Nereye gitsem Çin malı sarımsak. Çin'in sarımsak piyasasındaki hakimiyetinden haberiniz var mı? Binlerce kilometre nakliye maliyetine rağmen hâlâ yerli sarımsakla rekabet edebiliyor olması bana inanılmaz geliyor. Bu işte bir bityeniği var, ama ne olduğunu çözemedim. Perşembe günü seyyar manavda Malta sarımsağı buldum. Manav bir zamandır bizim tarzımızı anladı. Artık daha sormadan sebzenin, meyvenin yerlisini gösteriyor. Eliyle çok güzel anlamında bir işaret yaparken "Maltese, Maltese!" diyor bir taraftan da. Maltalı sarımsaklar Çinli kardeşleri gibi akça pakça, fabrikasyon ve iri dişli değiller; tozlu topraklı, bol saçaklı ve küçük dişliler, hepsi de ayrı telden çalıyor. Bir sarımsaktan da bu beklenmeli kanımca.
*
Marsilya sabununa biraz parfüm eklemişler. Ben alırken üzerindeki İtalyanca yazıları yeterince okuyamamışım, sonradan farkettim. Sadece çamaşır ve yer temizliğinde kullanmaya karar verdim. Bütün bir kalıbı rendeleyip bir kaba koydum. Gerektikçe azar azar kullanıyorum. Alternatif dükkanda Girit'ten gelme saf zeytinyağı sabunu buldum bu arada. Onunla ilgili başka planlarım var.
*
Delirmiş olmalıyım.
Bu kadar işimin gücümün arasında marketlerin manav reyonlarından verilen naylon torbaları yırtmak yerine itinayla zedelemeden açmaya, üzerlerindeki barkod etiketlerini dikkatle çıkarmaya, boşaltınca katlayıp çantamda bir köşeye yerleştirmeye ve bir sonraki sebze-meyve alışverişinde tekrar kullanmaya başladım.
Ve fakat bütün dünya delirmeye başlasa hiç fena olmayacak...
*
Cuma günü Valletta'da bir manavda zeytin gördüm. Ham, yeşil zeytin. Kilosu 3,5 avro. Ben ne anlarım zeytin kurmaktan? Fakat dayanamayıp bir kilo aldım. Manava sordum: "Siz kardeşler nasıl yapıyor zeytini Malta'da? Öyle yapacak ben..." Manav genç yaşından beklenmeyecek bir uzmanlıkla ve kırık İngilizcesiyle başladı anlatmaya: "Zeytinleri suya koy. Günde iki kez değiştirerek 3 gün su içinde beklet. Sonra bir yumurta al. Suyun içine koy. Yumurta suyun yüzeyine çıkana kadar tuz ekle. Yumurtayı çıkar. İyice karıştır. Zeytinleri koy. 3-4 ay tuzlu suda beklesin zeytinler. Sonra afiyetle ye. 3 günden sonra tuzlu su yerine zeytinyağına da koyabilirsin. O zaman 6 ay bekleyeceksin. Beni anladı sen?"
Yaa, anladı, anladı. Hatta sabırla koruk pekmez olur, onu da biliyor ben. Ama 3-4 ay beklemeye sabrım yok, ne yapmalı?
Eve geldim, bilenlere sordum e-posta ve telefonla. Hızla yanıt yetiştiren bütün dostlara buradan kucak dolusu selam. Onlardan öğrenerek şöyle yaptım: Bütün zeytinleri sudan geçirip, tek tek iki yerinden çekirdeğe değecek kadar derin kestim. İçi su dolu bir kavanoza attım kestikçe. En üste de ağırlık yapacak bir başka kavanoz kapağı koydum. Öyle ki zeytinlerin üstü tamamen suyla kapandı. Şimdi her gün değiştiriyorum sularını. Acısı çıkana dek böyle devam edecek 1 hafta-10 gün. Bu süre sonunda zeytinlerin birisini tadıp kontrol edeceğim acısı tamamen gitmiş mi diye. Acısı gidene dek her gün kontrol edip suyunu değiştirmeye devam. Acı tamamen çıktığında zeytin yenmeye hazır olurmuş. Saklamak için tuzlu su karışımı hazırlayacağım o zaman. İster bizim manav usulü yumurta ile, ister bir litreye 80 gr. tuz ölçüsü ile... Tükenene kadar bu karışımda bekleyecek zeytin. Ve, hayır efendim, doğala özdeş aroma ve potasyum bilmem ne olmayacak içinde...
*
Zeytini alıp eve gelince bir ikisini kesekağıdından çıkarıp elimde tuttum bir süre. "Zeytin, sen gerçekten güzel bir meyvesin" dedim. Sonra oğluma dedim ki: "Bak yumurcak, annen bu yaşında ilk kez tutuyor dalından kopmuş yeşil zeytini hayatında. Ama sen pek şanslı bir bebeksin, kabul et, işte bu yaşında tutmuş olacaksın bu güzel yeşilleri elinde..." Sonra eline verdim, biraz oynadı zeytinlerle. Ne zaman ki ağzına götürüp ısırmaya kalktı, "dur bakalım, bu acı tecrübenin gereği yok" dedim, aldım elinden.
*
Bu günlerde ben "inatçi keçi" şarkısını söylerken "ha ha hay" kısmına eşlik ediyor yumurcağım. Üstüne müzik dehası tanımıyor bu anne kuzgun.
Drive up tax on petrol cars - think tank
18 saat önce
harika,.
