"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Pazar, Kasım 30, 2008

Sahte balonlara hayır!


Geçen gün ekolojik bir bulaşık deterjanı aldım. Arkasında şöyle yazıyordu:

Köpük arttırıcılar iyi balonlar üretir ama kötü şeyler yaparlar.
Köpük arttırıcılar yapay balonlar üretir. Bunun temizlik gücüyle ilgisi yoktur. Çevreyi de kirletirler, bu yüzden biz onları kullanmıyoruz.




Ne âlâ! Bulaşık deterjanında bu sorunu çözdük diyelim. Peki ya diğerleri? Konuyu biraz araştırdım. Bildiğim tek yapay köpük arttırıcı Sodium lauryl sulfate. Diş macunundan sıvı el sabununa, bulaşık deterjanından şampuana bir çok temizlik ve kişisel bakım ürününde karşımıza çıkıyor. Bunlara bebekler için kullanılan ürünler de dahil. Bir de kardeşi var: Sodium laureth sulfate. Her ikisiyle ilgili kansere sebep olduklarına dair bir iddia var. American Cancer Society bunun bir şehir efsanesi olduğunu ve gerçekle ilgisi olmadığını bildirmiş. Internette dolaşan şehir efsanelerini inceleyen snopes.com'da da yalanlanmış bu iddia. Ancak Skin Deep: Cosmetic Safety Database ve benzeri sitelere göre bu maddeler tamamen zararsız da değiller. En azından cilt ve göz iritasyonuna sebep oldukları belirtiliyor (burada ve burada).
Temizlik ve kozmetik ürünlerinde kullanılan bu tür kimyasal maddelerle ilgili yeterli ve ikna edici bilgiye erişemediğimde onlardan mümkün olduğunca kaçınmakta buluyorum çareyi. Özellikle söz konusu madde SLS ve SLES örneğinde olduğu gibi tamamen yan bir unsur ise. Çünkü uzun vadede ve başka kimyasal maddelerle etkileşim haline girdiğinde vücudumuzda ve çevrede ne gibi zararlar yaratacağı belli değil. Bunları konu alan araştırmalar uzun sürüyor ve çoğu zaman kesin sonuç alındığında nüfusun bir kısmı için çok geç oluyor.
Üstelik bu örnekte gereğinden fazla köpük ile temizlik arasında kurulan ve gerçekte varolmayan bağ da rahatsız ediyor beni. Tüketici olarak bu ve benzeri saçmalıklarla karşılaştığımda kandırılmış hissediyorum kendimi. Sırf ben gerçek olmayan bir temizlik yanılsamasına kapılayım diye çevrenin zarar gördüğünü bilmek daha da çileden çıkarıcı.
Uzun lafın kısası "sahte balonlara hayır" diyorum kişisel olarak. Bundan önce keşfettiğim ve denediğim doğal temizlik yöntemleri ile SLS ve benzerlerinin önünü de bir nebze kesebildiğim için mutluyum. Şampuan, el sabunu ve diş macununda da benzer arayışlarım var. Ama henüz içime sinen bir doğal çözüm bulmuş değilim.


Fotoğraf: Jeff Kubina

16 yorum:

  1. Geçen gün defne ve zeyinyağı içeren bir sabun aldım. Bugün o sabunla ellerimi yıkarken köpürmediğini ve benim de inatla onu köpürtmeye çalıştığımı farkettim. Köpük ve temizlik arasında ne kadar tuhaf ve farkında olmadığımız bir bağ kurmuşuz. Şimdi yazını okuyunca bugün olanın ve senin yazının nasıl olup da böyle denk geldiğini düşündüm. Sanırım köpük ve temizlik arasındaki kurduğum ilişki makaslandı :) Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. arap sabunu da köpürmez:)

    bu tür deterjanlar bende alerji yapiyor. İçindeki kimyasallardan dolayı vücudum tepki veriyor. O yuzden hep dogal olan seyler kullanmaya calisiyorum.

    Dedigin arayisi cok iyi bilirim.Bir arkadasim MS hastasiydi.İctigi yedigi seylerde sakarin olusu onun atak gecirmesine neden oluyormus.Bunu kesfedince, kutu meyve sularında -diet biskuvilere herseyi cikardi hayatindan..Sonra geceleri atak gecirmeye basladi.Yediklerine bakti hersey normal, ictiklerine baktı onlarda dogal..Meger dis macununda sakarin benzeri bir kimyasal varmıs..Ve biliyor musun.Bulamadı diş macunu.. En son Amerikada buldu en uygununu..Deli bir aramaydı..

    Kimyasallar ile ilgili uyari gercekten yapilmiyor..Ve biz algimizi kopuruyorsa, temizler olarak degistirmeliyiz gercekten...

    YanıtlaSil
  3. Bir yerde okudum ben de (birkac gün önce) dis macunlarinin icinde de zararli bir ton kimyasal oldugunu. Ve de dis temizligi icin dis ipi ve disin yüzeyleri icin sadece su ve fircanin yeterli olacagi yaziyordu. Ha bir de güzel kokulu bir nefes icin karanfil, nane gibi hos kokulu otlarin baharatlarin cignenmesini tavsiye ediyordu.Aslinda bunu bana discim de söylemisti :)
    Marketlerde degil de eczanelerde satilan sampuanlar genel olarak o köpürtücü madde her neyse ondan icermeyen sampuanlar oluyor ama iceriginde belirttigin maddelerin olup olmadigina bundan sonra dikkat etmem gerek. Miktar olarak cok daha az kullanmak gerekiyor ve cok daha pahalilar.
    O sampuanlardan Türkiyede iken satin alacagim zaman söylemisti markanin uzmani olan kisi. Köpüren sampuan iyi sampuan degildir gibi bir sey...
    Bunu da bir arastirayim, bilgiler icin sagol varol Evren! :)

    YanıtlaSil
  4. Bu yazı bana Roland Barthes'in "Mythologies" kitabındaki “Soap-Powders and Detergents” adlı denemesini hatırlattı. Sabun köpüğünü nasıl ve neden temizlikle bağdaştırdığımıza ilişkin ilginç tesbitleri vardı. Linkte kitabın bu bölümünden küçük bir alıntı var: http://www2.english.uiuc.edu/finnegan/English%20256/roland_barthes.htm

    YanıtlaSil
  5. __ sabun ve diş macunu ile ilgili tüm bunların bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum....şoklardayım ve de çok kötü hissediorum .... __

    YanıtlaSil
  6. Evren, diş temizliği için karbonatı öneriyorum. İlla ki güzel koku istiyorsak karanfil atabiliriz ağzımıza.

    Saçlar için yeşil sabun, bulaşık için de arapsabunu ya da beyaz sabun benim tercihim. ( Elde yıkarken ) Bulaşık nakinası için ne kullanmalıyız, bir fikrin var mı? Genel ev temizliğinde de arapsabunu kullanıyorum.

    "Bol köpük = iyi temizlik" tuzağına düşmemeliyiz. Bizler yine de o kimyasallardan korunduk nisbeten. Ama çocuklarımızın durumu hiç iç açıcı değil.

    YanıtlaSil
  7. Gerçekten matriks boyutunda yaşıyoruz, farkındalık arttıkça bu kadar basit konularda bile nasıl kandırıldığımız sırasıyla önümüze dökülüveriyor... domino taşları gibi, birini itince, sırayla hepsi...

