"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Çarşamba, Ağustos 16, 2006

şöyle başladı...

ben aslında sadece bana zaman kazandıracak parlak ve mucizevi bir kaç ipucu arıyordum. zaman en çok eksikliğini çektiğim şeydi o zamanlar... günde 3-4 saati yolda geçirmeler, bolca okumalar, çokça yazmalar, sıkça alışverişler, bir evi ayakta ve sağ ve salim tutmalar... 24 saat yetmeyecek diye korkuyordum. arama motorlarına "time management tips" yazmam ondandı.

bu işin üç cümlede ifade edilmiş kolaycı yöntemleri yoktur oysaki.
kökten değişiklikler ister yaşam tarzında...

simple living.
dolaştığım sitelerden birinde karşıma çıkıverdi. sağ taraftaki menüde öylesine duran herhangi iki kelimeydi. hoşuma gitti. "basit bir yaşam" fikri yani. verilen linke tıkladım. açılan sayfada da bir diğerine. söylenen şeyler tümüyle yepyeni fikirler değildi aslında. bir kısmı zaten bir süredir etrafında dolaşıp durduğum şeylerdi. sanki bir başkasının ağzından (ya da klavyesinden) dökülünce daha elle tutulur, daha kabul edilir oluyorlardı sadece.

mucizevi zaman yaratma formüllerini bulamadım o gün.
ama aradığımı buldum sanırım.
belki de sadece doğru zamandı. öyle ya da böyle başlayacaktı.
böyle başladı.

6 yorum:

  1. Cok ilginc... Bu blogu sik kullanilanlarima kaydetmisim ama uygun bir zamanimda ilk yazidan itibaren okumayi ve sonrasinda gunluk olarak takip etmeyi aklimin bir kenarina koymustum. (sevdigim bloglari boyle okumaya basliyorum)'Basit Bir Yasam'i hangi blog'dan referans aldigimi su anda hatirlamiyorum. Neyse önemli olan bu degil. Su anda yorum yaziyor oldugum yazida düsündükleriniz benim de bir suredir derdim olan seyler. Zamanimi nasil daha efektif kullanabilirim?... Ilginc olan suydu, bu blogda bunun cevaplarinin arandigini bilmiyordum. :)
    Okumaya basliyorum...

    YanıtlaSil
  2. Demet merhaba, hoşgeldin,
    Okumanın neresindesin bilmiyorum ama farketmişsindir ki zamanla ilgili sorunuma pek de bir çare bulamadım. Bu konuyu düşünüyorum bugünlerde. Yeni bir atılım mı yapsam yoksa "zamansızlık insanlığın kaderidir" gibi kaderci-kolaycı bir kabullenme ile işin içinden sıyrılsam mı daha tam karar veremedim.
    Selamlar

    YanıtlaSil
  3. Sevgili wegwarte, evet keyifle okuyorum, ve sonlara yaklastim. Fakat ben de okudukca zamani efektif kullanma konusunda careler bulmanin cok da mumkun olmadigini anladim.
    Yasadigi evrene, cevreye duyarli insanlar icin imkansiz sanirim. Cunku copleri ayirmak, koltuktan kalkip da stand by konumunda birakmak istemedigimiz televizyonu kapatmak,supermarketlerin hazir yemek tuzagina dusmek istemeyip evde el yapimi saglikli yemekler pisirmek, her gun yeni bir seyler ogrenmeye calismak, her gun yurudugumuz yollarda yol kenarindaki bitkinin filiz vermis dalini gormek, onunden her geciste biraz daha buyumus mu diye dikkat kesilmek, degisik bir kus sesi duydugunda aninda durup onu bulana kadar, gidilecek yere gec kalma pahasina aranip durmak... Kisacasi yasami güzellestiren kucuk detaylar, kucuk mutluluklari farketmek ve yasamak...Dogaya bize verdigi guzellikler icin tesekkur ve elden geldigince hizmet etmek... Daha saysam kim bilir kac tane daha vardir.
    Tum bunlari yapmak, evet... Gercekten cok zaman istiyor.

    YanıtlaSil
  4. Hah işte! Derdimi çok iyi anlamışsın :)) Belki de bu yüzden eskisi kadar takmamaya başladım. Günümü dolduran, zamanımı alan şeylerden daha memnunum galiba :))

    YanıtlaSil
  5. Uzun süredir içimde bir yerlerde ne yaptıysam dolduramadığım bir boşluk vardı. Nasıl desem, zaman çoktu ancak bir şeylerle ilgileneyim dediğimde hoop birden zaman uçup gidiyordu. Evlenme fikri kafama yerleşince bu zaman olayı tamamen bir korku haline dönüştü.
    Sonra doğaya olansaygı ve borcumuz takıldı bir yerde aklıma. Sonra hayatın daha sade olması gerektiği fikri..
    Hala çeliştiğim yerler var.
    Ancak bunlarla uğraşmaya başladıktan sonra sevgili hindiba seninle tnaıştım ben senin için her hangi bir blogger olsam da.
    Ve ruhum sıkıldıkça açıp uzun uzun yazılarını okuyorum.
    Gerçekten iyi geliyorsun.
    Bizim gibi düşünenler birbirine iyi geliyor.
    Hiç tükenmeyelim.

    YanıtlaSil
  6. Hayat Bir Dejavu,
    Benim de baslarda celiskili gördügüm, aklimda tam oturtamadigim konular vardi. Hatta hala var. Ama zamanla büyük ölcüde oturdu. Cogu soruya yanit buldum. Örnegin sadeleselim derken ekonomileri batirma konusu aklimi baslarda cok mesgul ediyordu. O konuda nereden nasil bilgilenecegimi de bilmiyordum. Sonra yavas yavas yanitlar gelip beni bulmaya basladi. Akliniza takilan sorulari bana bir e-mailde yazar misiniz? E-mail adresim profilimde var. Ben sizinkini göremedigim icin herhangi bir sekilde ulasamiyorum. Sorularinizi yazin diyorum, cünkü belki de sorulariniz benim yanitini buldugum sorulardir zaten. Benim yanitlarimi yazarim ben de. "Herhangi bir blogger" degilsiniz ayrica, bu konularda düsünmeye basladigini yazan herkes, adsiz yorum bile birakmis olsa iz birakiyor bende :) Kaldi ki, bunun disinda ben de herhangi bir blogger'im aslinda :)

    YanıtlaSil