Sessizce durmak nasil gidiyor?
Önceki günden beri aklima geldikce deniyorum, iyi geliyor. Dün özellikle sessiz bir gündü, uzun zamandan beri ne büyük bir huzur duydum anlatamam. Fakat bu baska bir hikaye, sonra anlatayim.
Bugün kontrolüm disinda gelisen bazi seyler sebebiyle biraz kaotikti. Fakat tuhaf bir sekilde, simdi günün sonuna dogru yine de bir huzur duygusu var. Belki de asil mesele karmasayi ve günü lüzumsuzca dolduran seyleri azaltmak yerine (yaninda), onlara dahil olmadan aralarindan siyrilip gitmeyi basarabilecek bir seyler yapabilmek.
Tamam, o "bir seyler"den biri "bir an olsun kosturmayi birakip sessizce durmak". Bende ise yariyor.
Dünden beri denedigim ve bende büyük etkisini gördügüm ikinci sey aslinda zaten bildigim ve üzerine gecen kis
bir araba dolusu yazdigim bir konu: Ana ve o anda yaptigina odaklanmak.
Fakat dün sabah bir Leo Babuta yazisi okudum (ki tuhaftir daha önce okumamisim besbelli), icinde de bir Zen deyisi carpti gözüme. Kafama bir tugla düstü gibi, bir yildiz patlamasi oldu gibi ve kisa bir aydinlanma ani yasadim gibi geldi:
“When walking, walk. When eating, eat.”
"Yürürken yürü. Yemek yerken yemek ye."
Kalktim mutfaga gittim. Her adimimi tek tek bilerek. Su ictim. Bardagi iki elimle tuttum. Bir elim su sisesini aldigim yere geri koymakla mesgul degildi. Geri döndüm, bilgisayarin basina gectim. Tarayicida herzamanki aliskanlikla actigim bir dolu tab'in biri haric hepsini kapattim. Sadece bir sayfa acik biraktim. Ne zamanki onun isi bitti, onu kapatip bir digerini actim. Gün boyunca agir cekimde bir filmin icinde gibi ve bir Japon cay seremonisinde gibiydim. Celiskili görünse de gün sonunda daha cok sey basarmislik hissi hakimdi.
Sincapla yapboz oynarken bir taraftan ona caktirmadan etrafa yayilmis tahta oyuncaklari toplamaya calismaktan vazgeciyorum.
Telefon görüsmesi yaparken ayni anda e-postalarimi kontrol etmekten vazgeciyorum.
Oturma odasindan mutfaga bardak götürürken, koridorda gördügüm sincabin kazagini da cocuk odasina götürmeye kalkismaktan vazgeciyorum.
Bütün gün yaptigim bunun benzeri binlerce kücük sacmaliktan vazgeciyorum.
Daha verimli olmak adina cok islemcili bilgisayarlar gibi ayni anda kirk is pesinde kosmaya ve zihnimi de pesimden kosturmaya ne zaman basladim bilmiyorum. Cok zaman önce
Cheaper by the Dozen diye bir sacmalik okumustum. Zamandan kazanmak icin, tras olurken bir taraftan gömlek dügmelerini iliklemeye calisan ve gün be gün bunu artan bir beceriyle yapabilmekle övünen baba, modern isletmenin temel teorilerinden biri olan
time and motion study'nin de kurucularindan sayiliyor. Icinde yasadigimiz tuhaf dünyanin temellerinin nerede atildigini bilin diye söylüyorum. Interneti Zen budistleri gelistirseydi, tarayicimin ayni anda birden cok pencere acabilme özelligi olmazdi, bundan eminim.
Bazen gercekten de "ayir bizi bogazici!"
Tam ben de siz postunuzu göndermeden benzer şeyler düşünüyordum.Kafamın içinde sürekli düşüncelerin uçuştuğunu,onları ayrı ayrı duymaya çalışırken anı kaybettiğimi mırıldandım kendi kendime.Basit bir kahve içerken bile''şunu halletmeliyim,aa bu da vardı vs.'' demekten kahvenin hazzına varamıyorum.Neticede ne o kafamdakiler tam olarak gerçekleşiyor,ne de kahve içtiğim,kendime ayırdığım o kısa zaman verimli oluyor ruhuma.
YanıtlaSilbu kadar tesadüf olur :) hem aynı zen habits sayfasını okumuşuz hem de benzer yazmışız. ne ilginç bu hayat :)))
YanıtlaSilbu da benim diğer blogum: http://burcuarik.wordpress.com/2010/10/05/durdum/
Okurken,bir yandan kendimi dinledim, kahvemi yudumladım, çalan telefona cevap verdim,sokağın gürültüsünü duydum.. İşle ilgili olanları saymıyorum bile. Kulağa çok hoş geliyor ama uygulamaya zihnim izin vermiyor..
YanıtlaSilseni okumadan evvel, yazımı koymuştum gece :) Ne garip aynı şeyi yazmışız aslında... Sen bana- ben sana birşeyler demişiz sanki... Seviyorum bu tesadüfleri :) Seni de...
YanıtlaSilSelamlar
YanıtlaSilŞimdiki zamanda olma, anı yaşama benimde uzun zamandır uyguladığım, çok da faydasını gördüğüm yöntem, ilk günlerde işte yürüyorum, tutuyo
rum derken zaman içinde ''tanık olma,uyanıklık halinde şimdiki zamanda izleme, ''aşamasında kişi kendini kontrol etmeden an içinde akıp gidiyor. Zaman zaman uzaklaşıldığında geri dönüş muhteşem tıpkı insanın bir seyahatten tekrar evine geri dönüşü gibi.Muhteşem.
saygılarımla
Ayhan Dukel
Bugün hiç bir şey yapmadan bir süre yattığım yerden bulutları seyrettim. Bu mevsimde bulut hareketlerinin ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Sonra birden kalkıp fotoğraf çekmeye başladım. Tek bir işe dalıp, huzurla dolduktan sonra, yapılacak yeni bir iş için hem ilham buluyor hem de düşünmen gerekenler üzerine "sakince" düşünebiliyorsun.
YanıtlaSilTahta oyuncaklari ve kazagi sincap'a toplat :P
YanıtlaSilİnterneti zen budistleri geliştirseydi, tarayıcım aynı anda birden çok pencere açmazdı demişsin ya bu cümlene çok vuruldum Evren, harikasın :)
YanıtlaSilİşte bu!
Belki de Kabat-Zinn'in kitabını okumuş olduğun için bu cümleye bu kadar vuruldun kim bilir. Aslında orada da geçiyordu çok benzeri: 'Kasıtlı olarak, aynı anda tek bir şey yapmak. Mesela yürüyüş yapmak veya köpekle gerçekten onunla beraber olduğum birkaç dakika harcamak.
Ben de bundan çok çok etkilenmiştim:)