Baslarda o bize "hadi araba cizin, hadi aslan cizin" diyordu. Ben azimle direniyordum. Cünkü iyi cizemem, cizdigimi de siradan cizerim ve hayal gücünün benim cizdigim aslan ve arabayla körlesmesini istemiyordum. O israr ediyordu, ben "iste bu bir aslan" diyerek kuvvetli bir karalama yapiyordum kagida. O "himm, peki" deyip kabul ediyordu, benim icime pek sinmiyordu. O hicbir sey cizmemis oluyordu cünkü. Önüne kagit kalem verip "hadi, resim yap bakalim" demek de pek ise yaramiyordu. Resim onun icin bir grup eglencesiydi. Kuru ve pastel boyalari söyle böyle gecip sulu boyaya basladik. Sulu boyada ikimiz de daha serbestiz. A3 boyutunda karton kagitlar aliyoruz önümüze. Satin aldigimiz seylerin karton ya da kalin kagittan paketlerini de sakliyorum ayni amacla. Sincap resim yaparken kagitta güc uygulamayi sevdigi icin kagidin kalinligi önemli :) Bunun disinda kural yok, tema yok. Ikimiz birer tarafindan basliyoruz boyamaya/oynamaya. Önceleri sincap hep siyah rengi kullaniyordu ve bu siyah meraki düsündürüyordu beni. Ne zaman ki siyah boya bitti, diger renkleri ve renk kombinasyonlarini kesfetti. Bütün kagidi askla turuncu-mor kombinasyonuna boyuyor simdilerde :)
Bazen ben sagdan soldan yeni bir fikir, yeni bir boyama teknigi ögreniyorum. Ama "gel bakaliiim, bugün ne yapacagiz seninle" diye girmiyorum konuya. Kagidin bana ait tarafinda yeni malzemeyi ya da fikri uygulamaya basliyorum. Hosuna giderse, o zaten hemen atiliyor "ben de!" diye. Bazen ilgisini cekmiyor. O zaman hosuma gidiyorsa ben yapiyorum. Yoksa ben de birakiyorum. Iki sey ögrendim bu sürecte. Birincisi, resim konusunda anne olarak "resim yaptiran/ögreten" degil "birlikte resim yapan" rolünde olmamin hem bana, hem de sincaba daha uygun oldugunu; ikincisi (bunu bir kitap söyledi bana aslinda) her türlü oyunda oldugu gibi "sürecin kendisinin sonuctan daha önemli" oldugunu...
Asagidaki teknikten Dilek bahsetmisti.
Ben kagidin üzerine fircayla bol miktarda boya sürüyorum, sincap kücük yaris arabalariyla (özellikle genis ve dikkat cekici deseni olan tekerlekler sectik) boyanin üzerinden ileri geri geciyor. Arabalari cok sevdigi icin, resimle araba sürmeyi birlestiren bu teknigi sevdi. Arabalar hemen yikandiginda tekerleklerdeki boya sorun olmuyor.
Resmin geneli:
...ve araba tekerleklerinin izlerinin daha iyi görülebildigi detay:
Bir keresinde de bir orman sarmasigi (Hedera helix) yapragini kullanarak yaprak baskisi yapmistik. Cok kullanilan ve bahsedilen bir tekniktir ama bizde kendiliginden gelismisti. Yaprak orada boya malzemelerinin de oldugu dolapta duruyordu. Ben de araba tekerlegi tecrübesinden sonra etraftaki her seye boya malzemesi gözüyle bakmaktaydim. Yapragin kagitta biraktigi izler ve onlarca üstüste, yanyana, rengarenk baskinin kagitta olsuturdugu genel görüntü cok hosumuza gitti. "Yine yapariz biz bunu" dedik :)
Dogadan destegimiz bununla sinirli degil. Sulu boyayla nehir kenari gezintilerinde ya da sokakta topladigimiz dogal malzemeleri de boyuyoruz. Asagidakiler gibi...
Akcaagac tohumlarini ben boyadim, geriye kalan her seyi (taslar, cinar agaci kabugu, cinar tohumu, agac dali) o :) Akcaagac tohumlarini boyamaktan sincap pek hoslanmadi ama ben sevdim. Detay vermek isterim:
Sincapla oturup büyük bir ciddiyetle bunlari boyadigimiz ve bir taraftan da sohbet ettigimiz ögleden sonra her zamankinden daha güzeldi. Önemli olan birlikte keyifli bir seyler yapmakti. Ikimiz de bir digerimizi memnun etmek icin yapmiyorduk yaptigimiz seyi. Ikimiz de birlikte ama kendi sectigimiz seyi yapiyorduk.
Iste o zamandi; ben sincapla resim yapmayi ögrendim :)
Ve en "kaliteli" zamanlarimizin en kurgusuz zamanlarimiz oldugunu...
Cook guzeller! Ve katiliyorum, kurgusuz isler, en eglenceli isler :))
YanıtlaSilhemen bu teknikleri deneyeceğim. yazın topladığım taşları da boyarım hem. yaşasın :)
YanıtlaSilBenadsiz, taslari boyarken önce bir yüz boyaniyor, sonra kurumasi bekleniyor, ardindan diger yüzü boyaniyor. Sincap büyük bir sabir göstererek yapti bunlari :) Kolay gelsin, sonucu merak ettim :)
YanıtlaSilaa bunu söylemen çok iyi oldu. sabıra da ihtiyacım var hem. sonucu bildiririm :) sevgiler, pelin.
YanıtlaSilBence araba lastiğinin izini kullanmak süper fikir! Acaba başka neler kullanılabilir oyuncaklarla ilintilendirilerek? Akçaağaç tohumlarına da bayıldım. Gayet yaratıcı olmuş, üzerlerinde daha değişik desenler de denenebilir.
YanıtlaSilSevgili Evren, blogunu yazmaya ara vermişsin, herhalde maillerine bakarsın ama arada yazabilirim çünkü.
Sevgiler
Ben de oğlum sayesinde resim çizmeye başladım. Yoksa sıfır yetenek, sıfır ilgi. Ama bu ilgisizliğimi çocukluğumun resimle beslenmemesine bağlıyorum. Avrupa ülkelerinde yaşayan annelerin bloglarına baktığımda ilk gözüme çarpan şu oldu, evde insanlar tıpkı kitap okur gibi, resim de çiziyorlar. Çocuklar da resim çizilen, duvarlara resimler asılan evlerde büyüyorlar ve bu resim çizme durumu zamanla çocukta bir içtepiye dönüşüyor. Bir de Yaman'a bir ders veya merak ettiği herhangi bir şey anlatırken, elime kağt kalem alıyor, resim çizerek anlatıyorum. Mesela mevsimleri resimli şemalar çizerek anlattım. Güneş, Bulutlar, Yağmur, Kar, Ağaçların durumları. Bu yıl Yaman'ın okul defterlerini inceliyorum, türkçe ve hayat bilgisi defterlerinde 5 satır yazı varsa, araya mutlaka konuyla ilgili bir karikatür çiziktiriyor. Yaşamında yazı kadar resim de var. Bu mutluluk verici bir şey.
YanıtlaSilElif,
YanıtlaSilOyuncakla ilintili baska resim teknigi gelmedi aklima, ama rastlarsam yazarim sana.
Asliberry,
Dogru, resim yapmak, sarki söylemek, dansetmek...Bunlar bizim kültürümüzde nedense sadece yetenegin varsa yapabilecegin seyler gibi sunuluyor. Yetenekten bagimsiz olarak hepsi olmali yasamimizda oysa.