"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Pazartesi, Ekim 20, 2008

Sadece latin çiçeği

Son ektiğim latin çiçeği bugüne dek yetiştirdiğimden farklı bir tür. Alaska-Salmon Orange imiş adı. Çiçekleri somon rengi açıyormuş, yaprakları yeşil üzerine beyaz mermerimsi desenliymiş. Yapraklarını kocaman kalkanlar gibi açıp, güneşe, hep güneşe dönerek, safinaz gibi uzayıp giden sarmaşığımsı latin çiçeklerinden değil bu. Daha bodur bir şey; kısa bir gövde üzerinde kenarlara doğru genişleyip duruyor. Cinsinden mi, başka sebepten mi bilemiyorum. Bazen bitkiler hakkında hiç bir şey bilmediğimi hissediyorum. Yüz kez daha latin çiçeği büyütsem, -farklı mevsimlerde, farklı topraklarda, farklı cins- o zaman belki iyi kötü bir tahminde bulunabileceğim. Örneğin yapraklarının üzerindeki pembe-kremimsi lekeler de meraklandırıyor beni. Bunu araştırırken Flickr'da Lightspectral'in şu harika fotoğrafına denk geliyorum:




Bir türlü yazamadığım o kapsamlı latin çiçeği yazısında bahsetmek istediğim her şey, hatta Lotus etkisi bile var bu mozaik fotoğrafta. Bana fazla lâf düşmediği için seviniyorum. Gününü aydınlatacak bir şeyler arayanlara Flickr'da Nasturtium anahtar kelimesini bir denemelerini öneriyorum. Lekeler mi? Galiba normal; "beyaz, mermerimsi desen" ile kastedilen şey bu. Biraz daha büyüsün yapraklar, emin olacağım. Ama şimdiden emin olduğum bir şey var: Ben latin çiçeklerinin her hâlini seviyorum :)

Bizim evin latini diyor ki bu güzel fotoğraftan sonra onunkini yayınlamasam iyi olurmuş. Neden yayınlamayacakmışım? Herkesin latin çiçeği kendine. Buyrun efendim:


*
Başka? Daha anlatacak bir dolu şey vardı; hepsini unuttum.

16 yorum:

  1. Sen daha önce bir yerde bahsetmistin sanki LAtin ciceginden ve o zaman cikrarmamistim tam, ama simdi bu güzel kolajla da birlikte tanidim kendisini :) Sifali bir durumu da olacakti sanki bu bitkinin ama tamamen teorik konusuyorum,dogru olmayabilirim.

    YanıtlaSil
  2. Latin çiçeğini sadece "çiçek" olarak severdim. Sadeliği hoşuma giderdi. Ama, bu güzel çiçekten sirke yapıldığını Fethiye'den , yaprak, dal ve çiçeğinin de salatalarda kullanıldığı, hatta tohumunun filizlendirilebileceğini Dilek'ten öğrenince, çiçeğe olan sevgim hepten arttı.

    Belki sen de biliyorsundur.

    Sevgiyle,

    YanıtlaSil
  3. Bende daha önceden bilmeme rağmen senden ve resimlerinden sonra daha çok sevmeye başladım kendilerini :)

    Asortik Krep

    YanıtlaSil
  4. Ayça,
    Şifalı durumları hakkında tam bilgi sahibi değilim ama yenebildiğine göre vardır bir faydası...

    Münevver,
    Yaprak ve çiçeğini bir kez denemişliğim var ama sonra kıyamadım salatalarda tüketmeye. Sirkeyi duymuştum ama hiç deneyecek kadar çok latin çiçeğim olmadı. Ben de senin gibi böyle kullanım alanlarını duyduğum bitkileri daha da çok seviyorum.

    Asortik Krep,
    Çok mutlu oldum ben de bunu duymaktan :)

    YanıtlaSil
  5. Daha once bilmedigim bir bitki bu! Ne kadar guzelmis. Burda bulabilir miyim bilmiyorum ama Ankara'ya gidince alinacaklar/aranacaklar listeme ekliyorum!:)

    YanıtlaSil
  6. Senin minik latin cicegin ne durumda diyemeden yanalislikla yorumu gonderdim.

    YanıtlaSil
  7. Pınar,
    Ankara'da mutlaka bulursun. Benimki balkondan içeri alınca biraz sarsıldı, güneşi çok seviyor, ona erişmek için yapmadığı numara yok. Datça'yı seveceğinden eminim :)

    YanıtlaSil
  8. cok guzel bir latincikmis o cuce cinsinde galiba:)

    YanıtlaSil
  9. Evet, cüceydi Beste. Ben aslinda böylesini daha cok seviyorum. Cünkü genelde yer sorunum oluyor hep :)

    YanıtlaSil
  10. cuce derken kalbini kirmayayim latin ciceginin pejoratif anlamda demedim! gercekten bir tirmanici birde cuce cinsleri var. mesela kirmizi latin cicekleri cuce cinsten:)

    YanıtlaSil
  11. Yok canim, anliyorum ne demek istedigini :) Latin ciceginin de bozulacagini sanmam :) Aynen ben de o anlamda yanitlamistim zaten. Tirmanicilar ic mekanda, benim kücücük pencere kenarlarimda sorun oluyor, nereye uzatacagimi bilemiyorum. Cüce olan türleri tercih ediyorum o yüzden. Sirf bu yüzden bonsai mi ögrensem acaba diyorum :)

    YanıtlaSil
  12. ay ben bonsailere cok acirim, buyumesi baskilanmis uzun cileler cekmis rahipler gibi minicik kaliyorlar dogada metrelere ulasicakken...

    YanıtlaSil
  13. fakat aksi taktirde de benim icimdeki yesil sevgisi bonsai kaliyor be Beste'cigim. tikanip kaldim dogrusu...

    YanıtlaSil
  14. haklisin sen bana bakma, birde binlerce yildir yapiliyor ben abartiyorum sen basla bize de anlatirsin nasil yapildigini. Sabir ve konsantrasyon isi. Benim iki denemem oldu ikisinide oldurdum mesela gerci eski zamanlarda vaktim olmadigini zannederken belki simdi yasatabilirim. O zaman cok uzulmustum yedi senelik minyatur agac tum emekler gitti bosa.

    YanıtlaSil
  15. Evren, senin, icindeki yesil sevgisini baska bir sekilde yasamayi becerecegine inancim sonsuz. Bence bosver bonsai agaclari sen.

    YanıtlaSil
  16. Pinar, Beste bonsai de agacin köklerinin kesildiginden bahsetti zaten. o yönüyle bana göre olmadigina karar verdim :)

    YanıtlaSil