Zamaniniz varsa Ole Eichhorn tarafindan yazilmis su yaziyi bir okuyun:
Tyranny of Email
Yazi bir yazilim mühendisinin gözünden, daha cok mühendislere yönelik yazilmis ama herkesin cikaracagi dersler var. Zamani olmayan veya Ingilizce bilmeyenler icin de ben not edeyim o dersleri kisaca:
E-postanin size hükmetmesini engellemek icin 6 kural:
- E-posta programinizi kapatin. Gün icinde sürekli acik durmasin. E-postalarin sizi ne zaman bölecegine siz karar verin.
- Hic bir zaman e-postalari birini elestirmek ya da detayli teknik tartismalara girmek icin kullanmayin. Bu tür seyleri yüzyüze görüsmelerde ve telefon görüsmelerinde halledin.
- Bir e-postayi kimlere gönderdiginiz ve kimlere cc'lediginiz konusunda titiz olun.
- Imla ve gramer kurallarina uyun. E-postanizin karsi taraf acisindan sade, okunakli ve anlasilir olmasini saglayin.
- Önemli e-postalari hemen göndermekte aceleci olmayin. Yeniden degerlendirmek ve degistirebilmek icin yavas davranin.
- E-postanin sandiginizdan daha kamuya acik ve kalici bir kayit oldugunu unutmayin.
4 sey bu verimli yogunlasma süresini böler : E-posta, telefon, kisisel kontak/toplantilar ve kisinin kendi kendini baska seylerle oyalamasi.
E-posta'nin bizi bölmesini ve islerimizden alikoymasini nasil önleyebilecegimizi yukaridaki 6 madde acikliyor. Telefon ve kisisel kontak genellikle ondan bile kolay engellenebilir(mis). Bu yapilan ise göre degisir tabii... Fakat sonuncusu gercekten önemli sorun. Kisisel olarak en büyük verimsizlik kaynagimin ben kendim oldugunu biliyorum. Durmadan kendi kendimi böldügüme sahidim! Eicchorn'a göre bunun sebepleri genelde kisinin bir sonraki adimin ne olmasi gerektiginden emin olamamasi ya da o adimi can sıkıcı veya zor bulmasi. Ilginc de bir tespiti var: "Bir sey eger gercekten cok sıkıcı veya zorsa o zaman yanlistir" diyor. Bu durumda en iyisi yöntemlerimizi, isin akis seklini bir kez daha gözden gecirip yapilir hale getirmek. Bunun nasil yapilacagina dair somut bir önerisi yok. Ama bir baskasinin var ;) Ondan da baska bir yazida bahsedeyim :)
Evren, bu yazı beni deriiin düşüncelere gark etti...
YanıtlaSilÖzellikle de şu cümle: "Bir sey eger gercekten cok sıkıcı veya zorsa o zaman yanlistir".
Yeni yazıyı merakla bekliyorum... Sevgiler, Evren.
Tum bunlari calisirken uygulayabiliyordum. Ama ev duzeninde uygulamayi ben mi istemiyorum, yoksa uygulayamiyor muyum bilemedim.
YanıtlaSilYazıyı Pazartesi günü iş arkadaşlarımla paylaşıyorum. Diğer yazıyı da dört gözle bekliyorum. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilYa eger bir beklenti icerisindeysem, ya da asil yapilmasi gereken baska bir isten kacmaya can atiyorsam esiri oldugumu fark ediyorum e posta sisteminin. Sanki acik kalirsa, sanki surekli bakarsam hareketini saglayacakmisim gibi... Dusunuyorum da, bu kacis anlarinda posta kutusu yoklamak yerine kendimi baska seylere mi yonlendirsem?! Bu yonlenmeyi yine masa basinda mi yapsam, yoksa bu bahanesyle masadan kalkip hem biraz egzersiz saglayip hem de bambaska bir noktaya mi yonlensem?! Denemem gerek.
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilyazılım yaptığımdan konsantrasyonun bölünmesinin ne demek olduğun çok iyi biliyorum :) müthiş sinir yaratıyor. "Bir sey eger gercekten cok sıkıcı veya zorsa o zaman yanlistir" bende merak ettim. Yazının devamını merakla bekliyoum.
sevgiler
beyhan
Çok ama çok sevdim sitenizi. Tam da yaşamı basitleştirmekle ilgili birkaç kitap okurken çıktınız karşıma. Geriye doğru okudum blogunuzu ve size sonsuz saygı duydum. Her sey hep gonlunuzce olsun.
YanıtlaSilUmur