Ama en iyisi lafı Thoreau'a bırakmak:
"Ilık akşamlarda sık sık teknede oturup flüt çaldım ve çaldığımdan büyülenmiş gibi etrafımda dönüp duran levreği ve gölün ormana ait enkazlarla dağılıp gitmiş çizgi çizgi dibinden geçip giden ayı gördüm."
"Walden aynı bakış açısından bile bazen mavi, bazen yeşil görünür. Yeryüzüyle gökler arasında uzanmış, her ikisinin renginden de faydalanır."
"Serin bir Eylül öğleden sonrası gölcüğün doğu kıyısında, yumuşak kumlu kıyıda dikilirken ve hafif bir sis karşı kıyı çizgisini adeta görülmez kılarken "bir gölün cam gibi yüzeyi" deyişinin nereden geldiğini görüverdim."
"Belki de yerin yüzeyinde hiç bir şey bir göl gibi hakça, böylesi duru ve aynı zamanda bu kadar geniş değildir."
Bir gölü, bir ağacı, bir nehiri, bir dağı böyle yakından tanımak ve böylesine sevmek şansına sahip olanlara ne mutlu...
Walden Gölcüğünde Bugün -8
Walden Gölcüğünde Bugün -10
sayende thoreau'yu bir de senin kaleminden okumuş oluyoruz. Gerçekten ben de çok özenmiştim adamın anlatımına, zamanda yolculuk yapıp misafiri olmayı istemiştim.
YanıtlaSilBen burdaki Meriç nehriyle uyarladım hemencecik ve oraya gitmeyi canım çekti. aslında burda da aynı gökyüzü, benzer yeşilin tonları var , görmeyi başarabilirsek tabi :)
YanıtlaSilYaban,
YanıtlaSilutanmasam bütün kitabı çevirip alıntılayacağım buraya :)
Funda,
Evet, göl,deniz, nehir,dağ uzağımızda değil o kadar da. Önemli olan görmeyi istemek...