"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Perşembe, Eylül 11, 2008

Sabah sabah...

"Milletlerin değil, insanların iyisi kötüsü vardır"

Sabah sabah Radikal'e girince ilk bu cümle dikkatimi çekiyor. Merak ve şaşkınlıkla tıklıyorum haberin üzerine.

“İyi millet-kötü millet yoktur; iyi insanlar-kötü insanlar vardır” diyor, yüzünde etkileyici bir barışçıl ifadeyle günümüzün ‘bilge’lerinden biri. Ve o bilge karşımızda oturuyor. Civan Gasparyan...Erivan’daki son gecemizin hoş sürprizi.

diyor Cengiz Çandar.

Bu basit gerçeğe ulaşmak için bilge olunması gereken bir dünya korkutuyor beni.

Bir milletin
toptan iyi,
toptan kötü,
toptan cahil,
toptan gelişmiş,
toptan akıllı,
toptan deli,
toptan ırkçı,
toptan hoşgörülü,
toptan konuksever,
toptan dışlayıcı,
toptan üstün,
toptan batmış
görüldüğü bir dünyadan korkuyorum.

Oğlumun bu tür saçmalıklara inanmasından...
oğlum hakkında bu tür saçmalıklara inanılmasından...
korkuyorum.

7 yorum:

  1. Bilinen tüm safsataların dışında benim de oğluma tek öğretmek istediğim iyi bir insan olmak. Ve umuyorum ki iyi bir insan olmayı başarırsa çevresindeki aptallıklara, kötülüklere gülüp geçicek. İnsanlar tercihlerinin sonuçlarını yaşıyorlar hep , umarım onlara doğru tercihlerde bulunmayı öğretebiliriz.

    YanıtlaSil
  2. Ben de korkuyorum. Kendi dogrularimi ogretirken, onu zayiflatmaktan da korkuyorum.

    YanıtlaSil
  3. Funda, Mehtap Hanım,
    Kendi doğrularımla zayıflatmadan doğru tercihler yapabilen bir çocuk yetiştirebilmek... Dikkatimi buna çektiğiniz için teşekkürler :))

    YanıtlaSil
  4. Cemil Meriç der ki ; izmler insanların idraklarına geçirilmiş deli gömlekleridir.Bu yazınıza bu laf uygun düşer diye düşündüm.Her milletten iyisi de vardır kötüsüde, izmlere delice bağlanıp gerçekleri görmezden gelmemek lazım.Bugün faşist bir insanın içinde nasıl biraz sosyalizm varsa nasıl kimsesiz çocuklar için çaba gösteren faşistler varsa, sosyalist bir insanın içinde de faşizm bir o kadar mevcut.Nasıl mı diyeceksiniz faşizm bir tek kendi milletini diğer ırklardan üstün görmek değildir ki, başa gelen hükümeti devirmeye çalışmakta bir nevi faşizmdir.Boş yere kalıplarla kendimizi kısıtlıyoruz.
    İnsan olduğumuzu unutmayacağımız bir dünya olması dileği ile.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Tuana,
    Haklısınız, o sabah o yazının ilk izlenimleriyle kısıtlamayıp daha kapsamlı bir yazıya çevirseydim bu girişi, ben de "bırakın ulusları, bireyler bile toptan iyi-kötü, toptan şu ya da bu değil" diye yazardım. Biraz kolay geliyor sanırım bireyleri veya toplumları bir kalıbın içine sıkıştırmak, ne var ki gerçekçi değil.
    Selamlar...

    YanıtlaSil
  6. Benim de bir kızım var, artık büyüdü çok şükür, ama yazınızı okurken o çok küçükken yaşadığım bir çelişkiyi anımsadım. Etrafımızdaki herkes "köşe dönücülüğün, açıkgözlüğün" adeta bir fazilet olduğuna inanıyordu, oysa bu ahlak anlayışı beni deli ediyordu. Doğru bildiklerimi öğretirsem çocuğum bu toplumun içinde ezilir mi diye düşündüğümü, sonunda öyle yaşamaktansa ezilmek yeğdir dediğimi hatırlıyorum.
    Daha gencecik olmasına rağmen objektif düşünebilen, dürüstlüğün gerçek fazilet olduğuna inanan biri haline gelmiş kızım karşımda konuşurken o kararımın ne kadar da doğru olduğunu gördükçe mutlu oluyorum.
    Aksini uğraşsam bile yapabilir miydim bilmem. Çünkü gördüm ki, çocukların şekillenmesinde aslında ne söylediğinizin pek bir önemi yok, aslolan sizin ne yaptığınız, nasıl yaşadığınız, nelere gerçekten inandığınız.

    YanıtlaSil
  7. Tecrübeli annelerin yazdıkları insana hem yalnız olmadığını farkettiriyor, hem de cesaret veriyor. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil