"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Cuma, Ocak 02, 2009

Tarçınlı şimdiki zaman

Sabah, öğle, akşam her fırsat bulduğumda ıhlamur-tarçın çayı içiyorum. Demliği ıhlamurla dolduruyorum, içine bir parça da tarçın kabuğu atıyorum. Ihlamurla tarçının tadını birbirine pek yakıştırıyorum. Öyle ki demliğe, yanlarına başka ne koysam yakışmaz, fazlalık olur gibi geliyor. Tarçın kabuğunu atmayıp tekrar tekrar kullanıyorum. Sanki tadı, aroması azalacağına gittikçe artıyor. Bir ağaç kabuğunun böyle kokmasını olağanüstü buluyorum. Demliğe her sabah bir parça mucize koyduğumu düşünmek hoşuma gidiyor. Tropik güneyin, eli açık doğunun, soğuk iklime, karanlık mevsime bir armağanı olduğunu düşünmek de hoşuma gidiyor. "Tarçın ağızdaki bir tür bakteriyi öldürürmüş, ağız sağlığı için faydalıymış" diyecek oluyor içimdeki bir ses. "Aaa, ne gerek var şimdi bu ansiklopedik bilgilere ?!" diye karşı çıkıyor bir diğeri. Tarçını sadece tarçın olduğu için, bir parça mucize olduğu için alıp kabul etmeyi seviyorum. Tarçının bir bilge olduğunu, vereceği yararları ben bilmesem de onun bildiğini düşünmeyi de seviyorum. Tam şimdi bu satırları yazarken "Türk kahvesinin içine de bir parçacık atıversem ne olur?" diye düşünmeden edemiyorum.

Ihlamurun kıskanacağını hiç sanmıyorum. Öyle biri değil o.

Fotoğraf: Whirling Phoenix

9 yorum:

  1. Evren;

    Tarçının hayatıma tam kadro yerleşmesi bundan bir yıl öncesine dayanıyor. O zaman sağlıklı beslenme konusunda danıştığım diyetisyenin olmazsa olmazıydı tarçın. zaten severdim, ama diyetisyen sayesinde çok daha fazla ve farklı fonksiyonda, zevkle tüketmeye başladım: Yoğurda, süte, meyveye, müsliye, çaya, kahveye eklemeye başladım. Diyetisyence tavsiye edilmesinin sebebi, daha bir çok faydalı özelliğinin yanısıra, kan şekerini düzenleyip dengelemesi. Geçen yıl ocak ayında Mısır'a gittim. Orada tarçının en tazesini buldum, bizim memlektte beton gibi sert oluyor terçın kabukları, kırması bile çok zor. Ama Mısır'dakiler tazelikten elledikçe ufalnıyor ve inanılmaz bir koku salıyordu ve fiyatı da komik denecek kadar ucuzdu. tabii bol miktarda aldım. Senin "kullandıkça aromasının artması" meselesi kesinlikle doğru, hatta Mısır'dan aldıklarım o kadar yoğundu ki sıcak suya sadece bir kaç minik parça atarak çayını içmeye başladım... Velhasıl çok güzel bir bitki Tarçın, yazın kadar uzun bir yorum oldu bu arada:))

    YanıtlaSil
  2. Ah ben de çok severim; meyveli-yulaflı-sütlü mısır gevreğimin üstüne, sütlü kahvemin içine sepelerim muhakkak.

    YanıtlaSil
  3. Tarcin en sevdigim sey, abartsam ictigim suya bile atacagim :)Türk kahvesinde tarcin dedin de niye düsünemedim diye hayiflandim, bence olur canimiz istediginde ara sira ;)

    YanıtlaSil
  4. Sabahları bir tutam tarçını kaşığa koyup, bal ile atıyorum ağzıma.. Beni bu sabah ritueli hep mutlu ediyor. Bir de tarcın sabunlarımı her cekmecemde sakliyorum.Tarcinin mutluluk veren kokusunu cok seviyorum.

    Türk kahvesine kakule ezip koyun.Enfes oluyor.

    YanıtlaSil
  5. Ooo, ne çok tarçınsever varmış :) Verdiğiniz harika bilgiler ve fikirler için teşekkürler. Cuma gününden beri tarçını kâh kahveye, kâh yatmdan önce içtiğim sıcak süte ekliyorum. Kahvenin tadı her zamanki gibi daha baskın çıkıyor, ama yine de çok güzel.
    Başak,
    bir gün yolum Mısır'a düşerse tarçın kabuğu almadan dönmem sayende :)
    Burcu,
    Kakuleli kahveyi yapıyorum arada bir. Tadını kahveye baskın çıkarabilen bir o var galiba :)

    YanıtlaSil
  6. bir süredir okuyorum yazılarınızı...
    tarçın yazısını yormadan gidemedim:)

    babamın yetiştirdiği küçük,biraz buruşmuş ama şahane tatta elmalarla
    komposto yaptım dün gece...ve eşim içine tarçın,toz tarçın attı...
    hayatımda içtiğim en güzel elma kompostosu idi...
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. cepayansı,
    tarçınla elmanın birliktelğinden söz etmesek bu konu kesinlikle eksik kalırdı. Onu da siz tamamlamışsınız, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  8. Tarcinin yakismadigi "birliktelikler" az gibi. Ben de bulabildigimde, taze zencefil (ginger) ile hazirladigim caya kucucuk bir parca ekliyorum. Cok guzel oluyor.

    YanıtlaSil
  9. Dünya üzerinde tarçın ve ıhlamur sevmeyen bir ben mi varım acaba:( Tarçına gene hiç olmazsa elmalı kurabiyede falan katlanabiliyorum da ıhlamur hayatımın kabusudur. Hele de,ıhlamurun ağacının kokusu. Kokmuş çorap kadar ağır ve gözlerimi yaşartacak kadar keskin gelir bana. Eşim çok sevdiği için ona yaparız sık sık. Ona keyif, bana işkence, mutfakta kesinlikle burnumdan nefes alamam ıhlamur kaynatırken :(

    YanıtlaSil