"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Pazartesi, Mart 09, 2009

Bak yine yaptım!

    Biliyorum, okuyunca "E, biz bunların hepsini zaten biliyoruz, sen de kaç kez yazdın!" diyeceksiniz. Peki hepsini yapıyor musunuz? Ben yap(a)mıyorum. Bazen unutuyorum, bazen üşeniyorum. Arada bir kendime hatırlatma ve teşvik etme amacıyla dönüp dönüp yazmakta sakınca görmüyorum bu yüzden. Aşağıdakiler çeşitli Türkçe ve Almanca dergilerde, broşürlerde rastlayıp sakladığım tasarruf önerilerinden bir derleme. Sadece cebimiz için değil, gezegen için, çocuklar için, iç mutluluğu için...
  1. Bulaşık makinasını yarı dolu veya aşırı dolu çalıştırmayın.
  2. Bulaşık makinasında en fazla 60 derece yeterlidir.
  3. Çamaşır makinasını tam dolu çalıştırın. Kural şu: doğru olarak doldurulmuş bir makinada çamaşırlar ile makina arasında bir elin genişliği kadar yer olur. Ne eksik, ne fazla.
  4. Ön yıkamadan vazgeçtiğinizde 19 litre su tasarrufu yaparsınız. Ön yıkama çoğu kez gereksizdir.
  5. Çamaşır makinalarında elektrik enerjisinin %90'ı suyu ısıtmada harcanır. Çamaşırları yıkarken düşük ısı (30-40 derece) tercih edin.
  6. Unutmayın! Giysilerin etiketlerinde belirtilen sıcaklık tavsiye edilen değer değil, yıkayabileceğiniz maksimum değerdir.
  7. Soğuk suda veya düşük ısıda temizleme yapan deterjan kullanın.
  8. Aşırı köpüren deterjan kullanmayın.
  9. Buzdolabını soba, radyatör, bulaşık makinası, fırın gibi ısı kaynaklarından uzağa yerleştirin. %10-15 oranında enerji tasarrufu sağlar.
  10. Buzdolabının sıcaklığını +5, derin dondurucuyu -18 derecede tutmak yeterlidir. Daha düşük ısı ayarı gereksizdir.
  11. Yemekleri buzdolabına koymadan önce oda sıcaklığında soğutun.
  12. Buzdolabı kapılarının hava sızdırmazlığından emin olun. (Araya bir kağıt koyup kapı kapalıyken çekerek test edilebilir)
  13. Buzluktan çıkardığınız yiyeceği buzdolabında eritin. Buzdolabınızın soğutmak için daha az enerji harcamasını sağlar.
  14. Yemek pişirirken ağzı kapatılmış bir tencere %15 enerji tasarrufu sağlar.
  15. Mümkün olduğunca ocak genişliği ile tencere büyüklüğünün uyumuna dikkat edin.
  16. Çamaşırları kurutmak için düzgün şekilde asarak daha az kırışmalarını sağlayın. Ütüde zamandan ve enerjiden tasarruf edin.
  17. Çamaşırları nemli olarak ütüleyin.
  18. Ütüleme işinin bitimine yakın ütüyü prizden çekin ve son parçayı kalan ısıyla bitirin.
  19. Ütüleme işini ütüyü yeniden ısıtmak gerekmeyecek şekilde planlayın.
  20. Yeri gelmişken bir itiraf: Anneme nevresimleri, çarşafları, havluları, iç çamaşırlarını, sincabın ev giysilerini ve bunun benzeri bilumum çamaşırı ütülemediğimi söylemeyin; o benim çorapları bile ütülediğimi sanıyor.
  21. Saç kurutma makinası en çok enerji sarfeden araçlardan biri (10 dk. çalışması 60 watt'lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğermiş). İlle gerekiyorsa saçlarınızı havlu ile iyice kuruladıktan sonra saç kurutma makinası kullanın.
  22. Bulaşık, ocak veya mutfak tezgahlarında temel kural temizliğin mümkün olduğunca işlemden hemen sonra yapılması. Leke ve kirler böylece daha çabuk, daha kolay temizlenir. Daha az deterjan ve su gerektirir.
  23. Fırınlarda ön ısıtma çoğunlukla gereksizdir. Ön ısıtma olmadan %20'ye varan enerji tasarrufu yapılabilir. Ayrıca yemeğin pişmesinden 10-15 dakika önce kapatılan bir fırında kalan ısıdan faydalanarak da tasarruf edilebilir.
  24. Sıcak değil mevsime göre ılık-soğuk suyla duş almak sadece tasarruf sağlamaz, cildinizin kurumasını da önler.
  25. Gerekirse daha kalın giyinin ama iç mekanları daha az ısıtın. Fazla ısıtılan iç mekanlarda kuruyan hava enfeksiyonlara, hastalıklara kapı açar.
  26. Sizin paylaşmak istedikleriniz var mı?

20 yorum:

  1. *Yatarken veya kullanmadığınız zaman, elektriğe bağlı prizleri stand by halinden tam kapatın.Böylece hem tasarruf yapmış, hemde radyasyona maruz kalmamış olursunuz..

    * Ispanakları, salatada kullandığınız marul yaprakları yıkadığınız suyu çiceklerin saksılarına dökebilirsiniz.

    Aklıma geldikçe yazarım.Gerçi bu liste çok güzel olmuş..

    YanıtlaSil
  2. Ben, beslenmede tasarruf ve tercih önerileri getireyim:

    -Hazır gıda kullanmayın. Yoğurt, salça, makarnayı evde kendiniz yapmayı deneyin. Mevsiminde sebze kurutmayı, sağlıklı meyve ve sebze konserveleri yapmayı öğrenin. Her ne kadar reklamları yapılsa da, hazır bulyon, margarin, uzun ömürlü süt kullanmayın.
    -Pişirmede tercihiniz, toprak tencere, çelik ve cam olsun. Teflon kullanmayın, yapamıyorsanız, kapaksız pişirebileceğiniz tavayı v.b.en iyi marka olarak kullananın. Hatırlayın, anneannelerimiz, annelerimiz teflon olmadan, kalaylı bakır ve toprak tencerelerde, ne lezzetli ve sağlıklı yemekler yapmışlar.

    Ayrıca, belediyeniz size bu imkanı vermiyorsa da kendiniz çöpleri ayrıştırın. Kağıt, plastik, camları ayrı torbalara koyarsanız, çöp toplayıcılarının işine yarayabilir. Çevrenizde varsa, pilleri, kağıtları, cam ve plastikleri atık kutularına götürmeyi iş edinin.

    İlk anda aklıma gelenler bunlar. Önce kendimize, sonra birbirimize tekrar, tekrar hatırlatalım.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. -Bir eşyadan kurtulmadan önce düşünün, kullanılmayan bir tişört yastık olabilir, yere düşürülen makarnalar ipe dizilip, boyanarak çocuklar için kolye hazırlanabilir.
    -saç yıkarken kullanılan su bir kova içinde toplanıp klozete dökülebilir.
    -dolapta kalan bir pirasa, küçük bir kereviz,birkaç biber, birkaç havuçla nefis bir sebze çorbası hazırlanabilir.
    -fırının bir gözünde kek pişiyorken, diğer gözüne de ekmek yoğurulup günlük ekmek ihtiyacı karşılanabilir.
    - bayatlamış ekmekler ufalanarak kurutulduktan sonra dondurucuda saklanabilir.
    -annemin dün yaptığı gibi, dizleri yırtılmış bir çocuk pantolonunun diz kısmına minik sevimli eklemeler yapılıp pantolon yenilenebilir.

    ben de aklıma geldikçe yazarım :)

    YanıtlaSil
  4. merhaba,

    Yaz aylarinda derin dondurucuya bol bol sebze depolamak, kışın ucuz, taze ve sağlıklı şeyler yemek anlamına geliyor, sürekli uyguluyoruz.

    bunun dışında mevsimi olmayan hiçbir şeyi yememek, gereksiz, çok miktarlarda yemek pişirmekten kurtulmak için ufak boy tencereler kullanmak çok faydalı olabiliyor.

    bir diğer husus da vakti olanlar için, market promosyonlarını takip etmek!

    biz bunu yapmaya bir ay önce başladık ve bazı kalemlerde %40'a varan tasarruflar sağladık.

    sevgiler :)

    YanıtlaSil
  5. Devamlı kullanılıyor mu artık bilmiyorum ama külotlu çorapların kaçan taraflarını kalçanın altından kesip(daha farklı tonda olur zaten o kısım) yine aynı ton başka çorabın kaçmayan tarafıyla eş yapıp giymek..Yani üstüste iki farklı çorabı birleştirip bir tane yapmak.

    Kireç çözücü yerine sirke kullanmak..Arap sabunu gibi doğaya zarar vermeyen hem de daha ucuz deterjan kullanmak.

    Eski,yıpranmış yıkanma bezleriyle halıları silmek.Böylece bir kademe daha atmadan kullanmak.

    Eski ve uzun kollu penyeleri kolun hemen altından kesip, uçlarını hafif elle kıvırarak kısa kollu yapmak..Böylece baharda giydiğiniz ve yıkadığınızda kolu kısalan penyenizi yazlık tshırt yapmış oluyorsunuz..

    Eski örgü kazakları kesip pas pas ve ya battaniye yapmak..

