Malta'ya ilk geldiğimizde çöp ayırma alışkanlığından vazgeçtik. Bilenlere geri dönüşüm ve ayırılmış çöp toplama sistemi olup olmadığını sorduğumuzda "Henüz yok ama yakında başlayacak" demişlerdi çünkü. Biz de beklemeye karar vermiştik. Uzun süre plastik, kağıt, organik, cam, vb. çöpleri ayırınca kendini otomatiğe almaya başlıyor insan. Böyle yapmamak ve her şeyi tek bir çöpe dolduruvermek tuhaf bir rahatsızlık duygusu veriyor. Özellikle cam şişeleri atarken...
Geçen zaman içinde "yakında" kavramının Malta'da "Üç ay ile üç yıl arası belirsiz bir zaman birimi"ne işaret ettiğini öğrendik. Bir de oturduğumuz yere 5-10 dakika mesafede, bir park alanında, arabaların arasına gizlenmiş büyük geri dönüşüm kutuları gördüm. Kağıt, cam ve plastik içindi sanırım. Tekrar çöp ayırmaya başlamayı düşünüyorum. "Benim ülkem değil, bana ne" diyemeyeceğim. Çeşme suyu denizden kazanıldığı ve ne içmeye ne de yemekte kullanmaya uygun olmadığı için her şeye şişe suyu kullanılıyor burada. Günde en az 2-3 şişe su tüketiyoruz. Haftada, ayda, yılda toplam ne kadar atık plastik şişe "ürettiğimizi" hesaplamak dahi istemiyorum. Bütün adada bir yılda çöpe giden toplam plastik şişe sayısını düşünemiyorum bile! Üstelik bu sadece plastik şişedeki durum. Böylesine küçük ama böylesine nüfus yoğunluğu olan bir ülkede geri dönüşümün üç vakte kadar ertelenemeyeceğini, öncelikli olduğunu düşünüyorum.
Her neyse, ben havlu atıyorum. Çöp ayırmaya kaldığımız yerden devam...
The Joy of Taking Care of My Life
18 saat önce
dUYARLILIĞIN İÇİN KUTLUYORUM SENİ...dEVAM O ZAMAN!
YanıtlaSil