Cocuklarin her hava kosulunda dogada zaman gecirmesi üzerine Norvec'ten bir örnek:
Iskoc sunucunun saskin sorularina karsilik, "Annelerin 'kücük bebegim disari cikmasin, bugün cok soguk' dedigi bir dünya bize yabanci" dediler gülerek.
"Bugün hava kapali, cocugu disari cikarmadim" diyen Akdeniz annelerini bir duysalar ne derlerdi, bilmiyorum :D
Anaokulunun eksi derecelerde cocuklari geziye götümeye kalkistigi günlerde dilini isirip "Kücük kuzucugum icin cok soguk amaaa!" cümlesini yutan gayet Akdenizli bir anne olarak diyorum ;)
China syndrome?
3 gün önce
Çocukları soğuk falan demeden küçücükten itibaren hergün dışarı çıkarttım. Hergün.
YanıtlaSilBil bakalım ne oldu. Onlar da sürekli hasta oldular :)
Genlerimize işlemiş azizim bir nesilde değişmiyor hemen :D
benimki cikarsam da hasta oldu, cikarmasam da :)
Silama hastayken disari cikardigimda iyi geldigi de cok olmustur.
Yalniz burada coook onemli noktalar var! Giyim kusam mesela! O giyim kusami biz burada aradigimizda ucuk kacik rakamlara bulmak ya mumkun ya mumkun degil... Egitim mesela. Hep yapmamiz ya da yapmamamiz gerekenleri soyluyorlar. Aksi durumda neler yapilacagini bilmeden!
YanıtlaSilBu haftasonu liseden arkadaslarla bulustuk. Ben coluk cocuk piknige gitmeyi onermistim mesela. Kimse yanasmadi. Luks bir yerde bulusulup kahvalti etmeyi uygun gorduler. Birincisi tek baslarina eglenmek istediler. Kendilerinden baska kimse olmadan dusunulecek! Oraya gittigimizde de birisinin bana sordugu soru su oldu, sen piknik demistin, su anda kac kene geziyor yerde ve hastalik yapiyor haberin var mi! Hay tum keneler seni isirsin emi diyemedim elbet. Sanki illa yerde oturalim demisim gibi... Bu kuzey ulkesinde soguk hayatin parcasi. Onlar da sogukla basetmenin yolunu bulmuslar. Kene de bizim hayatimizin parcasi ise, onunla yasamanin formulunu bulmamiz lazim. Daha onemlisi kene artisina sebep ne? Kuslarin kus gribi sebebiyle katli! Niye gene ayni korkak zihniyetten... Dusunmemiz gereken cok sey var coook...
Bu filmcikteki en onemli nokta bence bicak kullanimi. Soguktan bile onemli! Cocuklara hayatta kalma yontemlerini ogretiyorlar. Yaslarina bakmadan ellerine bicak verip, agac kabugunu soymayi, ayakta kalmayi ogretiyorlar ve kaza orani da bicakla adam oldurme orani da dusukmus! Niye, cunku herkes nasil kullanildigini da nasil korunulacagini da biliyor. Daha cocuk yastan!
Evet benim kuzenime de Norveçli babası garip garip şeyler öğretiyordu:) Ama anne tarafı da artık uyum sağladı:) Berceste'ye katılıyorum, altyapı sorunumuz var herşeyden önce.
YanıtlaSilBizimki bu kış sadece bir kere hasta oldu ve her gün dışarı çıktılar/çıktık. Ama kıyafet meselesi önemli hakikaten. Bunlar da demiş zaten, kötü hava yoktur, uygunsuz kıyafet vardır diye :) Ve Dilek'in söylediklerine katılıyorum, bizim de kendi koşullarımızla nasıl başedeceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.
YanıtlaSilBence bu videounun önemli bir kismi da "What if"li cümle serisi. Insan bir kez sonuncu "What if?"i sorunca, yani cocugun dogadan , acik havadan uzakta kalmasinin etkilerini sorgulamaya baslayinca, baska "What if?"ler geliyor :) Kosullarimizi yaratan faktörleri irdelememiz de, kosullarimizla nasil basedecegimizi görmemiz de "What if..?" li sorularla oluyor... Cok uzun örnekler vermistim, sildim. Herkes kendi yasam sartlarinin "What if"lerini kendisi sorup yanitlamali...
YanıtlaSilNe günlere kaldık. Çocukların çiftlik hayvanları ile büyümesi ve ağaçlara tırmanmsı "tehlike" kavramı içinde algılanıyor. Sanki bizim ninelerimiz nasıl büyümüştü ki? 2 nesilde nasıl bu kadar çabuk değiştik?
YanıtlaSilBen İstanbul Halkalı'da bir sitede oturuyorum. Kışın Tchibo mağazından 50 TL'ye kayak takımı aldım kızıma. kar yağdığı günler tüm gün sokaktaydık. Kızım sabahtan akşama kar yedi. Ona temiz kar bulabileceği nokatalrı gösterdim, kirli karı da gösterdim ve niçin yememesi gerektiğini anlattım. Bu kış hiç hasta olmadı.
Bunun yanı sıra karşı apartmanda oturan arkaşım 4 yaşında oğlunu yuvaya göndreriyor, yüksek puanlı ve yabancı dilde eğitim veren bir fakülteden mezun, sohbet esnasında bana şöyle dedi: "Geçen hava soğukkan çocukları bahçeye çıkarmışlar. Hasta oldu oğlan o yüzden. Söylendim ben de biraz öğretmene". Eh, ben ne diyeyim. Pastör mikropları bulalı kaç sene geçti, hala soğuğu suçluyoruz.