    Sabah kahvaltısından kalan çayla çiçekleri özellikle mum çiçeği ve sardunyaları sulamak, gülün dibine çay posası ve kül dökmek.Yada yine sabah çaydanlıkta kalan çayla kek yapmak..Çaylı kek.

    Portakal kabuklarını küçük küçük doğrayıp,şekerle karıştırıp bir kavonozda saklamak, daha sonra keklerde ve kurabiyelerde kullanmak.

    YanıtlaSil
  6. 3. maddede bir el kadar derken enine mi boyuna mı? Çok şey farkediyor sonuçta?

    YanıtlaSil
  7. Herkese yazdığı bu harika öneriler için teker teker teşekkür ediyorum. Sayenizde yine yazdığımdan daha çoğunu öğrendim :)
    N.,
    Aynı şeyi ben de düşündüm ama makinanın silindir şeklindeki haznesinin o üst kısmında hacim zaten yeterince az olduğundan elin dikey (dört parmak) veya yatay (yaklaşık bir parmak)olması arasında sadece bir tişörtlük falan bir fark var gibi geldi bana. Bazen öyle, bazen böyle yapıyorum kontrolümü :)

    YanıtlaSil
  8. Vallahi hepsini uygulamak lazım Evren'ciğim. Gerçi olabildiğince uyuyorum bu kurallara. En sinir olduğum şey de bir evde bütün ışıkların açık olması. El alışkanlığı, geçerken tık tık kapatıyorum hepsini.

    YanıtlaSil
  9. daha ne yazılabilir diye epey düşündüm, sonra benim en hassas olduğum su konusundaki şu basit ama etkili yöntemi paylaşmak istedim: sifonların iç hacmi tuvaleti temizlemeye yetecek olandan kat kat fazla, dolayısıyla her sifon çekişte gerekenden litrelerce daha fazla su ziyan olup gidiyor. Eski usul sifonların için bir veya (hacma göre) iki adet büyük şişe koyarak bu hacim daraltılabilir. Bir kaç arkadaşta gördüm, işe yarıyor. Yalnız dikkatli yerleştirin, mekanizmaya değmesin ya da baskı yapmasın, sifonu zamanla bozabiliyormuş 8bize gelen tesissatçı öyle demişti:)

    YanıtlaSil
  10. -Plastik süpermarket torbalarını çöp torbası olarak kullanmak.
    -Renkli cam kullanmaktan kaçınmak, panjur, kalın perde varsa açmak, bu sayede gündüz vakti ışıkları açmaktan kaçınmak.
    -Toplu taşıma araçlarını kullanmaya üşenmemek.
    -Market alışverişini evde gerçekten hiç birşey kalmayana kadar ertelemek. Bu sayede kalan tek tük şeyler değerlendirilmiş, hem de yaratıcı yemekler yapılmış oluyor.

    Benim çalıştığım yerde camlar koyu renk ve bütün binada kör edici şekilde yapay ışıklar açık, sabahtan akşama kadar. Sevgili çalışma arkadaşlarım da kış günü işe ince gömlek, kısa kollu elbiselerle gelip nefes alınamayacak kadar sıcak olana kadar ısıtmayı çalıştırıyorlar. Ne diyeyim ben bu insanlara?

    YanıtlaSil
  11. Ben kendi adima tekrar tekrar okumaktan memnunum evren,,
    lutfen aklina geldikce yazmaya devam et..
    ayni seyler yazilsa bile dedigin gibi cok kolay unutabiliyoruz veya onemsemiyoruz,, hem boyle herkesin onerilerini paylasmasi toplu bilinc olusmasi acisindan da onemli,
    tesekkur ederim sana ve onerilerini paylasan herkese,,
    --

    benim de nacizane iki onerim var:

    1. CIG YIYIN, pirasa yemegi yerine baska bir yemegin yaninda pirasayi sogan gibi tuketebilirsiniz, veya lahanayi 3 kere pisiriyorsaniz 1 kere de salatasini yapin. Ben cig yiyebilecegim seyleri boyle tuketmeye calisiyorum artik,, Mantari bile cig yediklerini gordum insanlarin, algim yeterince acik olsa kimbilir daha neleri cig yiyebilirim, mesela babam salatalik, misir, marul, lahana, vs oturup tv izlerken citir citir yer, marulu sekere batirip yer, lahanin su icindeki sert kismi var ya, onu mesela tuzlayip yer, falan filan,, Tabii cig yemenin sagliga faydalarini da es gecmeyin, ustelik isidan, zamandan,, tasarruf

    2. YURUYUN, evden birazcik daha erken cikip yurumeyi deneyin, oturdugunuz yer musaitse, bisiklet surmeyi bile dusunebilirsiniz, hem spor, hem tasarruf, hem endorfin,, (mutluluk hormonu, spor yapinca, ozellikle de acik havada artiyor miktari)

    ----fin----

    YanıtlaSil
  12. Tijen, Başak, Alis, Barış
    Çok çok teşekkürler. Hepsi önemli ve tekrar tekrar hatırla(t)makta fayda olan öneriler bunlar. Kendi küçük ama toplamda etkisi büyük ne çok önlem var.

