"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Cuma, Mayıs 11, 2012

Soru cevap bölümüne geciyoruz...

Yazacak o kadar cok konu var ki, bir tür felc durumuna sokuyor beni. Hangisini yazayim diye düsünmekten ve uzun uzadiya hazirlanan yazilara girisemedigimden hicbirini yazamaz durumdayim.

En iyisi ya sen sor ben bir seyler anlatayim. Ya da ben sorayim, sen bir seyler anlat.
Hangimiz baslayalim?

41 yorum:

  1. Ben normalde gayet güzel yemek yerken birden ağzına bısey koymayan cocuklarda napsak napsak dıye merak ıcındeyım mesela.. Israr yok peki ama nereye kadar?

    YanıtlaSil
  2. Panduf'cugum,
    Sen ama benim cok calistigim halde sürekli bütünlemeye kaldigim yerden sormussun :) Bizim evde de aynen öyle bir cocuk var ve "peki nereye kadar?" sorusunu ben de soruyorum kendime. Bugünkü aklimla farkli yapacagim seyler: 6. aydan itibaren kati gidalara gecmek icin degil sadece tanisin diye deneysel olarak bir seyler vermek. Mümkün oldugunca bizim yediklerimizden vermek; ayri ve zahmetli menüler hazirlamamak. Büyük beklentilere kapilmamak. Sofrada döküp sacsa da kendi yemesine daha cok izin vermek. Bundan daha az streslenmek. Aclik duygusu yasatmak (zamane cocuklari tanimiyormus bu hissi). Biraz büyür büyümez "sofradaki her seyden en az bir
    lokma denenecek" kuralini uygulamaya almak. Bazi tatlara alismak 15-20 deneme sonra oluyormus. Sofrada baska cocuklar olmasini saglamak. Istahli, örnek alinabilecek cocuklar ;) Bilmiyorum, su an aklima gelenler bunlar...

    YanıtlaSil
  3. Evren'cigim ben de bu sene ekip ama seneye de cikan guzel cicekli hangi bahce bitkilerini onerirsin senin gozunden diye soracagim, iki uc tane yeterli;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan'cigim, ben hem görsel hem islevsel (yenen ya da sifali) bitkileri sevdigim icin senin bahce bende olsaydi onlardan secerdim :) Aklima hemen gelenler: Sari civanpercemi (kisa girerken buduyorsun, sonraki yil yine cikiyor), lavanta (ayni sekilde) latin cicegi, aynisafa (bunlar bildigim tek yillik ama tohumlarini etrafa sacar, yine cikarlar saniyorum) gibi... Bir de yukaridaki kategoriye girmese de bu ara favorim haseki küpeleri. Söyle renk renk ektigini düsün bir de... Onlari da ben cevre bahcelerde ve hatta kaldirim kenarlarinda her yil ayni yerden cikar görüyorum. Ya tohumlarini saciyor, ya köklerinden tekrar ürüyor. Kolay gelsin :))

      Sil
  4. Doktorlar hep, kendi haline bırakın, eninde sonunda bir şey yiyecekler der ya.. eminim bunu denememişsinizdir ;) daha doğrusu denemiş ama sabırsız davranıp çabuk pes etmiş olabilir misiniz acaba sevgili Panduf ve hindiba? :)) aslında zor gerçekten zor bir durum.. sadece biraz espri katayım dedim.. soru düşünüp tekrar geleceğim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Panduf'u bilmem ama ben denedim Momentos :) Gece yarisi "ben acimmmm!" diye viyaklayan bir cocugu komsulara aciklamak cok güc olacagindan o noktada pes ettim :)

      Sil
  5. Hahahaha etiketi şimdi gördüm :D Süper olmuş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha dün eklemistim ben de:) cok dikkatlisin :)

      Sil
  6. Asla ısrar yok. Bol meyve, çiğ sebze ve kuruyemiş verin. İçinize sinmiyorsa vitamin desteği verin. 2-3 ay sürebiliyor yememe dönemleri,sonra gene yiyor, sonra gene yemiyor. Dalgalanıyorlar. Biyoritmlerine saygı göstermek lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak bu dogru, cig sebze yani. Bizimki pismis hayatta yemedigi bazi sebzeleri cig olarak seve seve yer. Bir de degisiklik istedigini animsadim simdi. Sürekli degisiklik sunmak gerek.

      Sil
  7. Haha, tam benim de butunlemeye kaldigim bir konuydu bu ve bir sonraki cocuk icin kesinlikle boyle yapmayacagim soyle yapacagim dedigim seyleri toplamissin bir araya :) Bu kadar olur! Yalniz su istahli cocuklari unutmusum, bir de onu deneyeyim T.Su'da...

    Bunun disinda merak ettigim pek cok konu var ama su ara tek gundem 10 gun icerisinde bir ev bulebilme ve tasinma oldugu icin ve o konuda da onceden cok guzel fikirler verdigin icin soru hakkimi sonraya sakliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah, simdi biraz basimi kaldirip neler oldugunu gormeye basladim, hayat toplanmadan ibaret degilmis :) Benim bir sorum olacakti, basit yasam diyorsunuz ama bizim kizla sokaga ciktigimda hic basit gelmiyor bana :P Saka bir yana, sorup duruyor bitki ve cicek adlarini. Ben de her seferinde bilmiyorum bir arastiralim diyordum. Bugun artik en son sordugu ucunun fotografini cektim ve Google image'dan arastirdim ve fakat hicbirini bulamadim. 3,5 yasinda merakli bir velet icin nasil bir yol izlemem lazim, onerilerini heyecanla bekliyorum. Sevgiler...

      Sil
    2. Evren, sen zaten suyun basinda oturuyorsun :) Kütüphaneye gidip bir doga kilavuzu ödünc alacaksin. Yabani cicekler ya da genel olarak cevrede en cok rastlanan bitkiler üzerine bir tane. Tercihen cicek renklerine göre ayrilmis olanlarindan. En yaygin olanlarini orada kolaylikla bulursun. Bulamadiklarini da bana gönder, Kuzey Amerika florasiyla hasir nesir olayim biraz :) Haa, bir de Türkiye'ye gidince Tübitak'in "Cicekler" cikartma kitabini edinmek iyi fikir olabilir.

      Sil
  8. hemen sorayım: http://mevlanaunigarden.files.wordpress.com/2012/05/dsc02872.jpg bu fotograftaki sarı çiçek civanperçemi mi, nedir bu, 2 saattir arıyorum.sen kesin bilirsin!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O bence yonca tarzi bir bitkinin arasindan cikmis sari civanpercemi ( Achillea filipendulina ). Yani fotografa hakim yapraklar onun degil. Asagida sag alt kösede grimsi yesil tirtikli yapraklar var. Onlar asil yapragi olabilir. Bir de sari civanpercemine cok benzeyen cicekleri olan bir bitki oldugunu animsadim. Tam nasil ayirt edilebilecegini ben de daha tam ögrenemedim. O olmasi ihtimalini sakli tutuyorum :)

      Sil
    2. Bahsettigim ikinci bitkiyi buldum: Tanacetum vulgare. Uzaktan sari cicekli civanpercemini andirabiliyor bazen. Ama bence kampüsteki o degil :)

      Sil
    3. Ha ha ayni anda sormusuz :))) Haydi soru tamam da ani bile tutturmusuz yani :)

      Evren, sitede kokuyor diyor, sasirtmacali kisim da bu sanirim,civanpercemi kokar mi?

      Sil
    4. Koku cok göreceli kavram. Özellikle yagmurdan sonra...Bir sonraki rastlayisimda ben bakacagim kokusuna.

      Sil
    5. Dün disari ciktigimizda biraz civanpercemi topladim. Iclerinden birini bir sey anlatmak icin esime gösterdim. O da eline alip kokladi. Yapragin cok güzel koktugunu iddia etti. "Yok canim!" diyerek elime aldim, biraz ovalayip kokladim. Bana herhangi bir koku gelmedi. O israr edince, iyice cektim burnuma. Kekigimsi bir koku geldi gercekten hahfifce. O kosudan yeni gelmis, yer egzersizlerini yapiyordu o sirada. Solunum yollari olabildigince acikti. Ben yilin benim icin en sevimsiz (alerjik) dönemindeyim ;) "Koku görecelidir" i örneklemek istedim :)

      Sil
  9. Civanpercemi soruyorum :) Kokani var midir mesela ;-) Buradaki http://mevlanaunigarden.wordpress.com/2012/05/11/yagmurdan-sonra-bozkir-can-be-stunning/ o mudur mesela??? Yapraklarini baklaya cicegini ona benzetmekle birlikte degilmis gibi geldi sanki de!

    YanıtlaSil
  10. Benim çok sorum var;
    1-Kardeşi doğduğunda 3 yaşında olacak bir çocuk bu yeni duruma nasıl hazırlanır?
    2-Balkona saksıydı topraktı derken bir bahçecik oturtan biri bunu nasıl yıllarca muhafaza edebilir?
    3-Hem ekonomik hem doğal beslenmenin yolu yok mu?
    4-Pakette satılan gıdalar zararlı olduğuna göre, onları almamız gereken durumlarda en ucuz markayı seçmek daha mantıklı değil mi? (Zaten hepsi zararlı diyerekten)
    5-Havalar ısınınca koltuk altlarımız için en basit ve doğalından ne yapabiliriz? Deo/roll-on almadan güzel kokmasa bile pis kokmayan koltuk altları için soruyorum.

    Ben yazarım yine... Soru biter mi hiç:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Palmeri,
      1) Bu benim uzmanlik alanima girmiyor dogrusu :) Bu konuda kitaplar oldugunu biliyorum. Yani cocukla beraber okunacak kitaplar... Acik, dürüst ve basitce anlatildiginda (avantaj ve dezavantajlariyla) her cocuk anlar gibi geldi simdi bana:)
      2) Ne ekildigine bagli. Bazi bitkiler tek yillik (feslegen örnegin), bazilari iki yillik (maydonoz örnegin), bazilari cok yillik (lavanta, biberiye, adacayi örnegin). Bir de bulundugu yerdeki iklim durumun bagli. Bazi bitkiler eksi derece isilari kaldiramaz diye tek yilliktir denir ama bunun olmadigi durumda bir kac yil dayanabilir. Soru tam olarak bu yönde miydi emin degilim. Degilse biraz daha acik rica edeyim :)
      3) Gercek gida pahalidir. Özellikle bu devirde. Ama uzun vadede saglik giderleri düsünülürse ucuza geldigi bile söylenebilir :)
      4) Ben öyle yapmazdim. En iyisi icerigini bir iyice okumak, bir de tabii onu yorumlayabilecek seviyede etiket okur yazari olabilmek. Ben bazen kullanilan emülsiyon katki maddesinde bir ürünü digerine göre daha avantajli görüp biraz daha pahali oldugu halde onu aliyorum. Varsa örnek üzerinden de gidebiliriz.

      5) Dogal ve daha cok bitkisel beslenmek, ben hic denemediysem de karbonat önerilir, bir de su tarif var denemek istedigim: http://yoksasizhala.wordpress.com/2011/11/04/deodorant-hakkinda-guncelleme/

      beklerim yine :)

      Sil
    2. Sorular benim de hoşuma gitti:
      1. Ben konuşma taraftarıyım. Henüz hamile olma niyetindeyim ama kızıma sürekli ona kardeş yapacığımı ve birlikte bakacağımızı söylüyorum. "Birlikte oynayacaksınız" demek yerine doğruları söylüyorum "Ağlayacak, altına yapacak ama biz onu pişpişleyeceğiz" diyorum. Kardeşi ona rakip değil de sanki onun için yapıyormuşuz gibi anlatıyorum. Kardeşi olan çocukları gösterip, "senin de olacak, anne sana da kardeş yapacak" diye heveslendirmeye çalışıyorum. İşe yarayacak mı, göreceğiz :)
      2. Ben yıllardır maydonoz, dereotu, taze soğan sarımsak ve fesleğen büyütüyorum. Maydonoz ile dereotum her sene kendi tohumlarını döküp tekrar tekrar ürüyorlar. Fesleğen zaten sürekli büyüyen bir bitki. Soğan ve sarımsaklar için de özel saksılarım var. Yeşillenen soğanları, sarımsakları o saksılara ekiyorum. TAzelerini yiyeceğim zaman da kökünden çıkarıyorum. Bilahare yenisini ekiyorum. 5 sene oldu sanırım. Böyle idare ediyorum.
      3. Hem ekonomik hem de doğal beslenmenin yolu organik pazarlardan alışveriş yapmak. MArketten beslenen akrabalar ile organik pazardan beslenen bizim ailenin alışveriş bütçesi kafa kafaya gidiyor.
      4.Pakette satılan gıdalardan almamı gerektirecek bir durum olmuyor. Düşündüm, ne olabilir diye, bulamadım. Ama illa bir şeyleri kıstas almak gerekirse herkesin hassasiyeti farklı olabilir. Mesela benim "monosodyumglutamat" takıntım vardır. İçinde MSG olan hiçbir paketli gıda almam.
      5.Ben 2 senedir "karbonat" kullanıyorum. Deo roll on sürdüğüm zaman bile ter kokumu bastırmıyor, tek çözümü karboatta buldum. Şimdi üstüne para versen, deodorant kullanmam, çünkü hiçbir işe yaramıyorlar: http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2011/11/dogumdan-sonra-ter-kokusu-nasl-onlenir.html

      Sil
    3. hep okuyordum da, karbonatin bu kadar basarili ve etkili oldugunu bilmiyordum Cokbilmis, harika :)

      Sil
  11. merhaba,

    internette öylesine dolaşırken rastladım buraya ve bingo!!!, ahan da evrenin düşüncelerimi biliyor olduğunun kanıtı dedim :)) yani blog kapsamında değil (daha diğer yazıları okumadım), yukarıdaki soru kapsamında. şöyle ki, benim de bir kızım var 6 yaşına girecek yakında, üç yıldır 18 kilo falan, ne alıyor ne eksiliyor ve bir iki çeşit besin haricinde hiçbir şey yemiyor. bir anne için bu ne demek anne olmayan anlayamaz. neyse uzatmayayım, bir kitap okudum bir iki hafta önce falan. emzirmeden katı besinlere geçiş ve yemeye kadar yazar anlatmış da anlatmış. gerçi kalın bir kitap değil. neyse uzatmayayım daha fazla, özetin de özeti şunları söylüyor:

    - çocuğunuzu asla asla asla yemek yemeye zorlamayın.
    - yemek yemesi için ödül, ceza, oyun vb olumlu ya da olumsuz hiçbir etkinliğe girişmeyin.
    - tabağına yiyebileceğinden bir tık daha az (burada bir tık tabiri doktora ait değil tabii :p) yemek koyun ki tabağını bitirebilsin, bitirme durumunu yaşasın.

    emzirme ve mamaya geçişle de ilgili şeyler var da şimdi uzayacak laf. sonuç olarak 6 yaşına az kalmış kızıma daha önce yemek konusunda epey sitem, ikna çabası, ödül, ceza vb vb girişimlerde bulunan ben, hepsini bıraktım bakalım ne olacak diye. kızım her şeyi yemeye başlamadı hayır. ama fark ettim ki yemek zamanı aramızda oluşan gerginlik gerçekten de yok oldu. şimdi ne yemek istiyorsa ki genelde bu tek çeşit oluyor, onu kendi söylüyor, genelde bitiriyor da. bazen "bitirmek zorunda mıyım anne?" diyor mesela, "hayır" diyorum, ama bakıyorum ki bu sefer yine de bitirmeye çalışıyor, üstelik isteyerek :)

    kitabın bağlantısı aşağıda. 5 aylık bir kızım daha var ve kitaptaki emzirmeyle katı gıdaya geçişle ilgili önerileri de deneyeceğim, umuyorum ki yakında yemek bir sorun olmaktan çıkacak evimizde :))

    http://www.dogankitap.com.tr/kitap/%C3%87ocu%C4%9Fum+Yemek+Yemiyor-1315

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A, bu kitabi biliyorum. Okumadim ama bahsedildigini cok duydum. Iki numarali hatayi (üstelik yanlis oldugunu bile bile) cok yaptim maalesef.

      Sil
  12. sen sormamışsın evren. ben senin sorularını da merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  13. peki sorayım,bu kadar çok bitkiyi ekecek toprağı saksıyı nerden buluyorsunuz,buldunuz nereye sığdırıyorsunuz,bi de büyüyüp daha çok toprak istemeleri var nasıl başediyorsunuz,ben size uyup bir limon çekirdeği ektim 10 litrelik su bidonuna boylandı çok tatlı bir fidan oldu,gittikçe büyüyor,terasta bahçeyi nerden bulacağım ona?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin, saksiyla ilgili cok sorunum olmuyor. Kücükleri büyük saksiya aktardikca tekrar kullaniyorum. Market alisverisinden aciga cikan bazi plastik kaplari kullaniyorum. Örnegin büyük saskinliklar kabim. Elime ne gecerse kullaniyorum saksi diye. Bkz. burasi ve burasi :) Toprak kismen sorun oluyor. Cünkü gecmisteki aci tecrübelerden sonra iyi toprak kullanmaya calisiyorum. Bu yil hindistancevizi liflerinden yapilma bir toprak buldum. Kücücük ve hafif bir paket. Icine 3 lt su ekleyince 10 lt toprak oluyor :) Tabii ki dogal olmayabilir. O yüzden yenen bitkilerde kullanmiyorum. Süs bitkilerine kullaniyorum. Simdilik memnun duruyorlar hayatlarindan. Gelecek yila dek aksi yönde bir seyler okumazsam yine almayi düsünüyorum bu topraktan. En büyük sorunum yer. 3 metre uzunlugunda ama 12 cm genisliginde bir pencere pervazi var. Bir de onun önünde bir sehpa. Herseyi buraya sigdirmak durumundayim. Fakat bu köse ayni zamanda kaloriferin de bulundugu yer. Kisin inanilmaz iklim sartlari hakim orada. Ya cöl sicagi, ya dondurucu soguk. Bir sekilde gecinip gidiyoruz. Benim limonum örnegin hala ektigim 12-13 cm capindaki saksida duruyor. Daha fazlasina ihtiyac duymadi bu yila dek. Sizin limon yerini sevmis :) Benim de bir avokadom var ayni sekilde. Daha büyük saksi ve yer arayan bir agaca dönüsmekte. Botanik bahcesine mi bagislasam diyorum :)

      Sil
  14. Bayildim bu bolume :)
    Benim sorum su, maydanoz, feslegen, dereotu ve isirgan bitkilerini tohumdan ekip bitki haline getirebiliyorum. Ancak bir sure sonra ki bu sure 3-6 ay arasi degisebiliyor, bu bitkiler solup oluyor. Bizim iklimi biliyorsun, tropik. Siddetli yagmurlardan, kizgin guneslerden koruyorum ama gene de uzun uzun yasatmayi basaramiyorum. Bu bahsettigim bitkiler Turkiye'de oyle sezonluk falan yetismez bildigim kadariyla. Bizim yazliktaki feslegen senelerce oldugu yerde kalip buyumeye devam etmisti diye hatirliyorum. Birseyleri yanlis yapiyorum muhtemelen, ne oneririsin? okumami tavsiye ettigim bir kaynak var mi?
    sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selen,
      Tecrübeyle sabit ki kendi iklim ve cografyanin bitkilerini yetistirince insan daha az zorlaniyor. Ama maydonoz ve domatesli Türk usulü bir kahvaltinin karsisinda hangi kural direnebilir? :) Feslegen bildigim kadariyla tek yillik. Iyi bir bakimla ic mekanda ömrü uzayabilir mi bilmiyorum. Sizin yazliktaki dis mekandaydi ve düsen tohumlarindan tekrar mi cikiyordu acaba? Aslinda pek cok sey etkili olabilir. Kullandigin tohum, toprak. Akdeniz otlari icin (nane, feslegen, biberiye vb) özel topraklar bile var örnegin.

