"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Salı, Nisan 05, 2011

Kim demiş bahçıvanlık sıkıcıdır diye?

Öncelikle, ne zaman ektigimi hatirlayamadigim, Subat ayinda ilk yapraklarini gördügümde saskinliktan kücük dilimi yuttugum avokadoyu takdimimdir:


Cekirdekten avokado yetistirmenin iki yöntemi var. Dört bir yanindan batirdiginiz kürdanlarla su dolu bir bardaga/kavanoza daldirmak ya da dogrudan topraga ekmek. Iki yöntemi de denemisligim var ama ne yalan söyleyeyim ilki biraz vahsice geliyor bana. Bu yüzden son zamanlarda genellikle dogrudan topraga ekiyordum. Her iki durumda da yumurta seklindeki dev cekirdegin sivri ucu yukariya bakmali.

Avokado simdilik keyifli duruyor. Sadece asagida görüldügü gibi iki yapraginda delikler olusmaya basladi.



Iki yaprak da pencereye dokunuyordu ve Subat-Mart aylarinin soguk gecelerini diger yapraklardan daha cok hissettiklerini saniyorum. Sebebi bu mu, yoksa eksiklik duyduklari bir sey mi var bilmem...

Her neyse, bu yaziyi avokado almak icin bir provokasyon olarak görmeyin lütfen. Yasadiginiz ülkede yetismiyorsa, avokado yemek aslinda gayet de bir cevre sucu. Ola ki arada bir kendinizi tutamayip benim gibi bu sucu isliyorsaniz, hic olmazsa cekirdeklerini yetistirip ic mekan bitkisi olarak yeniden degerlendirmeye bakin telafi olarak...

Gelelim beni sasirtan ikinci seye. Bir seyler ekip dikmeye basladigimdan beri genellikle mutfak penceresinde saksi niyetine kullandigim bir ya da daha fazla plastik kabim olur. Mutfakta calisirken elime gecen tohumlari, cekirdekleri genelde ona ekerim. Bazen yoldan buldugum baska bitkileri de... Cogunlukla ne ektigimi unuturum. Sonradan cimlenen cekirdekler, tohumlar büyük saskinliklar yasatir bana.  Adini "büyük saskinliklar kabi" koydum o yüzden. Asagidaki fotograf bu kabin fotografi:


Biber 2009 Agustos'unda ekildi. 2009 sonbaharinda bir iki yaprak verdi. 2010 baharina kadar durakladi ama yasamaya devam etti. Ocak 2010'daki durumu su yazidaki ilk fotografta görüldügü gibiydi. 2010'un bahar aylari boyunca bitkileri önemseyen ama genel olarak dalgin biri olan esime emanet edildi. Haziran 2010'unda eve döndügümde iyi bakilmis, günese ve suya doymus olarak karsiladi beni. 2010 yazini güle oynaya büyüyerek gecirdi. 2010 sonbaharinin ortalarinda cicek acmaya basladi! En az bes cicegini hatirliyorum. Sonra saymayi biraktim. Bir yil sonra cicek acmaya baslayan bir biber yeterince saskinlik vericiyken bununla yetinmedi. Kis ortasinda ciceklerinin ardindan mini mini biberler dökmeye basladi! Önceleri yesil yesildi biberler ve bana "bak, kirmizi biber cekirdeklerini bile ekiyorsun, sonra yesil biber veriyorlar. Bu tohumlara güvenilmez" dedirtmisti. 2011 Mart ayinda günes görmeye basladikca renkleri kirmiziya dönmeye basladi. Bu arada ben bir temizlik sirasinda istemeyerek yapraklarindan bir kismina zarar verdim. Ardindan digerleri de sararip dökülmeye basladi. Önce endiselendim ama sonra tüm gücünü biberlere vermis olabilecegini de düsündüm. Toplam 4 tane biber var. Boyutlari elbette tohumu aldigim bibere göre minyatür. Ama bu saksida daha baska ne beklenir ki?  Fakat bu biber beni sasirtmaya devam ediyor. Bakiniz:


2011 Mart ayi sonu itibariyle ana dalin topraga yakin kisminda yeni bir gözden yeni yapraklar veriyor! Biber benim bildigim tek yillik bir bitkidir. Bu biber tek yillik döngüyü 2 yila yakin bir zamana yayarak yasamaya devam ediyor :)

Üstelik saksisini adini bilmedigim bir sukkulent, kendisi ile ayni yasta bir turuncgil ve belki köklenir umuduyla yol kenarindan alinip gelmis orman sarmasigi yapraklariyla paylasiyor. Nazar degmesin ona! :)

Ücüncü hos saskinligi da yine Mart sonunda yasadim. Yol kenarinda bulup geldigim , yapraklanisini su yazida anlattigim agac dalinin vazosundaki suyu tazelerken köklendigini farkettim birden. Suya koyunca naneler köklenir, feslegenler köklenir, fakat agac dallari da köklenir mi? Kökleniyormus, bir yasima daha girdim.
Dedim ki ona "Adini sanini bile bilmiyorum. Evde büyümeyi sever misin, sevmez misin, onu da bilmiyorum. Ama köklendiysen topragi hak ettin, gel bakalim". En torpillisinden bir saksiye diktim onu:


Fotografini cekerken yanimda duran sincap, az öncesinde fotografladigimiz biberlerden yola cikarak "Anne, bundan da yiyecek bir sey cikacak mi?" diye sordu. Net bir poz yakalamaya calisirken dalginlikla "hi, hi, evet, belki" demis bulundum. "Evet! cikolata cikacak mesela!" buyurdu yumurcak. Bana bir sögüt dali oldugunu düsündürse de , anne-ogul bir gün cikolata meyveleri vermesi konusunda umutluyuz. Sürprizi bol bitkiler dünyasindan cok sey mi bekliyoruz sanki?

Neden sögüt oldugunu düsündügüme gelince... Bu hafta sonu güzel havayi firsat bilip nehir kenarinda kücük bir piknik yaptik. Yapraklari bu dalin verdigi yapraklara cok benzeyen agaclar gördüm. Elbette kendi dogal ortamlarinda daha gelismisti yapraklar ve sögüte benziyordu. Ayrica ancak burnunuzu yaklastirdiginizda duyulacak kadar hafif ama harika kokan kedicikleri vardi. Üstelik tomurcuk dizilisi ve sekli de uyuyor :)

Evde sögüt agaci yetistiriyor ve cikolata meyveleri vermesini bekliyorum. Kim demiş bahçıvanlık sıkıcıdır diye?

15 yorum:

  1. Toprağın verdiği güzellikler,ellerinizde can bulmuş.Ne güzel...

    YanıtlaSil
  2. Daha uzun uzun okuyacagim da duramadim yazmadan :P Hangi saskin bahcivanlik s1k1cidir demis ki? Aklina sasarim ben onun :)

    YanıtlaSil
  3. :) öyle bir sey diyen yok Dilek, ben öylesine atmistim o basligi...

    YanıtlaSil
  4. her halukarda cikolata vermese bile sihirli bir sey bitki izlemek:) avakado sahen olmus cok guzel yapraklari var. O biberi yiyin yahu yaziktir oyel kirmizi kirmizi durmus. Sonra biraz buda istersen alttan cikanlara kiyak olur. benimde iki kistir yasayan bir turuncgilim var sanirim limondu yada greyfurt tum kisi susuz gecirdi banyoda biraz daha isinsin havalar bahceye cikacak meyve verdigini gunleri gorurmuyuz dersin? bahcivanlik iste hayalgucu her daim calisiyor:)

    YanıtlaSil
  5. meyve verdigi günleri görmek icin önce asilamak gerekiyor sanirim turuncgilleri...

    YanıtlaSil
  6. nasil bayilarak okuyorum yazdiklarini, yasadiklarini aslinda :) Ellerine saglik her biri cok muhtesem gorunuyor...

    YanıtlaSil
  7. Sonunda butun linkleri, tek tek cumleleri ile okuyabildim yaziyi :) Eline saglik bir kere daha! Yeni birsey ogrendim sayende "Kedicik :)"

    O herseyin birarada oldugu kaba bayildim. Biberin azmine de! Onunde minik de olsa bir bahce olsa sen neler yapmazsin Evren! Bu arada Ingiltere'deki gibi Almanya'da da balkon yok mudur?

    YanıtlaSil
  8. Evren bir kardeş avokado da bende var. Öylesine oturtmuştum sivri ucu yukarıda ve dışarıda kalacak şekilde bir saksının dibine bir baktık büyüyor:)) Şimdi evde, serada bile üşüdü, evin sıcağından memnun görünüyor. Ama çok su istiyor, seninki de öyle mi, yoksa ev fazla mı sıcak geldi?

    YanıtlaSil
  9. Jale Hanim,
    Evet seviyor sanirim suyu. En gec 2. gün suluyorum, sikayetci degil. Öte yandan ayni cam önünde biraz direk günes isigi gelse ayilip bayilmaya baslayan bir adacayi var. Onun gibi de degil (masallah!). Saksi büyüklükleriyle, suyu tutabilme kapasiteleriyle ilgili belki.

    YanıtlaSil
  10. Ne keyifli bir yazi olmus!:) Biberler ve patlicanlar cok yillik olabiliyor. Biz de gecen sene biraktigimiz biber ve patlicanlari nisan ortasi budadik. Gayet guzel tellendiler (Kizlanca!:) Bakalim meyvelerini yiyebilecek miyiz! Ben de Beste'ye katiliyorum, biberlerini ye, ve buda.

    Afiyet olsun.

    YanıtlaSil
  11. Pınar, yedik ve budadık. Ben ayrılırken yeni çiçeklerini dökmüştü tekrar, belki şimdi açmıştır bile. Biber ilginç bitkiymiş gerçekten...

    YanıtlaSil
  12. Evren sukkulentinin adı Sedum acre. Duruyor mu hâlâ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banu, tesekkürler. Hayir, artik durmuyor. Bir bahar temizligi sirasinda kisi cok sararak gecirdigi icin eledim onu. Ama komsu bahcelerin birinde (ki vaktiyle de oradan kücücük bir dal olarak almistim) hala var :) Iste sana bunu diyordum. Bunun gibi miniklerden burada yol kenarinda, kaldirim catlaginda falan yetisiyor. Normal mi? Genelde böyle yabani midirler yoksa birilerinin ekip diktiginden mi yayiliyorlar diye merak ediyorum.

      Sil
  13. Aman allahim..avacadoyu topragadiken tek cilgin ben zannediyordum kendimi;))) adinizi bercesteden duydu, o da dei evren ile iyi arkadas olursunuz siz..ben almanyadayim..cok ortak noktamiz varmis..ben de heryere rasgele tohum atarim..bakarim gelecek mi..cöreotu bir anahtar kelime galiba:)))))
    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba nar cicegi..
      Profilimde e-mail adresim var. Bir mail atarsaniz size avokadonun son halinin fotografini gönderebilirim. Belki siz de bana sizinkinin gönderirsiniz :)

      Sil