"Ormana gittim çünkü bilinçle yaşamayı diliyordum; yaşamın sadece temel gerçekleriyle yüzleşmeyi ve öğretmesi gerekeni öğrenememiş olup olmadığımı görmeyi... (diliyordum). Ölüme eriştiğimde hiç yaşamamış olduğumu farketmek istemiyordum. Ne yaşamın ta kendisi olmayanı yaşamaktı dileğim -yaşamak öylesine değerli ki-; ne de çok gerekmedikçe vazgeçmek. Derin yaşamak ve yaşamın tüm özünü emmek istiyordum; yaşam dolu olmayan her şeyi kökünden söküp atacak kadar kadar azimle ve bir Spartalı gibi yalın yaşamak; genişçe bir ot kümesini derinden biçmek; yaşamı önüme katıp bir köşeye sıkıştırmak ve en yalın paydasına indirgemek... ve eğer sıkıcı ve değersiz olduğu ortaya çıkarsa neden bu gerçek değersizliğinin tümünü almalı ve dünyaya duyurmalı? Yok eğer yüce bir şeyse neden yaşayarak görmemeli ve bir sonraki sefer gerçek hakkını vermemeli?"
Bu satırları her sabah bir kez okumak yaşama gerçek hakkını vermeme yardımcı olur muydu?
Not: Bu paragrafın çevirisine teknik destek sağlayan Yaban'a teşekkürler!
Walden Gölcüğünde Bugün -6
Aman Evren'ciğim, öyle yazmışsın ki, sanki engin İngilizce bilgimi konuşturmuş gibi göründüm. Sadece Türkçe çevirisiyle kıyaslama yapabilmene vesile oldum, lafı mı olur? Tekrar yardımcı olabileceğim bir konu varsa, seve seve... :)
YanıtlaSilHani ufacık bir çocuk bilgiye doymak bilmez ya. onun gibi bişey benim de yaşadığım. Biraz daha, biraz daha ... ben ikinizle de teşekkürleşiyim ozaman.. Biraz da Gandhi rica etsem abartmış olurmuyum :)
YanıtlaSilYaban,
YanıtlaSilOnca işinin arasında vakit ayırdın, az şey mi?
Funda,
Hiç de abartmış olmazsın. Problem şu ki Gandhi biyografisini henüz alıp okumaya başlamış değilim. Başladığım zaman herhalde duramaz ondan da bir şeyler yazarım zaten :))