Dünkü Alman gazetelerinin cogunda ortak konuydu:
Roma Kulübü 1972'de yayinlanan ünlü "Büyümenin Sinirlari" (Limits to Growth) adli rapordan 40 yil sonra, onun devami niteliginde yeni bir rapor yayinlamis: 2052: A Global Forecast for the Next Forty Years
Bütün yorumlardaki ortak ifade Jorgen Randers tarafindan hazirlanan raporda 2052 tahminlerinin oldukca karanlik oldugu yönünde.
Süddeutsche Zeitung'daki haberde söyle denmis:
Neoliberal ekonomistler, teknoloji hayranlari ve her türden mesleki optimistlerden insanligin daima sorunlarini cözmüs oldugunu duyuyoruz. Fakat bu tahminler kulaga ne kadar rahatlatici ve gelecek acisindan olumlu gelirse gelsin, dünya gezegeninin jeolojik gerceklerinden kopuklar. Aslina bakilirsa (Euro Krizinde tekrar tekrar deneyimlendigi üzere) modern ekonomi de, sonsuz büyüme mantrasi ile yasam alanimizin fiziksel sonlulugu arasinda bir uyum yaratabilecek konseptler sunamamaktadir.
Konu hakkinda Deutsche Welle'de yayinlanan Türkce haber ise surada.
Ben kitabi listeme aldim, okumayi düsünüyorum. Hatta ondan da önce, daha önce okudugum kitaplarda verilen referanslardan, alintilardan vb. kismen fikir sahibi oldugum 1972 tarihli "Büyümenin Sinirlari"ni edinip okumayi düsünüyorum.
Sana da tavsiye ederim.
67 yasindaki Randers "Lütfen öngörülerimin yanlış çıkmasına yardım edin. Birlikte daha iyi bir dünya yaratabiliriz" demis.
Okumak ve güzellesmek,
bununla da yetinmeyip
harekete gecmek ve güzellesmek görevimizdir.
China syndrome?
3 gün önce
Amerika'yı yeniden keşfedip sistemin sürdürülemez olduğunu anlayıp makaleler yazıyorlar ya, sosyalizm bunu döne döne bağırdı, döne döne haykırdı zaten.. Kapitalizm sonunda kendini tüketiyor, bu noktada da Anka kuşu gibi yeniden doğuyor. Tek istedikleri kapitalizmin Anka kuşluğunu yeniden yaşayabilmek, bir sonraki krize kadar rahat gidebilmek. Dünyanın atmosferi %50 daha zarar görmüş olsa Norveç üstüne fanus kapatır, huzurla yaşar halkıyla. Ama bir yandan da 'gelecek nasıl olacak, geleceğimize nasıl sahip çıkarız' diye kafa yormaya devam eder.
YanıtlaSilDemem odur ki bir önceki krizde de bu makaleler yazıldı. Ama sorunun 'kökten çözümünü' hiç dillendirmemiş olmaları yüzünden bu gelecek 50 yılcılar hep biraz ikiyüzlü gelir. Tabii Randers amca samimi, işte politikalar değil.
Gasilhane, hangi "bir önceki kriz"den bahsediyorsun? Benim bildigim o hala gecmedi. Gececek gibi de degil.
SilPolitika(ci)lari ben de samimi bulmuyorum. Bu isin onlarla cözülmesi esyanin dogasina aykiri gibi geliyor bana. Bence baska türlü bir ekonomi (ister sosyalizmin döne döne haykirdigi hal olsun, ister kapitalizmin Anka kusu hali) sokaktaki adam ve kadinlar tarafindan yaratilir. Is bu sebeple okuyalim ve harekete gecelim ve güzelinden bir ekonomi yaratalim ;)
Hakikaten düşününce 'bi önceki kriz' geçti mi? Bilemiyorum. Benim inancım da insana.. İnsana inanıyorum. Hani şu ekonomiyi bu hale getiren, kapitalizmin dibine 30-40 yılda bir vurup aynı bilgeliğe 40 yıllık periyodlarla erişen insana..
YanıtlaSilAmerika'da pilot kent kuruluyormuş, yenilenebilir enerji benzeri uygar çözümler denenecekmiş. Bilim insanları bu kenti gelecek için tasarlıyormuş. Bak sen. Daha çiçek çocukların döneminde bile özgür kentler vardı, gri suyla bahçe sulayıp evlerini derme çatma artıklarla inşa ediyorlardı. Ama şimdi bilim insanı politikacı el ele geleceğin kentini kuruyor, bakalım Hindistan'daki insan bundan nasıl etkilenecek?
Yine de insana inanıyorum:)
Dibe vurmayi da bilen, yüze cikmayi da bilen insan ... :)
Sil