degerli okuyucu...
China syndrome?
1 saat önce
Bloglara pek öyle bakmamak aslında.Geçmişe baktığımda bende yazı dilimi pek beğenmiyorum ama buraları dökülme yerlerimiz,başkalarını çok düşürsek çok samimi olamayız gibi geliyor bana.
YanıtlaSilSen hep belli bir ölçüdesin,rahat ol bence :)
Aslinda gözlemim bloglardan cok tartisma gruplarindan. Bloglar kisisel bölgeler olduklarindan bu risk daha az elbette...Ic rahatlatici son cümle icin tesekkürler... :)
YanıtlaSilEvren sen harikasın, bazen ilgimi ilk elden çekmeyen konularda bile öyle keyif alarak okuyorum ki seni anlatamam. Neredeyse 'bu kadar tevazu gösterme gerçek sanırlar' diyeceğim, sen hala ne diyorsun bak bak! ;)
YanıtlaSilDemet, sus sus, ciddiyim, o kadar fena...
YanıtlaSil