"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Cumartesi, Mayıs 05, 2007

ebay maceram!

Internet üzerinde alışveriş yapmaya bir türlü alışamadım. En son 6 sene önce Amazon'dan birkaç kitap almıştım sanırım. Sonra uzunca bir ara verdim. Ne büyük birader izlesin beni, ne küçük birader Hawai tatilini kredi kartımdan ödesin!
Ayrıca sanal alışverişte kaybolup gidiveren bazı şeyler var sanırım. Satın aldığım şeyi (ister bir kitap olsun, ister bir demet maydonoz!) elimde tutup hissetmeye ihtiyaç duyuyorum mesela... Sonra "alışveriş sohbetleri"... Bazen laf lafı açar... İster satıcıyla olsun, ister mağazadaki diğer müşterilerle, insan başka türlü öğrenemeyeceği bir dolu şey öğrenebilir bu sohbetlerde. Hem hava da güzelse caddelerde alışveriş bahanesiyle dolaşmak, bilgisayar başında tünemekten daha iyidir.

Geçen hafta internette alışverişe dönüş yaptım! Hem de benim için zorlu tarafından, ebay üzerinden! Bir sürü "zaten" beni ebay'e götürdü. Satın almak istediğim şeyi üreten zaten topu topu üç firma vardı. Zaten üçü de internet üzerinden satış yapıyordu. Zaten belli bir ölçü ve renk ile belirlenen model isimleriyle satıldığından yanlış bir şey alma şansım yoktu. Zaten çoğu meraklısı da benim gibi ilk el fiyatlarını fazla bulduğundan ebay'den ikinci el satın alıyordu. Zaten, zaten, zaten...

Yine de temkinli gitmekte fayda gördüm. Bir ay önce kendime bir ebay hesabı edinmekle başladım işe. Alıcı olarak hiçbir "tehlikeli" bilgi (kredi kartı numarası, hesap no vb.) vermek gerekmemesi işin hoşuma giden taraflarından biri. Sonra sıra açık arttırmadaki binlerce ürün arasından uygun bir tanesini bulmaya kalıyor.

İlk bir hafta seçtiğim açık arttırmaların nasıl gittiğini takip etmekle yetindim. Biraz sağlamcı mı gittim, ne? Ama sabit bir fiyatın olmayışı işin en tehlikeli taraflarından biri. Sistemde bir güvenlik açığı falan olmasından değil. İnsanoğlunun doğasından dolayı! İnsan kolaylıkla işin içinde "gerçek" para döndüğünü unutup, kendisini bir bilgisayar oyununun içinde zannedebilir. Geçmiş satışların nasıl seyrettiğini izlemek, özellikle son dakikalarda soğukkanlı olmak, çıkılabilecek en yüksek fiyatı önceden kendi kendine sıkı sıkı tembih etmek(!), şüpheye kapıldığım yerlerde tecrübeli ebay kullanıcılarının görüş alışverişinde bulunduğu forumu takip etmek benim uyguladığım yöntemlerdi :-))

Kurulan sistem pek çok yönüyle güvenilir görünmesine karşılık, belirlenen kurallar çerçevesinde hoşa gitmeyecek taktikler uygulandığını da öğrendim bu sayede. Örneğin ürün açık arttırmada en yüksek fiyatı teklif edende kalıyor doğal olarak, ama bazı durumlarda satıcı ve alıcı karşılıklı anlaşarak vazgeçerlerse, ürün en yüksek ikinci fiyatı verene teklif edilyor. Bazı satıcılar bu özelliği kullanarak sattıkları malın fiyatını yukarıya çekmek için bir ikinci hesap ile (veya bir tanıdıklarının yardımıyla) alıcı gibi arttırmaya katılıp sonunda da (sözde) "vazgeçiyorlarmış". Sonuç: Mal yapay olarak yükseltilmiş fiyatla herşeyden bihaber olan "ikinci en yüksek fiyatı veren" e teklif ediliyor. Çoğu zamanda kabul görüyor.

Benim açımdan bu ilk ebay alışverişi sorunsuz sonuçlandı. Satıcı iletişime ve bilgi vermeye oldukça açık biriydi. Bana kullanım hakkında ufak tefek ipuçları dahi verdi ve biraz geciken postanın kargodaki durumundan da haberdar etmeyi ihmal etmedi. Satın aldığım mal iki gün önce elime geçti. Tam olarak tarif edildiği gibiydi, fotoğraftakinden biraz daha kötü bir şey çıkmasına kendimi hazırlamış olmama rağmen... Yani beklentilerimi tam olarak karşıladığını söylemek mümkün...

Sonuç olarak internet üzerinden açık arttırmalı alışverişi önerir miyim? Yooo! Mümkün olduğunca eski usul gitmeyi kendi adıma tercih ederim. Özellikle bir tüketim canavarına dönüşme eğilimi olanlara hiç önermem. ebay'in ciddi sayıda kontrolden çıkmış "bağımlıları" olduğunu duydum.
Ama "hiç tavsiye etmem" de diyemeyeceğim. Ne satın almak istediğimize bağlı. "İhtiyaç" ve "istek" arasındaki ince farkı iyi bilen ve doğuştan iyi pazarlık becerisine sahip olanlar bu tür sanal satışlardan faydalanabilir bile...

Fotoğraf: Old Shoe Woman

2 yorum:

  1. Bende aynen senin gibi düşünüyorum bu konuda..Hem güvenlik açısından hem de asosyal olmayalım çıkalım bakalım şeklinde.Çünkü artık yemeğimizi bile internetten sipariş verir olduk,özellikle akşam kalınan mesailer için.
    Bankaların sanal kredikartları var, onları kullanarakta alışveriş yapılıyor sanırım ama ben bir süre daha uzağında kalacağım sanırım bu konunun..
    Öte yandan bir arkadaşım alacağı fotoğraf makinasının fiyatını heryerden araştırıp en ucuzunu İstanbul'da bulup almıştı.Buda hakkı yenemeyecek bir artı...
    Keyifli alışverişler sana :)
    ~mrl~

    YanıtlaSil
  2. Merhaba mrl,
    Sanal kredi kartlarını ben de duydum ama şimdilik gerek duymuyorum. Yoksa herşeyi "sanal" yoldan halledince asosyal olma riski var, dediğin gibi :-) Internet'in yaşamımızı ne kadar kolaylaştırdığını inkar edemeyiz ama ölçüyü de kaçırmamak lazım galiba...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil