Perşembe, Kasım 26, 2009
VS notları - 1
Neredeyse her bir sayfasi sari post-it'lerle isartelenmis olarak tekrar okumaya basladigim Voluntary Simplicity'den (D.Elgin) aldigim uzun notlari buraya yazmaya calisacagim.
Simdi üzerlerinde derinlemesine düsünmeye vakit bulamiyorum. Gündelik dertlerin yogun baskisi var. Zamanla bu notlari düsüncelerle ete kemige büründürebilecegimi, onlar üzerinden yaprak ve cicek acabilecegimi umuyorum sadece.
Her sey sorularla baslarmis. Bu kitap da sorularla basliyor.
1980'lerde VS ilk yazildiginda yazarina göre cevresindeki bir avuc insani daha sade bir yasama yönlendiren sorular sunlarmis:
-Su anki yasam tarzim cocuklarim büyüdügünde de sürdürülebilir olacak mi?
-Onlarin yasami ve benimki birbirinden ne derece farkli olabilir?
-Yaptigim isten memnun muyum?
-Yaptigim is baskalarinin iyiligine, esenligine katkida bulunuyor mu yoksa sadece bir gelir kaynagi mi?
-Aslinda ne kadar gelire ihtiyacim var? ve ne icin?
-Tüketimimin ne kadari yasamima hosnutluk, doyum yerine kargasa ve karmasa ekliyor.
-Tüketim seviyem ve tüketim seklim baskalarinin yasamini ve cevreyi nasil etkiliyor?
-Bir yoksunluk döneminde yasamanin daha sürdürülebilir alternatif yollari var mi?
-Uzun bir enerji kitligi ve ekonomik durgunluk dönemine uyum saglayabilecek esneklige sahip miyim?
-Yokluk durumunda birbirinin bogazini sikma derecesinde bir rekabet ve sosyal parcalanma yerine yardimlasma ve birlikteligi tesvik eden alternatif bir yol mümkün mü?
-Yasamimda yapabilecegim, kendisi kücük, ama pek cok baska kisinin de yapmasi durumunda baskalarini yasamina etkisi büyük degisiklikler var mi?
-Insanlik ailesinin ezici bir sefalet icinde yasayan diger mensuplari icin yapmam gereken neler var?
-Sosyal statü ve tüketici ürünlerinin pesinde yasamin asil zenginliklerini kaybediyor olabilir miyim?
-Yasamdaki amacim nedir?
-Kendi yasamimin kontrolünü nasil ele alabilirim?
Yirmi küsür yil sonra hala ayni sorulari soruyor olmamiz cok rahatsiz edici. Bazilari insanligin temel sorulari olsa da... Biraz da yol almali?
Hem daha kötüsü, kacimizin sorulari bunlar?
fotograf:rAmmoRRison
Cumartesi, Kasım 21, 2009
Sardunyanin kardesi, limonun yol arkadasi...
En sevdigim ciceklerden biri...
Bitkisel yapbozumun ilk parcasi...
Latince adini ilk ögrendigim ve hic unutmadigim bitki...
Sardunyanin özgürlügüne düskün mavi gözlü kardesi...
Geranium Pratense.
Öyle olmadi. Bir limon cekirdeginin serpilip büyümekte oldugu kücük saksinin kenarinda topraktan basini cikardiginda o oldugunu biliyordum. Su eski hikaye... Agustos ayinda ekilen dört inatci tohum.
Ekim ortasiydi. Pencere kenarindaki bitkilerin yavastan uykuya cekildigi, benim "bahce"de yeni gelismelerden ümidimi kestigim, "buzdolabina girince eksi maya uyuyor, kis gelince bitkiler ve bütün doga uyuyor; insanlarin neden uyku mevsimi yok?, neden hic yavaslamiyoruz biz?" diye sorguladigim zamandi.
Limonun yaninda ve hic beklemedigim bir anda onu görüverince, sadece nefesimi tuttum. Sadece... Hoplamadim, ziplamadim, "yuppiiii!" diye bagirmadim. Evdekilere büyük müjdeyi vermeye girismedim.
Üc yapragi var simdi. Mevsime ragmen neseyle büyüyüp giden üc yapragi... Bir gün evcillestirmek mümkün olur mu? Saksida cicek acmaya razi etmek? Cok sevildigini bilse yapar mi bunu?
Tohumlarini etrafa hizla firlatarak dagitan bir bitkiymis Geranium Pratense. Bu yila kadar topladigim kurumus ciceklerinde hic tohum bulamamam bu yüzdenmis. Cicekleri yenebiliyormus; Lesley Bremness salatalari renklendirmek icin önerir onu. Bilmem ki yapabilir miyim? Türkce adi cayir turnagagasi imis.
Bahara, yani limonla onu ayiracagim zamana dek fazla hasir nesir olmaz, köklerini birbirlerine fazla dolamazlar diye ümit ediyorum.