Oğlumun son doktor kontrolüne gittiğimizde, bekleme salonunda hoş bir broşür buldum. Bir ilaç firmasının hazırlattığı broşür, seyahat ederken çocuklarla oynanabilecek oyunlardan bahsediyor. Yolculukta çocukları oyalamak zordur. Kendi çocukluğumdan bilirim (Anneeeee, daha çok var mıııı?). Sonra küçük yeğenimle yaptığımız bir Antalya yolculuğu geliyor aklıma. Daha Polatlı'ya varmadan başlamıştı sormaya: "Daha ne kadar var Antalla'ya?"
Sözünü ettiğim broşürdeki oyunların güzel yanı bazılarının evde de, televizyonu kapatıp oynanabilecek türden olması. Çocuklarda ifade becerisi, dikkat ve yaratıcılığını geliştiren oyunlar oldukları için de hoşuma gittiler. Oğlum henüz bu tür oyunlardan anlayacak yaşta değil. İleride bir gün faydalanabileceğimiz beklentisiyle ve başka anne-babaların işine yaracağı umuduyla buraya not alıyorum:
Bir kavram veya nesneyi adını vermeden tarif etmeyi deneyin, diğer oyuncular ne olduğunu bulmaya çalışsınlar. Örneğin:
"Nedir bu?: Eski, büyük evlerde yaşar ve kendini çarşafla örter?"
Bir dergi veya gazeteden kısa bir metni diğer oyunculara okuyun. Daha sonra aynı metni ufak değişikliklerle tekrar okuyun. Örneğin bir ismi değiştirebilir, bir cümle ekleyip çıkarabilirsiniz. Dinleyicilerden en çok hatayı bulan bir sonraki turda kendi seçtiği metni okuma hakkı kazanır.
Oyunculardan biri kaleminin ucunu bir kağıdın tam ortasına yerleştirir. Bir diğeri çizilmesi gereken bir şeye karar verir. Bir ağaç, ev, hayvan veya araba gibi. Daha sonra da kalemi tutana komutlar vermeye başlar: "Sola doğru", "Yukarı" gibi. Böylece kalem tutanı mümkün olduğunca kafasındaki şeyi çizecek şekilde yönlendirmeye çalışır. Bakalım çizen kişi veya diğer oyuncular çizilenin ne olduğunu tahmin edebilecek mi?
Oyunculardan biri bir hikaye veya masal anlatmaya başlar. Diğer oyuncular dinlemekle kalmayıp hikayeye karışma hakkına da sahipler. Örneğin arada bir bir sözcük söylerler, anlatıcı da bu sözcüğü anlattığı hikaye veya masalda mümkün olduğunca uygun bir şekilde kullanmaya çalışır. Basit mi görünüyor? Hiç de değil! Cücelerden ve perilerden bahseden bir masalda oyunculardan birinin "Motorsiklet" dediğini bir düşünün :) Bir süre sonra sıradaki oyuncu istediği bir masal anlatma hakkını kazanır.
'Nature wins' for 2024
3 gün önce
Geçenlerde ben yolculuklarda neden sıkılmıyorum pek diye sordum kendi kendime... Aklıma geldi. Çocukken çok otobüs yolculuğu yapmazdım. Evde dedemle oynamaya bırakırlardı beni ya da arabayla giderdik. Ama hatırlıyorum 5-6 yaşlarında otobüsle ya da trenle bir yere gidiyorsam, etrafı inceleten oyunlar oynardık, babamla, babaannemle. Bak burası Topkapı. Otobüs garajı burada. Sonra Bizans surları bunlar. Burası Fındıkzade, şu yukuşu çıkınca Cerrahpaşa Hastanesi var. Burası Yedikule. Bak bunlara bostan deniyor. İnsanlar sebze yetiştiriyorlar. Marulu güzel olur buranın. Sonra bir de zindanları var eskiden Genç Osman burada kalmış... vs vs... Hala aklımda olan yer ile ilgili hikayeler. Şimdi de yolda tek tek çiçek, böcek, yer adı, ne varsa incelerim. Sıkılmaya zaman kalmaz ki :)
YanıtlaSilOyunlar güzel de yolculukta çocuklar daha bir agresif oluyor. İlgileri çabucak dağılıyor gerçekten çok sıkılıyorlar. AMa bun oyunlar evde oynamak için çok ideal. Paylaştığın için teşekkürler.Öpüyorum.
YanıtlaSilDilek,
YanıtlaSilsen yazınca aklıma geldi. Babamla yolculuklarımızda o da böyle gösterip anlatırdı her şeyi. Bir seferinde baktım ki sadece ben değil, etrafımızdaki koca koca adamlar da merakla dinliyorlar anlattıklarını :)))
Gülümseyiş,
İşine yaradığına sevindim.
Sevgiler,
Evren
Ben çocukken Ankara'daki hastaneye taaa bir saatlik yoldan gelip giderdik hep her ay... Yol üzerindeki çakıltaşına kadar her şeyi ezberlemiştim. Otobüste kitap okumama da izin vermezdi babam, çünkü midem kaldırmıyordu. :) Ahh eskiden bir de otobüslerde sigara içilirdi ve gözlerimden yaşlar gelirdi benim hep. Nefret ederim o otobüslerden, ıyy..
YanıtlaSilTabelelardaki kilometrelere bakarak kalan süreyi hesaplamaya çalıştığımı bilirim bir de.. Mesela 15 km.yi 10 dakikada aldıysak 55 km yol ne zaman bitecek gibi..
Oyunlar pek güzelmiş, teşekkürler paylaştığın için.
Ben de 10 km.yi 7 dakikada katettiğimizi hesaplamıştım. Yol problemleri çözebilecek bir yaştaydım, böylece annem de o sıkıcı sorudan kurtulmuş oldu :)
YanıtlaSil