      Sil
  15. aa, yukaridaki sorulardan birinin cevabinda yanitlamissin aslinda beni. belki de benim ektigim bitkilerin omru bu iklimde u kadar oluyor... hmm... simdi tekrar domates, biber girisiminde bulunuyorum, umarim bu kez meyve alabilirim.

    YanıtlaSil
  16. merhabalar hindiba,

    bana cok huzur veren bir duraksin, severek okuyorum/okutuyorum seni. hemen soruma geceyim: gördügün bir bitkinin adini nasil arastirip, ögreniyorsun, kolay bir arama yöntemin var mi, yoksa internetteki kataloglardan resimlere bakarak, samanlikta igne arama misali mi arastiriyorsun, görsel verebildigin bir arama motoru, forum vs. var mi? Yanimda yöremde merak ettiklerim var, her yürüyüste esimle ayni muhabbet, bu ne sence seklinde baslayip, bilmem ki, su mu acep seklinde sonuclanan, muhabbeti bir adim ileri tasimak istiyorum artik:).

    YanıtlaSil
  17. Cigdem, baslarda aynen dedigin gibi samanlikta igne ariyordum :) Flickr'da bitkinin bana en belirgin gelen özellikleriyle arama yapiyordum "small blue flower" "red exotic flower" gibi. Kolayca bulduklarim da oluyordu, aylarca aradiklarim da :) Zamanla aramayi kolaylastiran bazi siteler buldum. Agaclar icin baumkunde.de. Cünkü orada yaprak, cicek, meyve ya da tomurcuk üzerinden arama yapabiliyorsun. Eger agac Almanya'nin dogal bitki örtüsünde degilse "Exoten einblenden" secenegine tiklamayi unutmamali. Otsu bitkilerde kütüphaneden aldigim kilavuzlari kullaniyorum. Onlarda cicek rengine göre arama yapilabiliyor. Hatta en son birinde tac yapraklarin sayisina göre de bakilabiliyordu: "Sari renkli 4 tac yaprakli" gibi. Internette ve kitaplarda cok bitki taradigim icin bazilarini gördügümde "bir yerde görmüstüm ben bunu" deyip kolayca bulabilir oldum zamanla. Ya da icgüdüsel olarak veya deneyimle hangi aileye ait oldugunu tahmin edip örnegin Wikipedia üzerinden tek tek o ailenin türlerini tardigim oluyor. Son zamanlarda ince ince aramalardan yoruldugum icin "gördüm, yukariya havale ediyorum" diyorum; sonra o üc vakte kadar bir yerlerde karsima cikiyor :)) Sonra bazen hic icinden cikamadigim ama cok merak ettiklerimi bir bilene soruyorum. Genel olarak böyle. Ne oldugunu bilmedigim kuruyemisi cekideginden filizlendirip yapragina bakarak ne oldugunu teshis etmisligim bile var. Hünnapmis :D

    YanıtlaSil
  18. Benim de bir blogum var ama hiç ziyaretçim yok. Nasıl iki yüv bir tane izleyiciye sahip olabildin? Bana söyler misin?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyucu, izleyen sayisini, istatistikleri aklima cok takmadan beni cok mutlu edip heyecanlandiran seyler hakkinda yazdim. Beni mutlu ve memnun edecek kadar iyi yazmaya calistim. Bir süre sonra ayni seylerden mutluluk duyan baskalari gelip takip etmeye basladi. Hepsi bu :)

      Sil
  19. http://www.bayramicyenikoy.com/
    http://iguneltr.wordpress.com/

    bu adreslere bir bak istersen. ben ne zaman baksam birşeyler yazasım geliyor ama benim bu ara vaktim yok kiiii:((( belki sana ilham verecek birşeyler bulursun:)

    YanıtlaSil