    YanıtlaSil
  13. bu guzel oneriler icin cok tesekkurler.ben camasir makinesi cok fazla doldurdugumu fark ettim sayende.
    gecen yaz annemden ogrendigim bir sey:yikanan camasirlari makineden cikarirken katlayip oylece bir 10-15 dakika beklettikten sonra asarsan, cok daha az kirisik oluyorlar kuruduklarinda.
    su an aklima gelen tek sey bu.yine ugrar yazarim sonra :)

    YanıtlaSil
  14. Çayı sürekli kaynatmak yerine demlenince termosa doldurmak. Daha çok düdüklü tencere kullanmak. Pencerelere izolasyon yaptırmak, en azından sünger çekmek. Evi daha ılık hissetmek için nemlendirmek.

    Yaban, eğer miden kaldırırsa sana çiğ yediklerimi sayayım.

    Bazılarından çok fazla yemiyorum, tadıyorum diyelim. Azdan çoka doğru: Patates, yeşil fasulye, ıspanak, bezelye, iç bakla, kestane, kabak, yer elması, kereviz.

    Babanın yediklerinin hepsini yerim. Marul, karnabahar, brokoli gibi sebzelerin çöpünün kabuklu kısımlarını soyarsan çıtır salatalıkımsı bir şey çıkar. Adına koçan denir, limonlanır, tuzlanır, çocuklar bayılır, ve tabi ben de :)

    Bu arada bazı sebzelerin ancak pişirilince yeteri kadar sindirilir hale geldiklerini, başka deyişle yararlanılabildiklerini unutmamak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  15. oo babam da yerelmasini soyup yiyor.. onu unutmusum, :)

    patates disindakiler gayet normal geldi bana.. yesil yapraklilari zaten salataya koyup yiyorum ben de,, brokli ve karnibahar da cig olarak guzel gider,,

    hatta ben simdi bir adim daha ilerisini soyleyeyim madem, suya yatirdigim kuru bakla ve tahillari da yiyorum ben pisirmeden,, yani oturup tabak tabak degil ama senin dedigin gibi tadimlik denilebilir,, mesela islatilmis nohut bence nohut yemeginden cok daha guzel, mercimek ve bugday da oyle,,

    --

    herseyi duduklude pisirmek iyi degil diye biliyorum ben, sadece baklagilleri atiyordum dudukluye, onu da epeydir biraktim,

    --

    ayrica dediginde haklisin meslea domatesin icerigindeki likopen ancak pisince ortaya cikiyormus, fakat salcali yemeklerden gereken likopeni aliyorduk yanilmiyorsam,,

    haftada 10 corba kasigi oneriyordu mehmet oz,,

    okumaya ve paylasmaya devam,,

    YanıtlaSil
  16. Işıl,
    Annenin önerisi ilginç. Deneyeceğim.

    Damla, Barış
    Beni daha fazla çiğ sebze yemeye fazlasıyla motive ettiniz :) Ben de Münevver Hanım'ın eski bir yazısında okuduğumdan beri pancarı çiğ yiyorum. Meyve niyetine :)

    YanıtlaSil
  17. Kendimle gurur duydum Evren, ben bunlarin hepsini aliskanlik haline getirebilmisim, ama bu kontrol iyi oldu, ustunden gecmis olduk! :) Sagol...

    Cig yenebilen her seyi cig yiyorum ben de. Cok guzel oluyor, insan icini taptaze hissediyor.

    Camasirlari makinadan cikarir cikarmaz katlayip biraz bekletmek ve sonra asmayi biz de ailecek uygulariz cok da ise yarar.
    Ben asarken mandal kullanmiyorum kullansam bile, giyecegin ustune iz birakacak yerde ve sekilde kullanmiyorum. Cunku utuleme esnasinda o mandal izlerini cikarmak icin cok caba gerekebiliyor.

    YanıtlaSil
  18. E, bu durumda ben de seninle gurur duydum Demet :)

    YanıtlaSil
  19. bir sürü şey yazmıştım ama yorum yanlışlıkla silindi...ben sadece teşekkür etmekle yetineyim zamanı tasarruflu kullanmak adına...sözü de az tüketmeli,yerinde ve yeterli kullanmalıyız:))))

    YanıtlaSil
  20. Aysarayı,
    Üstelik bir öğretmen anne olarak ne meşgul olduğunu da biliyorum. Ses vermen yeter:) Aslı Şimal'e sevgiler.

    YanıtlaSil