"I'm going to try this crazy GTD stuff" by Eston :) |
Ekim bitti ama benim evimle, dolaplarimla, yasamimla ve oradaki kaosla davam bitmedi. Bu ay aslinda baska bir konuya gececektim ama karar verdim; hazir yogunlasmisken kaosla mücadeleye devam. Bir kac yazi önce can sıkıcı ya da zor buldugumuz icin sürekli erteleme egiliminde oldugumuz islere karsi cözüm öneren birinden bahsetmistim. Cok da büyük , mucizevi bir cözüm degil belki, yine de bizim cabamizi gerektiriyor. Ama bu kadar uygulayani ve hayrani olduguna göre ise yariyor olmali.
Eger daha önce duymadiysaniz (ben duymamistim) adamin adi David Allen. "Getting Things Done" diye bir kitap yazmis ve sanirim okuyan birilerinin hayati degismis. Google'da "GTD" kisaltmasi ile arama yaparsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. Ben henüz kitabi okumadim ama internette GTD'in temel prensiplerini anlayabileceginiz yeterince kaynak var. Okuduklarimdan bana anlamli ve uygulanabilir gelen, "Hah, iste eksik parca buydu!" dedirtenler:
- Aklinizi mesgul eden, yapilacak isler, projeler, sorumluluklar, hayaller, niyetler ne varsa kafanizin disinda mantikli, güvenilir ve size uyan bir sistem icinde listeliyorsunuz. Bu aklinizdan cikarma asamasi.
Simdi kisaca kendi tecrübeme dayanarak bu adimin neden önemli oldugunu aciklayayim. Ekim basinda, henüz David Allen ile tanismadigim bir sirada, ister bir kagida olsun, ister kafamin icine yazili olsun, yapilmamis , en ufak islerin bile büyüyüp kocaman oldugunu , beni huzursuz ettigini, bunun da yeni tikanmalara sebep oldugunu farkettim. Yapilmamis isler oldugu icin yapmam gereken seyleri yapamiyordum! Ne tuhaf celiski... Böylece ben de en azindan önemsiz ve kücük oldugu icin yapilacak isler listesinde durmadan arkalara ötelenen herhangi bir isi yapmaya karar verdim: Apartman girisindeki zil ve posta kutumuzdaki solmus, artik adimizin okunamadigi isim etiketini degistirmek. Ne kadar sürer bu? Ismi bilgisayarda yazip bastirmak 10 dakika, gidip asagidaki yerlerinaeyapistirmak (bantla falan ugrasmak) da 10 dakika diyelim. 20 dakika! Yarim saat bile degil. Cocugunuz varsa biraz daha uzun ama. Yaziciyla oynamak istemesin diye o odada degilken bastirmak, makasi ona göstermeden ("ben de yapicam, ben de yapicam!") isim etiketini kesmek, kapi önüne inmek icin uygun zamani falan beklemek (-"eve dönmeyelim, hayvanat bahcesine gidelim hadiiii", -"ayagimizda terliklerle mi?", -"eeveeeet, hadiiiiii!" ) biraz zaman alir. Her neyse, bir uygun zamanina getirip, aylardir yapilmasi gereken bu isi sincapla (sincaba ragmen) halletmeyi basardim. Yaptim ve kafamdan sildim. Aklimda olusan bosluk öyle büyüktü ki, neden bu kadar bekledigime ve neden bu kadar büyümesine sebep olduguma sastim.
Iste bu yüzden GTD'in bu ilk adimini okudugumda, "iste, evet, bu!" dedim heyecanla. Aklimi bosaltmak!
- Bu listeyi hazirlarken her madde de su soruyoruz: "Halletmesi iki dakikadan kisa sürer mi?". Yanit evetse, listeye bile yazmadan hemen hallediyoruz.
- Yapilacak isler listemizdeki bir isi sürekli erteleme sebebimiz yanlis ifade edilmesidir. Eger aklimizda veya listemizde "Ispanyolca ögren" gibi muglak bir is varsa, sürekli erteleyip yapmaktan kacinmamiz normal. Bunu yerine her isi mümkün oldugunca hemen yapilabilecek sekilde (gerektiginde adimlara bölerek) detaylandiriyoruz. Listemizde örnegin
- "Internet'ten Ispanyolca kurslarini arastir."
- "X'e gittigi Ispanyolca kursundan memnun olup olmadigini sor"
- Aklina yatan ilk üc kursla görüsmeye git.
- Son olarak süreklilik her sistemde oldugu gibi burada da yasamsal. Yasamimiza giren her yeni isi, sorumlulugu, ödevi, hayali, niyeti, projeyi yukaridaki sekilde aklimizdan cikarip kagida dökmeye ve bunu mümkün oldugunca yapilabilir sekilde ifade etmeye devam ediyoruz.
Bu arada GTD konusunda okumak isterseniz surasi iyi bir kaynak diyorlar.
Ben oldum olası yazma delisiyim Evren. Her şeyi ama her şeyi yazarım, hem de defterlere ve elle. Benim de şöyle bir sorunum var, çok fazla defterim var. Ve her defterin içinde, çağdaş türk ressamlarından, dolma tarifine, dekorasyon fikirlerinden, yapılacaklar listesine, hayallerden dualara, astrolojik notlardan, kitap listesine her şey var. Ve ben aradığımdan ne hangi defterin içinde bilemiyorum, ne fena değil mi? :) Benim ilacım ne olabilir acaba...
YanıtlaSilaynı ben bi çözüm bulduysan bana ulaşır mısın ? ve bende ayrıyeten küçüklükten beri yazınca artık yazınca çok daha iyi anlıyorum ve bazen çok zaman aldığı için bezip bırakıyorum ve çok daha büyük sorun oluyor lütfen böyle sorunu olanlar bana ulaşsınlar
SilBu Ispanyolca ornegini tuttum. Yani hedef korkutunca ufak bilesenlere ayir ve adim adim yap! Bunu yapabilirim sanirim.
YanıtlaSilDemet ben ajandalarimi bu tür notlar almak icin kullaniyorum ve benzer bir sorunum var. Genellikle hangi notu hangi yilin ajandasina yazdigimi bilirim ve bulmam cok zor olmaz. Ama kökten bir cözümüm yok henüz. Bir yerlerde rastlarsam, söz, senin icin paylasayim.
YanıtlaSilIndeks ajanda ise yarar mi, derdinize care olur mu acep?
YanıtlaSilolabilir belki Dilek, elime alip görmem lazim.
YanıtlaSilİyi fikir Dilek sağol :)Geriye dönük biraz çalışma ister ama sonra çok rahat ettirir. Hatta şimdi aklıma geldi, konulara göre belli renkler verilebilir ve sayfaların sivri köşeleri o renkle boyanabilir. Böylece defter kapalı haldeyken hangi renklerde istediğimiz kısımlar olduğunu anlar, arayıp bulmayı daha kolayca yapabiliriz, denemek lazım :)
YanıtlaSil