    YanıtlaSil
  8. dedem dişini temizlemek için misvak kullanırdı. belki hala satılıyordur aktarlarda bilmiyorum. onun da cılkını çıkardılar ya misvaklı diş macunu diye. doğal bir çözüm olabilir bu. hatta karanfilin diş ağrısına da iyi geldiğini biliyorumi kokusu da bonus tabi :)

    YanıtlaSil
  9. Araştırmalar için fon gerektiğinden, bunun için bulunan fonlar da genelde imalatçı firmalardan geldiği için, o kısır döngü bitmez! Yalnız şunu da unutmamak lazım, bazı ülkelerde bulaşıklar durulanmıyor! Örnek: İngiltere. Bulaşık sabunla yıkanıyor, durulanmadan kenara konuyor, sonra kurulanarak raflara yerleştiriliyor. O yüzden kullanılan kimyasallar elbette zararlı olur. İnsanların alışkanlıkları da bu işte önemli etken. Her ülkede yapılan araştırmalar bizim ülkemize uymaz ama nedense bizim sayın yetkililerimiz kopyala, yapıştır, onlar bu işi bilir safsatalarını iyi sallarlar. Ben bulaşık deterjanlarından örnek verdim. Diğer konulara da bakmak lazım! Sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. Aydan Atlayan Kedi,
    Ne hoş tesadüf olmuş bu böyle. Benim kullandığım bir sıvı sabun da öyle az köpürürdü. Yeterince temizlemediği hissine kapılmıştım ilkin, ki bir yanılgıydı.
    Evdeki el sabunu ve şampuan bitince zetinyağı sabununa geçmek benim planım.

    Brajeshwari,
    Doğru, arap sabunu da pek köpürmez, değil mi? Diş macunlarında yapay tatlandırıcı olduğunu hattırlattığın iyi oldu. Çünkü ben onlardan da kaçınıyorum.

    Demet,
    Teşekkürler. Verdiğin bilgiler benim bildiklerimle de örtüşüyor. Buradan da bir yazı çıkar sanırım. Bir de eczaneden alınan şampuanlar için "çok daha az kullanılması yeterli" demişsin ya. Bu da bir başka yanılgımıza dokunuyor. Temizlenmek ve bakım için kullandığımız ürünleri çok az kullanmak bile işe yarıyor. Avuç avuç kullanmaya gerek yok çoğu kez :)

    Meyvelitepe,
    Sakin kafayla okumak istediğimden yazıyı okumaya henüz fırsat bulamadım. En kısa zamanda okuyacağım, teşekkürler.

    denizero,
    Alternatiflerini bulduğumuz sürece fena hissetmeye gerek yok. Zararın neresinden dönsek kârdır.

    Münevver,
    Yazdıkların bir dolu soru yarattı yine kafamda :) Karbonatı nasıl kullanmak gerek? Toz olarak mı, yoksa suyla karıştırıp bir macun yaparak mı? Yeşil sabun dediğin zeytinyağlı sabun mu?
    Bulaşık makinasında parlatıcı yerine sirke kullanıldığını defalarca okudum. Tuz olarak bildiğimiz tuz kullananlar olduğunu hatırlar gibiyim. Ama emin değilim, bir tek benden duyarak deneme derim. Deterjan olarak ne kullanılabilir, bilmiyorum. Ben bulaşıkları elde yıkadığımdan bu konuya eğilmemişim yeterince :)

    Başak,
    Haklısın, bir kez yıkılmaya başlayınca yanılsamaların domino taşları biz nereye götürürler bilmiyorum :)

    Funda,
    İnsanlar misvaktaki "doğal ve yerel çözümü kullan" mesajını alamayıp dinsel anlamlar yükleyince ona, işin cılkı orada çıktı sanırım. Meşhur atasözümü yineleyeceğim: "doğa her iklimde çözümünü cömertçe sunar" :))
    Bizim iklimde bir odun fırını olsaydı ben hiç boş durmazdım mesela!
    ...diyerek daldan dala da atlamış olayım :D

    Dilek,
    Ben ona örnek olarak Almanya'yı da verebilirim :) Başlarda dışarıda yemek yerken beni oldukça rahatsız etmişti bu durum. Sonra mecburiyetten alışmış buldum kendimi. Ama gerçekten durulandığında bile tamamen zararsız olablir mi bulaşık deterjanları? Beni pek ikna etmiyor bu görüş.

