Dört kırmızı kasımpatı aldım pazar günü. Eve gelip vazoya koyduğumda cılız duruşları hoşuma gitmedi. Bir dekorasyon dergisinden aldığım bir fikri uyguladım ben de. Hiç dekorasyon dergisi satın almam, onları genelde kitapçı ve gazetecilerde "korsan" okurum. Bu da öyle okuduğum bir dergiden : Küçük , renkli maden suyu şişelerine bir ya da iki dal konan çiçekler büyük bir vazoda olduğundan daha gösterişli dururlar.
Bu sebeple atmayıp sakladığım bir-iki Kızılay maden suyu şişesi var. Küçük ve yeşil... Tek dezavantajları tüm Türk cam ürünlerinde olduğu gibi kağıt etiketin cama çıkmamak üzere yapıştırılmış olması. Etiketin cama olan aşkı batıdaki gibi liberal değil, "Ya benimsin, ya ölümün!" cinsinden... Bir süre suda bekletmek işe yaramıyor. Belki alkol bir çare olabilir. Ben de hoş olmayan etiketlerini duvara doğru çevirdiğim iki şişeye ikişer kasımpatıyı yerleştirdim. Kırmızı kasımpatı ile yeşil camın oluşturduğu zıtlık hoş bir etki yarattı. Birinin içine yol kenarından aşırdığım mavi ıtır çiçeklerinden (aşağıdaki fotojenik güzel) de ekledim. Bir tablo gibiydi! Yaptığım işten çok memnun kaldım :-)
Fotoğraf: inklaar
'Nature wins' for 2024
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder