"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Pazartesi, Mayıs 05, 2008

Boda

Aşağıdaki hikaye "fazlalıklar"ın evimize ne yolla ulaştığına küçük bir yaşanmış örnek :)


Bir arkadaşımın doğum gününde davetlisi olarak bir Çin lokantasına gittik. Hoşumuza gitti, yemekler temiz ve lezzetli. Bir sonraki sefer evlilik yıldönümümüzde eşimle bu lokantaya tekrar gitmeye karar verdik. Çinli kızlar bir harika, bizi hemen hatırladılar, hoş bir masaya aldılar. O günkü yemeğin özel bir sebebi olup olmadığını sordular, "evlilik yıldönümümüz" dedik. Ala, yemeğin sonunda tatlı siparişini verirken dediler ki: "Madem bugün özel bir kutlamanız var, biz de ufak bir hediye vermek istiyoruz. Boda mı istersiniz, xfgyhu mu? İkinci söyleneni zaten hiç anlamadığım için şaşkınlıkla "Bo-da?" diye sormuşum. Kız gülümseyip başını sallayarak "Boda!" diye yanıtladı. Eşime dönüp soran gözlerle "Boda?" dedim bu kez. "Boda" dedi "Hani canım var ya..." ses tonuyla. Ne olduğunu anlamış değilim ya, peki...Tekrar kıza dönüp "Boda" dedim, bu sefer kesin bir tonla. Yalnız kalınca eşime "Boda da ne?" diye sordum fısıldayarak, "Hiçbir fikrim yok! Bekle görelim" dedi. Az sonra tatlılarımızın yanında küp şeklinde bir kutu masamıza bırakıldı. Kutuyu bir merakla açıp içindekini görünce eşimle ikimiz birden "Haaa, Buda!" deyiverdik. Meğer kastedilen ufak bir Buda heykeliymiş. Çinliler "Buda" değil de "Boda"mı diyor, ne? Neyse epeyce gülerek bildiğimiz Buda'lardan daha tombul,daha az ruhani, keyifle gülen bir Çinli'yi betimleyen "Boda"mızı alıp eve döndük. Telefon sehpasının üstüne yerleştirdik. O gün bu gün orada durup gülen gözlerle telefon görüşmelerimizi dinliyor. Pek büyük bir sanat şaheseri sayılmaz, ben de öteden beri bibloları pek sevmem. Fazladan yer kaplarlar, evde gereksiz detaylar olarak göz yorarlar, zamanla toz yuvasına dönüşürler, vb, vb. Bir kaç kez ciddi olarak kurtulmayı düşündüm Boda'dan. Fakat birisinin benim kutsal saydığım bir şeyi değersiz gördüğünden çöpe attığını bilsem çok üzüleceğimi düşünerek atamadım bir türlü. Belediye çöp hizmetlerinde hiçbir Çinli'nin çalışmadığından emin olsam da... Zamanla Boda hoş bir yemeğin eğlenceli anısına dönüştüğünden de atamaz oldum galiba. Anlaşılan Boda da bizimle taşınacak...


Not: Bu hikaye de eskiden yazıp, sadeyasam grubuna gönderdiklerimden...

3 yorum:

  1. Hoş bir anı olmuş. Ama şimdi sizin Boda'yı merak ettiğimi itiraf edeyim. Fotoğrafını çekip koysaydın keşke. Buradakine mi benziyor? :)))

    http://www.supertobuy.com/laughing-buddha-jewelry-trinket-swarovski-crystal-p-352.html

    YanıtlaSil
  2. Sanem,
    Evet, buna çok benzeyen beyaz bir Buda biblosu :))

    YanıtlaSil
  3. Cok hos, güzel bir ani olmus. Ben de atmaya kiyamazdim dogrusu :)

    YanıtlaSil