Tez basligi gibi oldu degil mi? Yok, sadece pencere kenarinda bahcivanlik yapan bu acemi, son 6 aylik sukkulet tecrübelerini raporlayacak.
Bahce marketlerde, cicekcilerde satilan sukkulentlerden bahsetmeyecegim ama. Oralarda yolunuzun hayatta düsmeyecegi ülkelerden gelen sukkulentleri, kaktüsleri bile bulmak mümkün. Sehir pazarindaki cicekcide Lithops tohumlari bile gördüm. Al, kendi tasini evde kendin yetistir! Satin alip denememek icin kendimi güc tuttum. Ama uzun sürmez bu inat , bir ara alirim kesin.
Bu yazida anlatmak istediklerim, burada yol kenarinda, cayirde, cimende kendiliginden yetisenler. Varliklarini kesfetmek sasirtmisti beni. Malta'dan ayrilirken en üzüldügüm seylerden biri köklendirdigim sukkulentleri geride birakmak olmustu. Niyetim bir kac baska cesit daha bulup Asortik Krep'inki gibi harika kokteyller yapmakti. Ama gecen yil Agustos-Aralik arasi burada 3 cesit sukkulent buldum yol kenarlarinda. Bir de arkadasimin verdigi Crassula ovata var. Hic fena sayilmaz durumum :)
Sukkulentlerden ilkini kendi haline birakilmis bir arsada kesfettim. Sincapla geziyorduk. Bahce telleri arasindan sokaga kafasini uzatmis o minik, tombul kafalari görünce pek bir heyecanlandim. Birden durmak istemedim ama yerini aklima yazdim. Dönüste durup dikkatle inceledim, sukkulent oldugundan emin olunca egilip elimi mümkün oldugunca topragin icine sokup köküyle beraber bir-iki dal cikardim. Islattigim bir kagit mendile sarip eve getirdim. Neyse ki disarida durmadan susayan ve elini kirleten sincap sebebiyle su ve mendilden yana hep tedarikliyiz. Mutfak penceresinin kenarinda bir plastik kaba ektim.(Ilk fotografta sagda)
Cabucak tuttu. Mini mini yapraklar vermeye basladi. Sukkulentlerin güzel yani bu. Hic nazlanmiyor, acemi bahcivanlari bile kirmiyorlar. Bu sukkulentin ne oldugunu arastirdim. Sedum rubrotinctum imis. Cok aramama da gerek yokmus aslinda. Asortik Krep'in kokteylleri arasinda bolca varmis; sonradan farkettim. Sedum rubrotinctum'un yeterince günes gören yapraklarinda renk kirmiziya dönermis. Benim topladiklarim arasinda da vardi öylesi kirmizi yapraklilar.
Ikinci sukkulenti daha önce de bahsettigim gibi buz gibi ve karli bir Aralik günü kütüphaneye giderken bir tas duvarin dibinde kesfettim. Sukkulentlerin genel olarak sicak iklim, bol günes ve az sudan hoslandigini biliyorum. Bu sukkulenti aciklayamiyorum. Ne nereden geldigini, ne de orada yasamayi nasil basardigini...
Yukaridaki ilk fotografta, sol üst kösede görülen bu sukkulent de bir Sedum türü. Sedum reflexum oldugunu tahmin ediyorum.
Ücüncü bitkinin bir sukkulent oldugundan neredeyse eminim. Ama Latince adini bulamadim. Gecen Agustos'ta gölgeli hatta rutubetli bir kösede bulmustum. Digerleri gibi bahce citinden basini disari uzatmis kocaman bir öbekti. Buldugum yerdeki görüntüsü tam bir sukkulent görüntüsüydü. Evde köklendirdigim zamanla günese dogru basini uzatabilmek icin iyice uzadi , inceldi ve yapraklarinin arasi acildi. Ama buna karsilik asagidaki fotografta sag üst kösede görüldügü gibi mini mini bir de yavru verdi :
Aslinda evde yetistirdigim her sukkulentte ortak sorun bu. Özellikle kisin günes az geliyor olmali ki, yapraklarin arasi aciliyor ve o tombul ve sevimli sukkulent görüntüsü biraz kayboluyor. Yine de sikayetci degilim. Acemi bahcivanlara göre olmasi bir yana, kisin kalorifer isisindan da fazla rahatsiz olmayan nadir bitkilerden cünkü. Kis boyunca kaloriferin dibinde bir güney penceresinde ikamet eden Sedum rubotinctum'un aldigi hale bir bakin:
Diyecegim o ki; bu sevimli, neseli seyler bu karanlik ve sert Orta Avrupa ikliminde bile yasamayi basariyor. "Elimi neye degsem kuruturum" falan demeyin. Bir iki sukkulent edinin!
Dip not: Haydi bir de bilmece sorayim kolay tarafindan. Ilk fotografta solda ve ortada duran iki bitkinin ne oldugunu bilen var mi?
dalga gecmek yok ama,,, ortadaki findik mi? digerine de bir meyve hatta narenciye diyesim geldi,
YanıtlaSilikinci dalga konusu geliyor; semizotu da bana hep sukkulent gibi gelmistir..
Baris,
YanıtlaSilyok, neden dalga geceyim? findik da degil, narenciye de...ama benziyorlar biraz, haksiz degilsin. semizotu konusunda ise 12'den vurdun. sukkulent kendisi :)
Yesil catilari yazdim sonunda ;-) Sukkulentlerini al gel, bizim onumuzdeki su cirkin seyin uzerine ekelim :P
YanıtlaSilSayın Evren
YanıtlaSilBir sukulent bağımlısı olarak bu yazınız bana çok sempatik geldi.
Sukulent bitkisi çok çabuk köklenir. Yazıyı Mart ayında yazmışsınız. Diktikleriniz şimdiye kadar çoktan büyümüşlerdir diye düşünüyorum. Eğer geçmişte iletişimde olsa idik size Maltada bir iki kaktüs ve sukulent sera adresi verebilirdim ki göreceğiniz çeşitlilik karşısında bir kaktüs fan'ı olabilir, sizi de benim gibi bağımlı hale getirebilirdi.
Şu halleri ile tahmin etmek zor hatta aynı ailenin birbirine çok benzeyen türleri açısından ancak çiçeklendiğinde gerçek kimliği bulmak mümkün olsa da tahminen ortadaki bir schlumbergera soldaki ise ya bir kalanchoe ya da bir tür crassula,,,
Succuland,
YanıtlaSilHaklisiniz, keske Malta'yi bu acidan daha bilerek gezebilseydim. Su yazinin en sonundaki fotografta duvardaki saksidaki sukkulentin adini biliyor musunuz?
http://basitbiryasam.blogspot.com/2009/01/tantm-bir-ka-sukkulent.html
Maltaya bir daha gitme şansınız vardır umarım. Size bir site adı yazayım. Oradan europe nurseries seçtiğinizde nerde hangi sera var kolaylıkla bulabilirsiniz. Bunların bir çoğu on-line order yapmakta. www.cactus-mall.com
YanıtlaSilFotoya baktım. Duvarda çok hoş bir fon oluşturmuş:) Bu foto ile tahminim Graptoveria 'Fred Ives'.
Succuland,
YanıtlaSiltesekkür ederim. hem teshis, hem adres icin :)