Konunun uzmanlarına bakarsanız hepsi aynı fikirde: "Bir bebeğin üç yaşına kadar televizyonla hiçbir işi olmamalıdır!"
Olmasın tabii, bana uyar....
Hatta mümkünse biz yetişkinlerin de fazla bir işi olmasın televizyonla...
Her neyse...
Uzman tavsiyesine uyduk, küçüğün televizyon seyretmesine mani oluyoruz. O her ne kadar merakla bakmaya çalışsa da...
Ama onun da bebek televizyonu var!
Oturma odasında yere bir köşe hazırladım, gündüzleri orada vakit geçirsin diye.
Bir süre sonra farkettim ki sabahları köşesine yatırınca dalgın dalgın gülümseyerek pencereden dışarıya bakıyor.
"Neyi seyrediyor bu kadar merakla?" diyerek...
...uzandım ben de bir güne yere, onun yanına.
Pencerenin dışında, kaldırım kenarında güzel mi güzel bir huş ağacı var.
Aşağıya nazlı nazlı sarkmış, rüzgarda hafifçe sallanan dalları...
her dalda güneş ışığıyla oyunlar oynayan parlak yeşil yapraklar...
arka planda masmavi gökyüzü...
arada bir de bir minik kuş...
işte bunlar bebeğimin gördükleri...
Dünyayı onun gözlerinden görmek; yetişkinlerin unutmaya meyilli oldukları şeyleri kaçırmamak öyle güzel, öyle güzel ki!
Şimdi bazı sabahlar ben de yanına uzanıyorum.
Birlikte seyrediyoruz bebek televizyonunu :-)
Fotoğraf: ffgoatee
'Nature wins' for 2024
1 gün önce