Ben çok eskiden, gazlı-boyalı-şekerli içecekleri içmekten henüz vazgeçmediğim zamanlarda, onların alüminyum kutularından kalemlik yapardım. Bir gün içip bitirdiğim içeceğin kutusuna bakarken birden aklıma gelivermişti. Konserve açacağı ile üst tarafını açarsak sevimli, şık bir kalemlik olur bundan diye... 5 dakika bile sürmemişti. Öğrenciydim, renkli bir sürü kalemle ders çalışmayı seviyordum. Masamın üstü zamanla bütün kalemlerimi yerleştirdiğim 3-4 kutu kalemlikle şenlenivermişti. Öyle canlı, öyle renkliydi ki görüntü beni ders çalışmaya teşvik ediyordu adeta.
Diyeceğim o ki;
Aslında şu gazlı-boyalı-şekerli içecekleri hiç içmeseniz daha iyi. Sağlığa faydalı ve doğal bir dolu alternatifi varken hele...
Madem içiyorsunuz, o zaman cam şişede olanları tercih etseniz... Alüminyum kutular güya geri dönüştürülebilir ama üretimleri için öyle çok enerji harcanıyor ki her durumda bir çevre zararlısı onlar :(
Diyelim o da olmadı; hiç olmazsa o alüminyum kutuyu çöpe atmasanız... Ona ikinci bir yaşam verseniz... İlkinden çok daha yararlı ve uzun bir yaşam...
Hem bir kalemlik için ayrıca para vermenize de gerek kalmaz. Böyle hoş tasarlanmış, cıvıl cıvıl bir kalemliği kim bilir kaça alırsınız. Eğer öğrenciyseniz, çok taşınanlardansanız, bizim gibi çok göçerlerdenseniz, kalemliğinizi oradan oraya taşımanız da gerekmez. Taşınırken bir eksik eşya bile bir hafiflemedir; bilenler bilir.
Ona kalemlik deyip geçmeyelim üstelik.
Belki resim yapmayı seviyorsunuz, o zaman fırçalarınız yerleşiverir içine.
Boncuklarla uğraşıyorsunuzdur. Renk renk, boy boy boncuklara evsahipliği edebilir. Kapağı yok ama ona da bir çare bulunur.
Dikişle uğraşıyorsanız düğmeler, makaralar, türlü türlü ıvır zıvır....
Kim bilir daha neler neler...
China syndrome?
1 saat önce
Ne güzel fikir...
YanıtlaSilİyi fikir aslında.
YanıtlaSilGeçen akşam NTV yeşil ekran kuşağında geri dönüşümle ilgili bir belgesel izledim. Fikirler çok ilginçti. Sanat eserlerinde bile geri dönüşüm kullanılmıştı. Örneğin teyp kasetlerinin içinden çıkan bantlardan yumak yapılıp o yumaklarla elbise örülmüştü. Hatta bu elbisenin üzerine kasetçaların bir bölümü tutulduğunda elbiseden melodiler bile geliyordu. Şaşırdım ve takdir ettim. Ve ismini hatırlamadığım bir bey şuna benzer şeyler söyledi : Doğada atık yoktur. Her şey taşınır, dönüşür, bir döngüde yerini alır. Her şey bir yerlere gitmek zorundadır.
YanıtlaSilAslında doğa kendi döngüsünü sağlıyor içinde bir canlının çıkardığı dışkı bile bir başka canlının karnını doyurabiliyor. Ne yazıkki atıkları yapan ve geri dönüşümlerini sağlamayan sadece bizleriz.
Geri dönüsüm/kullanim fikirlerini sIklIkla paylasmak gerektigine inaniyorum :) Minicik fikirler de olsa, fark yaratabilirler!!
YanıtlaSilDemet, Sanem
YanıtlaSilBegenmenize sevindim.
Funda,
O beyin soylediklerine kesinlikle katiliyorum. NTV surekli boyle programlar mi yayinliyor? Ne guzel!
Ayca,
Kucuk fikirlerin bile fark yarattigi konusunda sana katiliyorum. Elimden geldigince boyle seyleri paylasmaya calisiyorum. Ama pek yaratici degilim galiba :) Internetten de pek bir sey cikmiyor, galiba herkes 'nasil olsa baskalari da yapiyordur' deyip yazmiyor. :(
Okul öncesi öğretmenlerine modern çöpçü de derler. Artık materyallerle yapılan çalışmalar çocukların da çok fazla ilgisini çekiyor. Hem hayal güçleri gelişiyor hem de geri dönüşümü öğreniyorlar. Benimde yaptırmaktan en çok zevk aldığım çalışmalardan biridir bu. Sana artık materyaller ve geri dönüşümle ilgili bir site tavsiye edebilirim. http://x.kagitvesaire.com/forum/archive/index.php/f-32.html
YanıtlaSilAma üye olmadan sayfalar açılmıyor haberin ola..
bence de geri dönüşüm fikirleri paylaşılmalı, ayrıca senin bloğundan her zaman güzel bilgiler, fikirler, ilham saçılıyor. Ben senin sayende bir kefir içicisi oldum mesela...
YanıtlaSildaha basit ve yeşil olabilmeyi de istiyorum inşallah ayrıca. :)
Funda,
YanıtlaSilÜye oldum bile! Senden ve meslektaşlarından çok şey öğrenecek gibiyim :)
Yaban,
Yazdıkların beni mutlu etti. Hele kefirle barışmanda katkım olduğunu duymak... :)