YanıtlaSilevren hanımın hayatından bir kuplecik...
zeytinlerin sonucunu merak ediyorum. acıları bitince nasıl olduklarını söylemeyi unutma olur mu ..
YanıtlaSilEvren ben bir de "Maltese" zeytin fiden olusu haberini bekliyorum aslinda :))
YanıtlaSilCidden "haa haa hay"a eslik ediyor mu. Harika!! Ben de esime söylerim bu sarkiyi zaman zaman ve zevkle ;)
Sabir isteyen bir delirme seninki, bravo dogrusu!!
Sarimsak konusunda da ise "üzüntü ve muz kabugu" demek istiyorum (hatirladin mi bu slogani??) Burada Cin'den gelen elmalar oldugunu duydugumda sinirlendigim kadar sinirlendim. Cok merak ediyorum bu bit yenigini!!!
ben de bi ara zeytini koyduğum suya yumurtayı koymuştum ama yumurta yüzeye çıkmadı...zeytinler de gavur oldu gitti(ziyan oldu)...
YanıtlaSilYaban,
YanıtlaSilkuple kuple gider belki bundan böyle :)
Funda,
Tabii ki yazarım. Şimdilik bıçağın değdiği yerlerden itibaren canlı yeşilleri bildiğimiz zeytin yeşiline dönmeye başladı ve kabarcıklar çıkarıyorlar bütün gün:)
Ayça,
Aklıma gelmedi mi sanıyorsun? Ama onu çekirdekten yetiştirmek mümkün mü? Mümkünse hamken mi, yoksa işlenmiş zeytinin çekirdeğini mi ekmeli toprağa? Bilemedim...
*
Tuhaf şey, etrafta sincamın yokken de çocuk şarkıları söylemeye başladım ben kendimi eğlendirmek için :))
*
Üzüntü ve muz kabuğunu bilmiyorum ben Ayça :0
Çin malı elma, tereciye tere satmak oluyor sanırım Almanya'da :( Bu bityeniğini vakit bulursam araştıracağım.
*
Aysarayı,
Epey bir tuz koymak gerek anlaşılan, veya tam ölçüsüyle %8'lik tuzlu su hazırlamak en garantilisi...
Sevgiler...
Merhaba,
YanıtlaSilKirma zeytin denedin mi? Cizme zeytinden daha kisa surede olgunlasiyor. Ayni sekilde yapiliyorlar aslinda ama havan eli vs. kullanarak zeytinler kirilirken aslinda zeytin biraz zedelendiginden olgunlasmasi da bozulmasi da daha cabuk oluyor. Her iki cins zeytinden de yaparak cizme zeytinler olsun diye beklerken kirma zeytini yemek te iyi bir fikir bence.
Bir de son suyuna zeytin yagi ile birlikte limon dilimleri ve varsa defne yapragi koymani tavsiye ederim.
Elif
Elif,
YanıtlaSilBu hafta Valletta'ya gidip biraz daha almayı düşünüyorum. Kıracak bir şey bulursam bir kısmını da kırarak denerim. Diğer önerilerin için de teşekkürler, deneyeyim...
Evren aksam komsumla birlikteyim, hani Yunanistan-Sparta'da zeytinlikleri olan, leziz zeytin yaglari getirerek bizi ihya eden canim komsumla :)Maalesef benim botanik bilgim buraya kadar ;) Ama ondan alacagim tiyolar ve en güzel pratik deneyimlerle sorularinin yanitlarini vermeye calisacagim. Kucaginda bir Malta zeytini fidesi ile Bavyera'ya dönmeni umacagim sonra da :)
YanıtlaSilBildiğim kadarıyla doğada çekirdeğinden zeytin yetişiyor Evren. Ölmez Ağacın Peşinde'de okumuştum. Bir de fare yediği zeytini dışkıladığında çekirdek gübre ile birlikte çıktığından, kuşlar falan da ellemediğinden en verimli yetişeni böyle olurmuş yazıyordu hatırladığım kadarıyla! Ham zeytinden dene istersen... Denemesi bedava :) Ölmez Ağacın Peşinde de tam sana göre bir kitap, oku istersen...
YanıtlaSilKırma zeytin için irice bir taş kullanıyor kayınvalidem.
Akıbeti büyük bir merakla bekliyorum :)
Benim zeytin konusunda yaptigim okumalardan ogrendigim: zeytin eger cekirdekten yetistirilirse, asilanmis bir zeytinden bile olsa, ozune donup, orjinal zeytin agacindaki meyve ne ise onu veriyormus.
YanıtlaSilPınar,
YanıtlaSilİlginç bu. Aşılandığı için meyve veriyor, ama meyvesi asıl ağacın genetik özelliklerini taşıyor, öyle mi? Gerçi ben bu çekirdekten zeytin deneyini gerçekleştiremedim zaten. Datça'da bir bilene denk gelirsen çekirdekten -meyvesi için değil, süs olsun diye- zeytin yetiştirmek mümkün mü, mümkünse nasıl yapılır benim için sorabilir misin?
Tabi ki sorarim Evren. Yalniz, burada hurma zeytin konusunda Meyvelitepe icin yaptigim arastirmadan pek bir verim alamamistim. Sanirim dogru insanlara, dogru sorulari soramadim. Sana ogrendikce yazarim.
YanıtlaSilBu arada yine okumalarim sirasinda cekirdekten yetistirmenin mumkun oldugunu okumustum. Ama yapilmasi gerekenler nedir bilmiyorum. Belki bizim buralilar biliyordur.
Teşekkürler :)
YanıtlaSil