"Tek yol budur deriz; bilmez miyiz ki bir noktadan geçebilen doğrular kadar yol vardır."

(Thoreau)




Çarşamba, Temmuz 23, 2008

Kavuncak

Malta'da küçük, sarı, hoş kokulu yerel kavunların mevsimi. Seyyar manavlarda 4 kilosu makul bir fiyata satılıyor. Minik sincap yeni bir oyuncak edindi. Minicik, tombul ellerini kavunların arasına daldırmayı, kavrayabildiği kavunları yuvarlamayı, sonra peşinden emekleyip tekrar yakalamayı, havaya kaldırıp burnuna (arada bir çaktırmadan ağzına!) götürmeyi seviyor. Sonra ortadan hop diye kesiveriyorum ben o kavunu. Bir küçük kaşıkla ve afiyetle yeniyor.


Dipnot: Geçenlerde Funda da "barbuncak"tan bahsediyordu. Oğlum henüz onun için küçük. Ama aklımda kalsın diye bu güzel fikir, işte buraya yazıyorum onu da... :)

5 yorum:

  1. Kavun diyince aklıma senin şu kavunlu dondurma geldi. Denedim ben geçen gün nefis bişeydi. Bugünlerde bende de hep yeme içme sohbeti. Sonu kilo olarak mı dönücek bilmiyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Funda, afiyet olsun. O zaten dondurmadan da pek lezzetli bir karışımdır. Bir de kıvamı tutturduysanız daha ne olsun :))

    YanıtlaSil
  3. "Kavuncak" kelimesi cok sevimli, bayildim!! Hatta canim da cektiii :)

    YanıtlaSil
  4. Ayça, kavun mu çekti canın yoksa kavuncak mı? :))

    YanıtlaSil
  5. Hahhaha Evren, beraber yuvarlayacak bir arkadasim olsaydi senin minnos gibi kavuncagi da cekerdi de, simdi sadece kavun halini cekti :)) Bak yine cekti hatta :))

    YanıtlaSil