    YanıtlaSil
  11. Evren, karbonatı diş fırçasına döküyorum. Tükrükle birlikte ıslanıp fırçalanabiliyor. Bu benim uyguladığım şekil. Senin macun yapma düşüncen de olabilir geldi bana.

    Yeşil renkli sabunlar zeytinyağlı oluyor çoğunlukla.

    Bulaşık makinasında parlatıcı kullanmıyorum zaten. Sirke koyuyorum ben de. Bir kez makinada bir problem olmuştu. Tamirci işi bittikten sonra makinanın içine sirkeyi döktü. Sıcak su ile bir program çalıştırdı.( Bunu makinanın kirecini temizlemek için yaptığını düşünüyorum.) Ondan gördükten sonra ara sıra ben de öyle yapıyorum artık. Bulaşık makinması deterjanı kullanmak istemediğim için alternatif bir şey arıyor; ama, bulamıyorum. O nedenle sana sormuştum.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. temizlik (özellikle buşalık) eşittir daha çok köpük maalesef benim de çokça kapıldığım yanılsamalardan.

    bju arada benim saçlarım uzun denemeye cesaret edemedim ama baking soda kullananlar var şampuan yerine ve çok memnunlar.

    YanıtlaSil
  13. Bu konu ben kimya muhendisliginde okurken gundeme gelmisti. O donem hocalarimiz bulasiklarin iyi yikanmasi gerektigini soylemislerdi. Taaa o gunlerden beri elimde yikadiklarimda gicir gicir ses gelene dek durularim. Ama ne kadar etkili bilmem. Sonucta o kadar cok seyin icinde varmis ki bu meret! Ingiltere'ye yerlestigimden beri sivi sabun kullanir olmustum ve ellerim kanayana kadar catliyordu. Bir arkadasim sabunlara dikkat et, icinde cok kimyasal olmayanindan al demisti(marka adi vererek) ama o da elime iyi gelmemisti. Hep oradaki cift musluklara kabahat bulmustum. Demek sabunlarin da etkisi buyukmus!

    Karbonati dis fircalamakta ben de ara ara kullaniyorum ama disleri cizdigini de biliyorum :(

    Demek ki Almanya'da da var o bulasiklari durulamama durumu. Nasil rahat ediyor bu insanlar? Dustan sonra da kopuklu kopuklu kurulaniyorlar! Ne bicim adettir bu?

    Daha fazla bilgi edinirsem aktaracagim soz!

    YanıtlaSil
  14. Meyvelitepe,
    Gönderdiğiniz linkteki yazıyı okudum. Sadece bilgilendirmekle kalmadı, son satırlarıyla beni gülümsetti de. Ve bütün o reklamlarda özel olarak verilmeye çalışılan alt mesajlara karşı uyanık olmak için daha da bilinçli tüketici olma gerekliliğini hatırlattı.

    Münevver,
    Bilgiler için teşekkürler. Bulaşık makinasında doğal deterjan alternatifine rastlarsam hemen haber vereceğim sana.

    N.,
    Aynı sebeple zeytinyağlı sabunu şampuan yerine denemeyi erteleyip duruyorum ben de.

    Dilek,
    Ellerin üzerinde suyun ısısından çok kimyasalların etkili olması muhtemeldir.
    Karbonat diş macunu yerine sürekli kullanılacak bir alternatif değil bu durumda. Ama başka şeylerle dönüşümlü kullanılabilir pekâlâ?

    YanıtlaSil
  15. baking soda ya da diğer adı ile karbonatın saçlar için nasıl kullanıldığına dair bir yazı: http://www.naturemoms.com/no-shampoo-alternative.html

    YanıtlaSil
  16. Teşekkürler, daha sonra özel olarak bu konudan bahseden bir yazı yazmıştım, o yazıya ekleyeceğim bu linki.

    YanıtlaSil