Cumartesi günü postadan bir zarf çıktı benim için. Haberdardım, bekliyordum ama yine de sevindim görünce.
Dört şey çıktı zarftan.
Biri beklenen tohum, limonotu, Verbena officinalis. Lesley Bremness'in kitabını okuduğumdan beri aklımda. Aklıma düşen, gün olur, devran döner posta kutuma düşer işte böyle :)
İkincisi, süpriz tohum, Colutea arborescens. Bu yıl çevrede görüp "saksıda yetiştirsem ya ben bunu" dediğim bir başka bitkiye çok benziyor. Henüz tam araştırmadım ya, biraz okusam ne mucizeleri vardır kesin onun da.
Üçüncüsü, müjdeli bir posta kartı. Geçmişin unutulmuş ama yeniden keşfedilmiş sebzelerinden bir demet var üzerinde. Sarı ve mor havuçlar, mor patates, sarı domates. Hepsi birbirinden ilginç. Fransa'da da, dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi bir avuç insan yerel çeşitliliği korumak için mücadele ediyormus. Ne güzel haber!
Dördüncüsü...
"Dördüncüsü mü? Ben üç şey göndermiştim oysa..." diyor olmalı Beste şimdi içinden :)
Dördüncüsü parlak bir fikir! Sana gönderilmiş mektupların zarflarını atmazsın mesela. Yırtmadan, özenle açar ve bir kenarda saklarsın. Gün gelip sen bir mektup göndermen gerektiğinde bu zarflardan birini alır, gönderen ve alıcı bölümlerinin üzerine birer etiket yapıştırırsın. Yeni adresleri yazarsın bir güzel. Bir zarf eksik harcarsın böylece. Bir zarf, bir zarftır çünkü. "Kullan-at kültürü"yle tükettiğimiz de bir kağıt bir kağıt üstüne, bir bardak bir bardak üstüne, bir mendil bir mendil üstüne dünyadır çünkü.
Eskiden çalıştığım bir işyerinde iç yazışmaları gönderdiğimiz zarfları böyle defalarca kullanırdık. Postaya vereceğim zarflarda nedense o cesareti hiç bulamadım veya ihmal ettim hep. Ama "Neden olmasın?" dedi Beste'nin zarfı bana. Unutmam artık hiç :)
Çok yaşa Beste!
'Nature wins' for 2024
2 gün önce
cok guzel yazmissin yine iyiki yollamisim. colutea erozyona karsi etkili, sehir kirliligine dayanikli ve arilarin sevdigi sari cicekleri olan bir bitki. Fransa'da tohum tekeline karsi duran organizasyonun adi kokopelli kac kere mahkumiyet almasina ragmen tohumlari ucretsiz dagitiyor! zarf atilacak gibi degil ici plastik kabarciklarla kapli yillarca ordan oraya dolasabilir:) sevgiler
YanıtlaSilColutea tam sehir bahcelerine uygun bir bitki öyleyse. Malta'da bir parkta cok benzerini gördügümü hatirladim simdi. Belki de kardestirler... Iste bir bilmece daha...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilbu arada lesley bremness sifali otlar, bilgisayarin yanindaymis bilmeceye katkisi olsun diye soyledim!
YanıtlaSilBeste, ben Bremness'in bendeki kitabini kütüphaneye iade ettim, elimin altinda degil simdi. Ama bendeki notlara göre Colutea yok o kitapta. Ben mi atlamisim, yoksa sendeki baska bir kitabí mi onun? Merak ettim simdi.
YanıtlaSilBenim kastettigim The complete book of herbs (Almanca cevirisi)
colutea yok kitapta sifali ot degil zaten. kitabin orijinal adina baktim herbs sadece. Otlari tanitim nasil faydalanabileceginden bahsediyor kremler, potporiler; yemekler vsvs. Bir seyi uzulerek farkettim ki verbena officinalis mine cicegi olarak geciyor yine ayni aileden ancak limon kokulu olan aloysia triphylla imis. Fransizca verveine dendigi icin ben verbenayi limonotu zannetmistim. Ayni aileden ama limon kokusuz:(((
YanıtlaSilBakalım, limon kokup kokmadigini dener görürüz Beste :)
YanıtlaSilBesteeee, Evren'in adresini bana bir gondersene... Akide sekeri yollarsam diye vermiyor bir turlu, of yaaa! Ustelik bizim kiz dogdugunda caktirmadan ortak bir dostumuza sordurup adresimi almis. Vukaati da var yani! Annem olmasaydi telefona cikan, zor bulurdu adresi ya neyse...
YanıtlaSilDilek, sen hani blog falan okumuyordun bakalim? Fena kandirdin beni! :)
YanıtlaSilHe he dun gece aylaaaaardan beri ilk defa okuyacagim tuttu :D
YanıtlaSil