"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Pazar, Mayıs 06, 2012

Kalana bakmak

photo by Peter Nijenhius


Karahindiba üzerine baska güzelleme yazamam saniyordum.
Yazabilirmisim :)

Gecen haftasonu sincapla nehir kiyisinda geziyorduk. Karahindibalarin cogu tohum topu evresindeydiler. Bizim Türkce'de "o üflenen, ucusan, tüylü top gibi sey" diye anlatmaya calistigimiz evrenin bati dillerinde özel isimleri var. Almanca "Pusteblume", Ingilizce "blowball" deniyor :) Sincap "Pusteblume"leri koparip koparip üflüyor, geriye kalan tüysüz tohumsuz saplari da atmayip elime tutusturuyordu. Cünkü evde daginik, disarida tertiplidir cocugum :D Elime tutusturduklarina ne yapacagimi bilemez halde bakarken, birden cicegini de, tohumunu da yitirmis cicek tablasi (artik adi bu mudur, böyle mi denir, bilmiyorum) dikkatimi cekti; asik oldum.

Sen de dene; asik olacaksin.
Yaninda bir cocuk olmasi gerekmez.
Icindeki cocugun hakki ve görevidir zaten, tohum toplarina üflemek ve kalana bakmak.

Sirf bu deneyim sebebiyledir ki, aklim yine celindi; rüzgarin geri getirdigi tohumlardan bir kacini alip eve getirdim, bir saksiya ektim.

Benim hala umudum var.

1 yorum:

  1. yaziyi okumaya baslarken tam da bunu yapmani bekliyordum :))
    sevcan

    YanıtlaSil