Cokbilmis, o takimlar kisin burada cocuklarin üniformasi neredeyse. Iyileri gercekten pahali. Fakat o kadar saglamlar ki, discount marketten alinmislari bile kolay kolay eskimiyor. Dolayisiyla her sonbaharda bir kismi ikinci giysi el dükkanlarinda arz-i endam ediyor. Benim oglum cok deli oynadigindan basindan ayagina kadar islatip camur yapiyor onu. Bir günde temizleyip kurutup ertesi güne hazir edemiyordum. Ben de gidip ikinci el dükkandan yari fiyatindan da asagiya bir tane de yedeginden aldim. Gerekirse "alti Sishane, üstü Tophane" türünden iki farkli alt-üst alacaktim. Cünkü ikinci el dükkanlarda tam takim bulmak her zaman mümkün olmuyor. Gerci gerek kalmadi. Ama anaokulu bahcesinde kimse moda gösterisindeymis gibi giyinmelerini beklemiyor bu cocuklardan :))
SilHaklisin "soguk hasta yapar" toplumsal bilincaltimiza islemis bir cümle. Annem 1970'lerin basinda karda ciplak ayakla kosup oynayan ve tabii ki üzerinde kar takimi falan da olmayan Karsli cocuklari anlatir her daim. Hicbiri de hasta olmazmis. Kisin artan üst solunum yolu enfeksiyonlariyla ilgili olarak pek cok kaynakta tekrarlanan ortak sebepler sunlar: Havanin sogumasiyla ic mekanlarda gecen zamanin artmasi. Ic mekanlarda insanlarin birbirine daha yakin temasta olmalari, havanin dis mekanlardan daha az temiz olmasi, kalorifer sebebiyle kurumus havanin mukozayi tahris etmesi, vb vb. Kisin dahi tüm evin günde bir kac kez 5-10 dakika pencereleri tam olarak acarak havalandirilmasi (ben bugün unuttum,hemen gidip yapmaliyim :)) öneriliyor bu yüzden. Kisin (dahi) cocugunun kafasina bir yün bere takip, üstüne bir kat daha yorgan serip, kaloriferi kapatip yari acik pencereli odada uyutan "deli" anneler var bildigim :)
Bak Karslilar apayri bir ekol Evren :) Bizim de Karsli bir komsumuz vardi, kar yagdiginda bile gomlekle sokaga cikardi :) Pek hasta oldugunu, burnunu sildigini falan da gormedim. Iste aliskin olmakla ilgili durum!
YanıtlaSilYalniz o havalandirma davasi bizde bu sene pek tutmadi. Yeni yaptirdigim kutuphane ve dolap yuzunden icime sinmeyip odayi devamli havalandirdim ama bu kisin mikroplari yaman cikti, bizi fena serdi :(
Dilek, ben bu yil balkonu kullanabiliyorum ya, bitkilerin bir kismini balkona cikardim bir gün. 15 dakika sonra da aceleyle tekrar iceri aldim. Yeterince sulari olmasina, isi gayet ilimli olmasina ve cok direk günes almamalarina ragmen bi acayip oldular; süzüldüler. Sonradan anladim sebebini. Bunlar pencere cicegi; hayatlarinda acik mekanda 5 dk. dikilmislikleri yok :) Rüzgar ve bir parcacik fazla günes sarsti zavallilari. Simdi her firsatta 15 dakika balkona cikariyorum hava almaya :)) Alissinlar diye ;) Karslilar ya da Alp veya And daglarinda yasayanlar icin de durum ayni. Iskandinav anaokullarinin cocuklari icin de... Cam fanusta büyümüyorlar, cünkü bu insan dogasina aykiri :)
SilBir de ne kadar icimiz kabul etmek istemese de, hastaliklar yasamimizin ve cocuk büyütmenin bir parcasi. Elbette hic hastalanmadan büyümeyecekler. Hastaliklara bakis acimizin da degismesi gerek. Hastaliklar bize bir seyler söylüyor, duyuyor muyuz? Amerika'da eslerin bir yil icinde gribe yakalanma istatistiklerine bakarak iliskilerinin 5-10 yil gibi kisa-orta vadedeki gidisati hakkinda tahminlerde bulunan ve oldukca da tutturan bilim insanlari var, duymus muydun? :)
Elbette ki duymamistim :) Ilgincmis!
YanıtlaSilCicek ornegindeki durum konusunda kesinlikle haklisin. Ingiltere'de herkes adapte oldu soguga ben olamadim iste tam da bu yuzden :( Lahana seklinde yasadim.
Hastaliklar konusunda bir de su var. Viruslerle cok fazla denemeler yapiyorlar. Arada o denemeler sirasinda virusler uslu durmayip kaciyor da! Ingiltere'de bu sekilde sarbon mikrobonu kacirdilar mesela. Hem de yakinlarimizdaki bir koyde. Koyunlar sarbon oldu. Bir suru sey yasandi. Et yiyemedik uzunca bir sure vs vs...
Medeniyet dedigin tek disi kalmis canavar oluyor ara ara :((( Getirdikleri ile goturduklerinin bilancosuna bakmak lazim. Bazen gercekten tas devrine mi donsek diye dusunmuyor degilim.
Dun bir yazismada sahit oldum. Evde mayalanan yogurdu, kefiri tuketmeyen esler varmis! O kadar sterilize edilmisiz, o kadar beyinlerimiz yikanmis yani.